Kısa şortu, tişörtü ve Ugg’larıyla beni karşılarken sarı saçları makyajsız yüzünü kapıyor, büyük mavi gözleri ışıldıyordu. Elimi sıktı. “Merhaba Daphne, ben Cameron” dedi ve utangaç bir gülümsemeyle ekledi. “Saçım ve makyajım yapılmamışken beni tanımayabilirsin.” Bence öyle değil. Hollywood’un en gözde aktrislerinden biri olan Cameron Diaz, hiç şüphe yok çok güzel bir kadın. Uzun bacakları, gülümseyişi ve o okyanus mavisi gözleri onu birinci sınıf Hollywood yıldızları listesinin en başına yazmamıza yeter. Angelina Jolie, Julia Roberts ve Demi Moore gibi Cameron’ın da yapımcılara maliyeti film başı 20 milyon dolar kadar. Yarı Kübalı, yarı Amerikalı mütevazı bir kız için hiç fena bir rakam değil.

‘AÇLIKTAN KIVRANIYORUM’
Cameron bir haftadır katı hiçbir şey yememiş. “Açlıktan kıvranıyorum” diyor. SPA çalışanları bir tabak mercimek ve pirinç getirdiğinde vücudunda yağdan eser olmayan bir kadın yanımızda belirdi. “Cameron bunu yapmak istemezsin” dedi. O da kendine geldi ve yemekten vazgeçti. Beni zayıf arkadaşıyla da tanıştırdı: “New York’tan kız arkadaşım Erbil. Gözü üzerimde.” Erbil, Amerika’da yaşayan bir Türk ailenin kızı. Cameron Diaz herhalde yeni çekilecek filmi için şok diyete girmiş. Zira yaptığı, hızla fit olmak için yapılan çok bilindik bir Hollywood yöntemi, diye düşünüyorum ama yanılmışım. “Gelecek yıl için hiçbir film projem yok. Beni bu aralar sadece son filmim ‘What to Expect, When You Are Expecting’in tanıtımı meşgul ediyor” dedi. Öyleyse eğlenmek, gezmek için kendine vakit ayırıyordur diye düşündüm; yine yanıldım. “Hiçbir yere gitmek istemiyorum” dedi.

NEDEN KENDİNİ DÜNYADAN SOYUTLUYOR?
Cameron açlıktan ben meraktan ölecektik. Hollywood’un en popüler aktrislerinden biri neden kendine eziyet ediyor, hiçbir şey yemiyor, kendini dünyadan soyutluyor? Ajandasında neden yeni bir film projesi yok? Sarışın güzel aklımı okurmuşçasına konuşmaya başladı. “Kariyerime 20 yaşında başladım. Modellik yapıyordum. Her şey doğal akışında ilerledi. Maske filminin seçmelerine çağrıldım. Oyunculuktan çok keyif aldım. Sonra da sevdiğim işte yoluma devam ettim.” Kariyerinin ilk adımlarını güzelliği sayesinde attığını kabul ediyor. “Ama ben öyle istediği her şeyi yiyen ve formunu koruyan şanslı doğmuş kadınlardan değilim. Yediklerime her daim dikkat etmeliyim ve spor yapmalıyım. Özellikle 40’ıma geldiğim şu yıllarda” dedi. “Pilates, yoga bana göre değil. Sporu en kaba haliyle sırılsıklam terleyerek yapmayı seviyorum.” Sonra kaslı kollarını gösterdi. Güzel yıldızın bilinen bir başka yönü de sabaha kadar eğlenmekten kendini alıkoyamaması. Oradaki durumu da söyledi: “Arınmaya çalışıyorum. Tekrar gecenin kirliliğine dönmeden alışkanlıklarımı değiştirmek istiyorum.” Sonra da dünyada gitmekten en çok keyif aldığı yerleri sıraladı. “En sevdiğim ülke İzlanda. Koyu renk saçlı, renkli gözlü İzlandalılar dünyanın en güzel insanları. Yemek ve içkiler de bir harika.” Cameron da öyle; harika...

‘Farklı olanlar bizim için hep tehlikelidir’
Konu Cameron’ın çocukluğuna da geldi. “Long Beach, California’da büyüdüm. Yarı Kübalıyız. Komşularımızın çoğu Filipinli ve Meksikalıydı” diye anlattı. O sırada Türk arkadaşı Erbil söze karıştı. Amerika’daki göçmenlerin nasıl ayrımcılığa nasıl maruz kaldığından bahsetti. Cameron ise Erbil’in sözünü keserek “Biz beyaz Amerikalılar inşa ettiğimiz hapishaneleri siyahlarla doldurduk” dedi. “Farklı olanlar bizim için hep tehlikelidir.” Cameron, Amerikalıların ölüm cezasını kaldırmamasına öfkeli. Siyahların mağdur edildiğinden dem vurarak “Amerika’da sistem böyle işliyor” diyor. Erbil’se Cameron’la aynı fikirde değil: “Sistemden önce ayrımcılık mahallelerde başlıyor. Beyazlar beyazları tutuyor.” Cameron da bu ayrımcı düzenin içinde büyümüş. “Biz şanslıydık. Beyazlara yakın bir mahallede oturduğumuz için kimse bize karışmıyordu” diye anlattı. “Eğitim alamamış, iş bulamamış insanların başka çaresi kalmıyor.” İş hayatında da anlattığın kadar duyarlı mısın, diye sordum. Düşündü... Ve “Çevremdeki herkesle ilgileniyorum” diye sözlerini bitirdi.

SON FİLMİ DE AŞK HAYATI DA BAŞARISIZ
1997’de romantik komedi filmi “En İyi Arkadaşım Evleniyor”da Julia Roberts ve Rupert Everett’ın yanında yıldızlaştıktan sonra şöhreti giderek arttı. Cameron, kocaman kahkahaları ve mizah yeteneğiyle herkesin dikkatini çekti. Müthiş vücuduysa baş döndürücüydü.

Kısa süre sonra Ben Stiller ile birlikte çok eğlenceli bir komedi filmi “Ah Mary Vah Mary”de rol aldı. Bu filmden sonra Cameron, artık komik seksi kadın kontenjanının ilk sıralarındaydı. Gişe rekorları kıran Charlie’nin Melekleri’nde Drew Barrymore ve Lucy Liu ile birlikte başrolü paylaştıktan sonraysa 20 milyon dolarlık aktrisler kulübüne katıldı. Vizyona giren son filmi Kötü Öğretmen ise hayal kırıklığıydı.

Son filmi gibi Cameron’ın aşk hayatı da başarısız. Kendisinden genç sevgilisi Justin Timberlake’le olan birlikteliğinin sonu utanç vericiydi. Bir partide Justin’in yeni kız arkadaşı Jessica Biel’le karşılaşan Cameron sinirlerine hâkim olamadı, Jessica’yla laf dalaşına girdi. Bir sonraki sevgilisiyse Kate Hudson ve Madonna’yı birbirine düşüren sansasyonel aşk haberleriyle de tanınan beyzbol yıldızı Alex Rodriguez’di. Cameron, Alex’le gittiği bir tatilde vücut çalışırken görüntülenince, medyanın eğlence konusu oldu. İlişkisini aniden sonlandırdı. Ayrıldıktan sonra bile Cameron’ın vücudunun aşırı kaslanmaktan dolayı erkeklere benzediği haberleri gündemi uzun süre meşgul etti.

Yeni filmin seti dullar kervanı gibi
ABD’de mayıs ayında vizyona girecek “What to Expect When You’re Expecting” filminin seti “dullar kervanı” gibiydi. Alex Rodriguez’den ayrılan Cameron Diaz, Marc Anthony’den boşanan Jennifer Lopez, küçük bir rol için de olsa sette yerini alan ve Kris Humphris’le evliliği sadece 72 saat süren Kim Kardashian, medyanın her daim takibindeydi. Sürpriz hamileliklerle hayatları bir anda değişen 5 çiftin hikâyesinin anlatıldığı filmin oyuncularından Jennifer Lopez’in, Marc Anthony’den ikiz çocukları var. Cameron Diaz ise hâlâ yalnız. “Sandra Bullock, Charleze Theron gibi yıldızlar yalnız olsa bile evlat edindi. Çocuk sahibi olmak istemiyor musun” diye sorduğumda gülümseyerek cevap verdi. Belli ki bu durum onu üzüyor: “Oturup kalkması zor olsa da hamileliğin sahtesi bile eğlenceliydi.”