BM’deki Esad karşıtı karar tasarısı için Suriye lehinde veto kullanan Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Şam’da kahraman gibi karşılanmasının ardından Esad ile yaptığı görüşmede 3 garanti aldı. Rus basınının haberine göre Esad, yetkilerini azaltan, demokratik hakları arttıran yeni bir anayasa için en kısa sürede referanduma gitme, en geç Mayıs ayında da muhalif partilerin de katılımıyla ülke çapında genel seçimler yapılması garantisi verdi. Ayrıca muhalefetle görüşmeye hazır olduğunu da Rus diplomatlara iletti ve bu görüşmenin Moskova’da yapılmasını kabul edeceğini bildirdi. Lavrov da Esad’ın muhalefetle görüşmesi için yardımcısı Faruk El Şara’yı görevlendirdiğini duyurdu. Hem Esad yönetimi hem de muhalif güçleri Mart ayından beri binlerce kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarını tırmandırmakla suçlayan Lavrov, “Her iki tarafta da diyalog yerine çatışmayı isteyen insanlar var” dedi.

‘Ailene zarar veriyorsun’

Rusya’nın ABD’deki vetosu için “iğrendik” yorumunu yapan Washington yönetimi ise BM Daimi Temsilcisi Rice aracılığıyla Esad’a açık çağrı yaptı. Büyükelçi Rice, CNN televizyon kanalında ünlü gazeteci Wolf Blitzer’e verdiği mülakatta, “Suriye Devlet Başkanı Esad’ın şu an karşısında olsanız yüzüne neler söylerdiniz?” sorusu üzerine şunları söyledi: “ABD’nin, barış, demokrasi ve daha iyi bir gelecek isteyen Suriye halkının tamamen ve net bir şekilde yanında olduğunu söylerdim. Ona, ’Günlerin sayılı, görevini barışçıl şekilde devretmenin vakti geldi de geçiyor, daha fazla iktidarda kaldıkça kendine, ailene ve ülkene daha çok zarar vereceksin’ derdim.”

Muhalifler olumsuz bakıyor

Rice, BM Güvenlik Konseyi’nde sadece iki üye ülkenin, yani Rusya ve Çin’in, “kendi kişisel dar çıkarları” için hareket ettiğini söyledi. Rice, bu ülkelerin Arap Birliği’nin arabuluculuğunda, krizin barışçıl şekilde çözümlenmesi yolunda umut veren karar tasarısının kabul edilmesini engellemelerinden dolayı herkesin hayal kırıklığına uğradığını belirtti. Batılı ülkelerin desteğini alan ve İstanbul’da Yüksek Devrim Konseyi isimli bir muhalif yapılandırma kuran Suriyeli muhaliflerin, Esad’ın Moskova diyalog çağrısına olumlu yanıt vermesi beklenmiyor. Daha önce de Esad muhaliflerle diyaloğa hazır olduğunu bildirmiş, ancak muhalifler “Esad gitmeden rejimle asla masaya oturmayız” yanıtını vermişlerdi.

İran’dan Esad’a 15 bin asker

Arap haber kanalı El Arabiya, İran ordusuna bağlı El Kuds gücünden 15 bin askerin Suriye’de Esad rejimine isyanı bastırmak için yardım etmek amacıyla bu ülkeye gönderildiğini iddia etti. Kuds gücünün komutanı Kassam Salimani de askerlere komuta etmek amacıyla Suriye’de bulunuyor. Haber kanalının iddiasına göre, Kuds gücünün Suriye’ye gelişinin ardından operasyonu yönetmek amacıyla bir “savaş merkezi” kuruldu. Bu merkezde Salimani’nin yanısıra, Esad, kardeşi Mahir, kayınbiraderi Asıf Şevket ve kuzeni Rami Makluf yer alıyor. Görevden alınan Genelkurmay Başkanı’nın yerine ise kuvvet komutanları görev yapıyor.

107 din adamından ordudan ayrılın fetvası

İslam dünyasının tanınmış alimleri ve düşünürleri, Suriye ordusuna bağlı askerlere, “Esad’ın emirlerine itaat etmeyin. Merak etmeyin tövbe kapısı açık” çağrısı yaptı.

Aralarında Uluslararası Müslüman Alimleri Birliği Başkanı ve Sünni İslam’ın bir numaralı merkezi olan Mısır’daki El Ezher Üniversitesi Başkanı Dr. Yusuf El Karadavi, Suudlu alim Selman Avde ve Mısır Müftüsü Dr. Ali Cum’a’nın da bulunduğu, İslam dünyasının tanınmış 107 aliminin imzasını taşıyan bildiride, Esad rejimine tabi kalmanın kabul edilemez olduğu ve rejime bağlı olmaktan vazgeçilmesi gerektiği vurgulandı. Bildiride, “Özgür Suriye Ordusu ve devrimciler, maddi ve manevi her alanda desteklenmeli, bu desteğin arasında Suriye’den büyükelçiliklerin çekilmesi ve Suriye yönetimine destek veren Rusya ve Çin’e protesto mesajları iletilmeli” denildi. Suriye’de yaşananlar için, “Rejimin suiistimalleri, zulmü ve kan dökmesi” ifadelerinin kullanıldığı bildiride, bu durumun unutulamayacağını ve olup bitenler karşısında susanlar ve buna ortak olanlar için bir utanç olduğu kaydedildi.

Bildiride, Ordu ve güvenlik güçlerinin halkı katletmesinin kabul edilemez olduğu ifade edilirken, ordu ve güvenlik güçlerinin insanları öldürme emrine karşı gelmeleri ve bu emirlere karşı itaatsizlikte bulunmaları gerektiği aktarıldı. Ancak daha önce bu emre karşı gelmeyenler için de “tövbe” kapısının açık olduğu belirtildi. Bildiride, “Ordudan ayrılmalar ve ayrılanların Özgür Suriye Ordusu’na katılmaları için fetva veriyoruz” denilirken, Özgür Suriye Ordusunun “asil görevini” yerine getirmesi gerektiği, intikamdan uzak durması ve sivil halkı koruması gerektiği kaydedildi.

Türkiye’de komite

Her yerde Suriye’deki devrim hareketini desteklemek için komitelerin kurulması gerektiğinin vurgulandığı bildiride, bu komitelerin Suriye’deki halka gıda ve diğer insani maddeleri sağlamak için özellikle Türkiye, Ürdün ve Lübnan’da oluşturulmasının gerektiği ifade edildi