Başbakan Tayyip Erdoğan, bir günlük resmi ziyaret için gittiği Bakü'den dönüş yolunda önemli mesajlar verdi. Erdoğan, 1 Ağustos'ta başlayacak Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) için "Gerginliğe ihtimal vermiyorum" dedi. Başbakan, demokratik açılımın ancak güvenlik ortamında devam edeceğini belirtirken terörle mücadelede bedeli ne olursa olsun yeni stratejiler uygulanacağını vurguladı. Norveç saldırısına da değinen ve Avrupa'da yükselen ırkçılığa dikkati çeken Erdoğan, bu tabloda liderlerin de payı olduğunu kaydetti. Başbakan, gündeme ilişkin soruları şöyle yanıtladı: 
 DTK'nın özerklik ilanı sözkonusu. Yerel meclis seçimi yaptılar. Süreç nereye gidiyor? 
BDP'li vekillere yönelik AK Parti'nin engellemesi, dışlaması olmadı. BDP kendi kendini dışladı. Kimseye kapımızı kapatmadık. Arkadaşlara, "Gidin görüşün" dedik. Fakat öyle bir metin getirdiler ki demokratik parlamenter sistemde mutabakat metni olarak ele alınacak bir şey değil. AK Parti adeta bir terör örgütünü muhafaza altına alacak bir metne evet der mi? Bunlar kendisine bir harita çiziyor. 'Biz burada şöyle güçlüyüz böyle güçlüyüz.' Değilsin. Barajı aşmayı gözünüz kesmediği için bağımsız adaylarla seçime giriyorsunuz. Bütün bunlarla beraber gelirsiniz yemininizi yapar, parlamento çalışmalarında yerinizi alırsınız. 
 PKK mücadele ediyor ve biz sonuç alıyoruz algısı oluşturuyorlar... 
Mücadele başka bir şey. Burada terör örgütünün çok ciddi bir desteği var. Arazide edindiğimiz izlenimlerdir, ciddi istihbaratlardır. Terörle mücadelede medya hâlâ yanımızda yer almamıştır. Bu, terör örgütünün ekmeğine yağ sürüyor. Adamın derdi propagandasını yaptırmak. TV kanallarında bakıyorsunuz bunların siyasi temsilcileri durmadan o biçim programlar yapıyorlar. Buna gerek var mı? 
 Kandil'e operasyon ihtimali var mı? 
Bu işi yapması gerekenlere bırakalım. Artık kötü niyet karşısında iyi niyet bulmayacaktır. Güvenlik güçlerimiz, bedeli ne olursa olsun çok farklı taktik ve stratejiler uygulayacaktır. Bu konuda farklı bir sürecin içine giriyoruz. Medyayı yanımızda görmemiz lazım. 
 Terör örgütündeki çatlak iddialarına ne diyorsunuz? 
Bazı şeyler Öcalan'ı da aşmış vaziyette. Her şey onun da kontrolünde değil. Çatlak iddiaları boş değil. 
 Muhalefet, terörle mücadelede 90'lara dönüldüğü eleştirisi yapıyor... 
Ana muhalefet partisi liderinin bugüne kadar söyleyeceği bir şeyi görmedik. "1990'lara dönmek nedir?" desen vereceği cevap, OHAL. OHAL'i kim kaldırdı? Biz kaldırdık. Kaldıran biziz, itham edilmeye çalışılan biziz. 
 Dolmabahçe toplantılarını yeniden başlatacağınızı söylediniz. Formatı nasıl olacak? 
Dolmabahçe görüşmelerini daha dar çerçevede yapmayı planladık. Ramazan'dan sonra bu çalışmaları da başlatırız. 
 Önceden destek verdiğini söyleyen ama bugün farklı noktada görüyoruz dediğiniz çevreler kimler? 
Sosyal demokrat görünüşte ama sosyal demokratlıktan çok uzakta görünenler var. Bir muhalefet partisi içinde olup daha önce çok farklı konumda olanlar var. Durumdan vazife çıkartıyorlar. Kiminle neyi görüşeceğimizi artık biliyoruz. Yeri gelir yayın yönetmeni, yeri gelir akademisyenlerle yaparız. Kimseye kapalı değiliz. Mesele gerçekten bize katkı sağlayacak mı, sağlamayacak mı? 
 Güvenlik eksenli düzenlemeler açılımı engeller mi? 
Açılım nerede devam eder? Güvenlikle devam eder. Güvenliğin olmadığı yerde açılımı nasıl gerçekleştireceksiniz? O illerdeki vatandaşımız ne diyor? 'Siz buradasınız gidiyorsunuz sonra biz onların ellerindeyiz' diyor. Oralarda çok güçlü güvenlik ağı olmalı. 
 İç güvenlikte koordinasyon nasıl olacak? 
Birinci derecede jandarma ve polis birbirine entegre olacak. Kara kuvvetleri valilerin ihtiyaç duyması halinde devreye girecek. Hudut birlikleriyle eri erbaşı oradan çekmek istiyoruz. Tamamen kışlada konuşlanmış profesyonel bir güvenlik gücümüzün olması önemli. Bu sayı ilk etapta 5 bin. Onların eğitimi esnasında ikinci bir parti alacaklar. Özel harekatla ilgili çalışmamız var. Olay sadece kırsal boyutta olmayacak. Kırsal, belde, ilçe ve il içinde olacak. Güvenlik güçlerimizin hiçbir zaman operasyondan vazgeçmesi söz konusu olamaz. Güvenlik gücünden silah bırakmasını talep etmek kadar kusura bakmayın amiyane tabir olamaz. Silah bırakması gereken örgüttür. Yol eşkiyalığı yapan örgüttür. Bu işlerden vazgeçerlerse operasyonlar da yok denecek seviyeye iner. 


'İslami terör dediler, Hıristiyani demiyorlar'
 Norveç saldırısından ne gibi dersler çıkarılabilir? 
Burada Hıristiyan dünyasının çıkarması gereken dersler var. Antisemitizm işlendi, ardından İslamofobi işlendi. İslami terör dediler. Kimse Hıristiyani terör demiyor. Bundan kaçıyor. (Norveç'teki) İyi bir hristiyan, aynı zamanda terörist, aynı zamanda malum şövalyelerden. Dünya Hıristiyanlığının kendisini (check) çek etmesi lazım. Medyanın iyi bir tavır takınması lazım. Üzerine dört bir koldan gitmiyor. Çok iyi gidilmesi lazım. Tüm Müslümanların genelini muaf tutalım iddiasında değilim. Müslümanlardan çıkabileceği gibi Yahudi ve Hıristiyanlardan da çıkabileceğini işlememiz lazım. 
 Avrupalı liderlerin de payı var mı? 
Olmaz olur mu? Son dönemlerde ırkçı akım noktasında Fransa ve Hollanda'nın hali ortada. Ciddi manada ayrımcılık yapıyorlar. 

"YAŞ'ta bir sıkıntıya ihtimal vermiyorum"
 YAŞ'ın sıkıntılı geçeceği yönünde yorumlar var... 
Gerginliğe ihtimal vermiyorum. Bu ülkede hukuk normal mekanizması içinde çalışıyor. Devlet, "devamlılık esastır" anlayışında devam ediyor. Hangi şartlarda, hangi kurum olursa olsun orada herhangi bir eksikliği aratmamamız gerekir. Terfi ve tayin işleriyle alakalı kanunlar açık. Gereği neyse yapılacaktır. 

Siyasi müsteşarlar 
 Bakan yardımcılıkları için isimler belirlendi mi? 
Arkadaşlarımızın bana getirdikleri isimler yok. Üzerinde çalıştıkları isimler var. Ramazan sonuna kadar biter. 
 Atanmaları şart mı? Bazı bakanların soğuk baktığı söyleniyor... 
Tabii ki. Ben, bakan yardımcılığından çok şey bekliyorum. Bürokrasi hiçbir zaman kendi üstünde güç istemez. Bakan yardımcısı onların üstünde olacağı için onlar rahatsız. Bakan yardımcısı adeta siyasi müsteşar olacak. Bu onları rahatsız ediyor. Objektif düşünseler rahatsız olmamaları gerekir. Birçok yükü o alacak. 

'Şike soruşturması temizlenme süreci' 
 Şike soruşturması ile ilgili ne dersiniz? 
Doğrusu bu süreci, arınma temizlenme süreci olarak değerlendiriyorum. Federasyon yönetiminin duruşunu, kılı kırk yararak götürdüğü süreci takdir ediyorum. Son Shakhtar maçında Fener seyircisinin tavrı hoş değil. Demek ki hâlâ olanlardan ders çıkarılmamış. Burada kulüplerin başkanları seyircilerine sahip çıkacak. Çıkmazlarsa bedeli ödemek zorunda kalacak. 
 Olabilecek her kararı almaları yönünde desteğiniz var mı? 
Yasal düzenlemeyle önleri çok açık. Bu noktada artık kimsenin takımı yok. Bu federasyon yönetiminde herkes takımsız. Bir Fenerbahçeli Başbakan olarak burada Fenerbahçelilik yapamam. Bulunduğum nokta buna müsait değil. Federasyon kararlarını peyderpey alıyor. Malum, ligler ertelendi. O zamana kadar yargıdan ne gelir bilmiyoruz. Burada da medyanın yaklaşımları önem arz ediyor. 

Sabah'ın 19 Temmuz'da "Kandil Apo'ya başkaldırdı" başlığıyla manşetten verdiği haberde PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 'Mutabakata vardık' açıklamalarına rağmen, Kandil'in Silvan saldırısının emrini verdiğine dikkat çekilmişti. Saldırı emrini veren PKK'nın içindeki şahin kanadın önemli ismi Cemil Bayık'ın, Abdullah Öcalan'a yapılan vaatleri "Protokolün ne zaman hayata geçeceği belli değil, şimdi mi, bir yıl sonra mı bilinmiyor. Devlet bu konuda hiçbir şey söylemiyor, sadece kabul etmiş. Bu da kandırmaca ve taktiktir" şeklinde değerlendirdiği belirtilen haberde, "Diyarbakır Silvan'da 13 asker şehit olurken, Kandil'in artık İmralı'yı dinlemediği ortaya çıktı" ifadesi yer almıştı. 

SABAH