Ancak son yıllarda açılan davalar ve alınan kararlarla eski isimlere dönülmeye başlanıyor
 
Yer adları konusundaki resmi politikanın değişebileceğine dair ilk önemli işaretler 2009’da görüldü. Cumhurbaşkanı Gül, 8 Ağustos 2009’da Bitlis’in resmi adı Güroymak olan ilçesinde halka hitap ederken, kasabanın eski veya “Kürtçe” adı olan Norşin adını telaffuz etti. Hemen ardından 12 Ağustos 2009’da Başbakan Erdoğan, kendi doğum yeri olan Rize’nin Güneysu kasabasının eski adına atıfla “Potamya’lıyız ezelden” ifadesini kullandı. Kamuoyunda yankı uyandıran bu jestler, bir tabunun en üst siyasi otorite tarafından terk edilmesi ihtimalini gündeme getirdi.
 
TESEV buradan yola çıkarak, Sevan Nişanyan’a “Türkiye’de Değişen Yer Adları Envanteri”ni hazırlattı ve bunu rapor olarak yayımladı. Raporda Cumhuriyet tarihi boyunca, farklı dönemlerde hükümetlerin yer isimlerini değiştirirken izlemiş olduğu siyaset ve bu siyasetin dayandığı ideolojik arka plan; uygulanan politikalar arasındaki farklılıklar ve benzerlikler; ve hükümetlerin yer isimleri politikaları ile azınlıklar, Kürt sorunu ve diğer vatandaşlık ve kültürel konulardaki politikaları arasındaki ilişki ortaya konmuş. Raporda ayrıca, bölgelere göre farklılık gösteren yer ismi değiştirme siyasetinin bugünün Türkiye siyasi coğrafyası ile ilişkisi irdeleniyor.
 
Sevan Nişanyan Türkiye’deki yer adlarının yüzde 40’ının, 36 bin köyden 15 bininin adının değiştirildiğini vurguluyor. Nişanyan hazırladığı raporu şöyle değerlendiriyor: “Cumhuriyet döneminde tüm yer adlarının yüzde 40’ı devlet eliyle değiştirildi, bunun dünyada eşi benzeri yoktur. Tarihi ve kültürü yok etmektir. Bir ülkenin tarihi ve kültürünün silinmesidir. Siyasi mühendislik olayıdır. Bugün Türkiye’de her kesimden bu duruma karşı bir tepki ortaya çıkıyor. Toplumda eski adların iadesi talebi var. Türkiye’de 36 bin köy var bunlardan 15 binin adı değişti. Bunun haricinde mezra, mahalle, coğrafi yerler, dere, tepe her şeyin adı da değişti. Anadolu’nun istisnasız her tarafında isimler değişmiş. Şimdi herkes yer adı değiştirmek istiyor ve müracat ediyor. Amasya, Denizli, Uşak gibi batı illerinde değiştirilen 100 kadar yer adı iade edildi.”
 
Türkiye’nin yüzde 40’ı değişti
 
Artvin’deki yer adlarının % 88’i, Şırnak’ta % 92’si Trabzon’da % 78’i, Rize’de yüzde 79’u, İstanbul yüzde 19, İzmir yüzde 13, Mardin yüzde 81, Antalya’da yüzde 35’i, Karaman’da 49’u, Gaziantep 45, Gümüşhane 60, Siirt 89’u değiştirildi. Son yıllarda 100’e yakın yer adı iade edilmiş.
 
Oğlanyusuf Aslanyusuf oldu!
 
İçinde “Kızıl” sıfatını içeren 140 yer adı değiştirilmiş (Kızılcık, Kızıllar, Kızılaliler gibi), gayrımüslim geçmişe işaret eden “Yenimüslüman, Dönmeler, Dönüklü, Dönekli” gibi adlar değiştirilmiş. Alanya’da Kürtler köyü 1960’ta Türkler olmuş. Hıristiyan geçmiş gösteriyor diye değiştirilen İçinde “Kilise” geçen toplam 118 yer adı değişiyor “Akçakilise, Gökçekilise, Karakilise, Üçkilise..” gibi. Olumsuz anlam taşıdığı için adı değiştirilen yerler de var. Ermeniköy-Erköyü’ne, Kızöldüren-Kızgüldüren’e, Sıçankale-Çamlıkale’ye, Papazlı- Hocalı’ya, Gavurköyü-Kadıköyü’ne, Oğlanyusuf ise Aslanyusuf’a dönüştürülmüş. Ayrıca “viran” sözcüğünü içeren 600 dolayında yeradını 1960’tan sonra Öztürkçe olduğu varsayılan “ören” ile değiştirilmiş.