Kuşadası"nın ekoturizmin merkezi olması amacıyla girişimlere başlandı. Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa sevenler Derneği(EKODOSD), Kuşadası"nın ekoturizmin merkezi olabilecek her türlü şartlara sahip olduğunu açıkladı.
Kuşadası Kamuoyunun eko turizm konusunda bilgilendirilmesi amacıyla bir duyuru yayınlayan EKODOSD, Kuşadası"nın turizmden üst düzeyde verim alabilmesi için 'alternatif turizm' alanlarına yönelmesi gerektiğinin bir gerçek haline geldiğini vurgulandı. Kuşadası"nın Türkiye"de pek az merkezde bulunan imkanlara sahip olduğu belirtilen açıklamada, “Kuşadası, zengin coğrafyası, değişik kültürlere ev sahipliği yapmış antik kentleri, biyolojik çeşitliliklerle dolu doğal alanları, yılların tecrübesiyle yetişmiş turizm elemanları ve tesisleri ve uygun iklim koşulları nedeniyle yılın oniki ayında yapılabilecek etkinliklerle, dünya ekoturizm pastasından mutlaka pay alması gereken ender yerlerden birisidir” denildi.
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü imzasıyla yayınlayan duyuruda, “Ekoturistler, gelir seviyesi yüksek gelişmiş ülkelerden gelen, genellikle orta yaş grubunda yüksek eğitimli ve çevre bilinci olan, doğa, kültür ve gastronomiye ilgi duyan ve doğayı tahrip etmeden doğal bölgeleri gezen, yöre insanının kültürüne ve yaşam tarzına saygılı ve onlara ekonomik olarak destekleyen, yılın her ayında gelebilen ve oldukça iyi döviz bırakan turistler olması nedeniyle, son yıllarda bir çok ülkenin tercih ettiği turistler olmaktadır” denilerek, şu görüşlere yer verildi: “Kuşadası"nın hemen yanı başında dağları, ormanları, kıyıları, flora ve faunası ve gerekse mağaraları ve kanyonları gibi ilginç jeolojik oluşumları açısından çok zengin bir yer olan Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, ülkemizdeki ekoturizm etkinliklerinin yapılabileceği alt yapısı olan ender yerlerden birisidir. Bünyesinde barındırdığı benzersiz çeşitlilik nedeniyle, Avrupa Konseyi tarafından Avrupa Biyogenetik Rezervleri Şemasında "Flora Biogenetik Rezerv Alanı" kabul edilen milli parkta 6"sı dünyada sadece milli parkta yetişen 804 çeşit bitki türü bulunmaktadır. Milli park, Akdenizden, Kafkasyaya kadar olan tüm bitki türlerini bünyesinde barındırması nedeniyle, dünyada botanik turizmi yapanların gezebilecekleri bir doğa hazinesidir. Zaman zaman Japonya"dan, Amerika"ya kadar birçok dünya ülkesinden gelen zengin turistlerin tercih ettiği yer olan milli park, her mevsimde farklı bitki türlerinin ve ağaçların özellikleri incelenebilecek doğal bir botanik parktır. Özellikle zengin Avrupa ülkelerinde, gittikçe yaygınlaşan kuş gözlem turları için Kuşadası"na yakın çok önemli üç sulak alan bulunmaktadır. Azap Gölü, Bafa Gölü Tabiat Parkı ve Uluslararası sözleşmelerle koruma altında olan 256 tür kuşun bulunduğu Büyük Menderes Deltası"dır. Kuş gözlemcileri, eğitimli ve yüksek gelir seviyeli olmaları nedeniyle, ekoturizm gelirin en büyük kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Tüm dünyada tehdit altında olan birçok sulakalan, kuş gözlemciliğinin gelişmesiyle birlikte, koruma altına girmektedir. Yüksek doğa bilinci taşımaları ve kuşlar için çok önemli para harcamaları nedeniyle, kuş gözlemcileri dünyada çok tutulan turistlerin başında gelmektedir. İngiltere"de geleneksel olarak yapılan Rutland Water kuş gözlem festivalinin 3 günlük kazancı üç milyon İngiliz Sterlinini bulduğu düşünülürse, sulak alanlarımızın ve kuşların korunmasının önemi daha iyi anlaşılır. Kuş gözlemcilerinin cenneti olan Kosta Rika yıllık turizm gelirinin % 41"ini kuş gözlemciliğinden karşılamaktadır. O nedenle kuşları ve kuşların barındıkları alanları çok iyi korumaktadırlar. Genellikle turizm sezonu dışındaki zamanlarda ve turistik çekiciliği olmayan doğal alanlarda yapılan kuş gözlemciliği için, sulak alanlara ve havalimanına yakınlığı ve modern tesisleri nedeniyle Kuşadası dünya kuş gözlemcilerinin tercih ettikleri yerlerden biri olabilir. Son yıllarda gerek yerli gerekse yabancıların çok tercih ettikleri ekoturizm etkinliklerinden birisi de doğa yürüyüşleridir. Kuşadası"nın yakınlarında günübirlik doğa yürüyüşlerinin yapılabileceği mükemmel parkurlar bulunmaktadır. Hem doğa yürüyüşünün yapılması, hem de tarih ve kültür zenginliklerinin incelenmesi için, ekoturistlerin çok ilgisini çekecekleri bir çok alan Kuşadası"na çok yakındır. Günümüzden 8-10 bin yıl önce yaşayan insanların, mağaralara ve kaya oyuklarına çizmiş oldukları eşi benzeri olmayan prehistorik kaya resimleri, ekoturistler tarafından keşfedilmeyi beklemektedir. Artık tüm dünyada kültür eserlerine saygılı davranan, doğal alanlarda korumacılığı destekleyen ve bu çevreci tutumu benimseyen acentalar ve onların turları destek görmekte ve tercih edilmektedir. Bu özelliklere sahip acentaların ekoturizm organizasyonları, hem doğal ve kültürel kaynaklarımızın daha iyi tanıtılmasını sağlayacak hem de özellikle turizm sezonu haricinde Kuşadası"nı ekonomik anlamda yarar getirecektir. Çevreyi koruyan, doğal, kültürel ve tarihi değerleri koruma-kullanma dengesi içerisinde sürdürülebilir kılan bir planlama anlayışıyla yapılacak ekoturizm faaliyetlerinin , hem bu alanların korunmasına hem de bölge insanının ekonomik anlamda güçlenmesini sağlayacağını düşünüyoruz. Doğal ve kültürel kaynakların yanında yaşayan yöre insanlarına, sahip oldukları doğal ve kültürel zenginliklerin bilincine varmaları ve bunları korumaları için bilinçlendirme çalışmalarına devam etmekteyiz. Doğal hayat, çevre ve kültürün korunmasına yönelik hassasiyet gösteren acentalara, her türlü yardımı yapmaya hazırız."