Toplantıya ADD Aydın Şube Başkanı Günver Güneş, Dernek Yönetim Kurulu üyeleri, dernek üyeleri ve gençlik kolları temsilcileri AlperTunga Göçmen, Yasemin Uzun, Bayram Yılmaz, Yasemin Günlü, Mesut Yüksel, Duygu Erguvan, Satı Sarıaslan, Halil Kaya katıldılar.  Toplantının açılışında Nutuk hakkında bilgiler aktaran ADD Aydın Şube Başkanı Günver Güneş Nutuk’un bilinçli olarak siyasi iktidar tarafından unutturulmaya ve ders müfredatından çıkartılmaya çalışıldığını belirterek “Nutuk’u Anlamanın Türkiye’yi tanımak, Türkiye’yi anlamak” olduğunu ifade etmiştir.  Güneş konuşmasının devamında ” …Nutuk 1919’da Atatürk’ün Samsun’dan çıkışından 1927 yılına kadar olan dönemi 400’e yakın belgeyle Milli Mücadele’yi T. C Devletinin kuruluşunu anlatan bir belgesel tarih anlatımıdır. Nutuk 1927 yılında 3 ay gibi kısa bir sürede Atatürk tarafından yazılıp CHP’nin 15-20 Ekim 1927 tarihlerinde Ankara’da toplanan ikinci kurultayında 6 gün de 37 saatte okunmuştur.  Nutuk gençliğe hitabe ile sona erer. Gelecek kuşaklar için bir yol gösterici olan Nutuk belgesel bir söylev olup, Türk nesrinin en büyük örneklerindendir. Nutuk Milli Mücadele Tarihi ve Cumhuriyet tarihi için bir ana kaynak, kurtuluş tarihi, dram kaynağı, öğütlerle dolu bir siyasetnamedir. Atatürk 1927’de Nutuk’u söyleyerek tarihin anlaşılmasına yardımcı olmak istemiş, ulusal varlığımız için önemli gördüğü konularda ulusun ve gelecek kuşakların dikkatli ve uyanık olmalarını sağlamak istemiştir. Atatürk Nutukta 1919 Mayısının 19. Günü Samsun’a çıktığını söyler ve o günlerin tablosunu içinde bulunulan siyasi ve toplumsal durumun perişanlığını, yoksunluğunu, yoksulluğunu, iç düşmanları, bölücü, isyancı dernekleri anlatarak söze başlar. Şimdi yaşadıklarımızı bir düşünelim ve ülkemize bir bakalım. M. Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığı andaki manzara gibi değimlidir halimiz?  O yüzden Nutuk’u anlama, Türkiye’yi tanımak, Türkiye’yi anlamaktır.  

ADD Aydın Şube Başkanı Günver Güneş’in Nutuk hakkındaki tarihsel açıklamalarının ardından ADD Gençlik Kolları Temsilcisi Alper Tunga Göçmen Atatürkçü gençlik adına basın açıklamasını gerçekleştirmiştir.    

 

            “Sözlerime 19 Ekim 2011 tarihinde yaşadığımız hain terör olaylarında yitirdiğimiz ve acısı tüm ulusumuzun yüreklerini yakan şehitlerimizle başlamak istiyorum.

Onlar ki, Ülkemizin bütünlüğünü, Ulusumuzun birliğini ve ATATÜRK Cumhuriyetini korumak amacıyla kendi varlıklarını hiçe sayarak vazifelerine atılmış ve bu şeref dolu mücadeleleri sonucunda ölümsüzlüğe ulaşarak, Türk Milletinin en büyük ve şerefli Başkumandanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’E kavuşmuşlardır.

Bu kalleş terörün hain saldırıları sonucu ölümsüzlüğe kavuşan tüm şehitlerimize Tanrıdan rahmet, Ailelerine ve Türk Ulusuna başsağlığı diliyorum.

Biz ATATÜRKÇÜ gençler olarak, onların bıraktıkları tüm emanetlerin bekçisi olacağımıza söz veriyoruz.

Bugün Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN ‘’Gençliğe Hitabe’’sini sunuşunun 84. Yılındayız.

Bizler, bugün Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN ‘Cumhuriyeti İlelebet muhafaza ve müdafaa etmek…’ ile görevlendirdiği Türk Gençliği olmanın bilinciyle buradayız ve birlikteyiz. Yurdumuzu paylaşıp sömürgeleştirmek, ulusumuzu tutsaklaştırmak isteyen Emperyalizm, Mustafa Kemal ATATÜRK öncülüğündeki Türk Milletiyle İstiklal Harbi’nde yenildi. İç’te ve dış’ta bir dizi haklı ve şerefli mücadeleler sonucunda bağımsızlık ve egemenliğimize kavuştuk. Cumhuriyeti kurup gerçekleştirdiğimiz devrimlerle de, Çağdaş Uygarlık yolunda dev adımlar atmaya başladık. Dünya Ulusları arasında onurlu bir yer edinip, Mazlum Uluslara kurtuluş umudu ve öncüsü olduk. Ekonomi, Toplumsal Yaşam, Eğitim, Sağlık, Kültür ve Sanat alanlarında yapılan devrimlerle insanlarımızı ümmetlikten yurttaşlığa yükselten büyük bir değişimin coşkularını yaşadık.

Uluslaşıyorduk, kalkınıyorduk, yurtta ve dünyada barışı kuruyorduk ve insanlığa gerçek uygarlık dersleri veriyorduk. Ancak, genç cumhuriyetimiz ve ulusumuz kendine yeterli bir gelişme sürecini tamamlayamadan, dâhili ve harici düşmanlar tarafından yeniden emperyalizmin kucağına itildi. Gerici ve sömürücü eski düzen artıkları, fırsat kollayan Emperyalizmin işbirlikçiliğine soyundular. Bu gidişin farkına varan ve engelleyebilecek olan yurt sever aydın, sanatçı, bilim insanı ve subayları uydurma senaryolarla tutsaklaştırarak, tüm ulusu sindirmeye çalışıyorlar.

Ne var ki dün olduğu gibi bugün de içinden çıkılmaz gibi görünen bu karanlık süreç, Türk Gençliğinin kararlı duruşu, bağımsızlık aşkı, Cumhuriyet Değerlerine sahip çıkma isteği ile aşılacaktır. Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN gösterdiği yolda yürüyecek ve yeniden tam bağımsızlığımıza kavuşacağız. Bu inançla gençleri ‘’Bağımsızlık ve Toplumsal Eşitlik içi; Ulusal Yönetim’’ hedefinde, emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı mücadelede birlik olmaya, birlikte haklı taleplerimizin peşine düşmeye ve elde etmeye çağırıyoruz.

            Cumhuriyeti emanet alan Türk Gençliği olarak, bilinsin ve kimsenin kuşkusu olmasın ki, ATAMIZ’IN Gençliğe Hitabesinde verdiği görevleri her hal ve şartta yerine getireceğiz. Bugün burada içinde bulunduğumuz şartların farkında olduğumuzu ve ATAMIZDAN aldığımız görevi yerine getirme irademizi Milletimizle paylaşmak için bu açıklamayı yapıyorum.