Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in, "tarihte bir işgal uygulamasını en ucuz şekilde yürüten devlet" olduğunu söyledi.

Abbas, İsrail'in resmi devlet kurumu Kanal 1 televizyonuna verdiği söyleşide, İsrail'le barış görüşmelerinin çıkmaza girdiği bugünlerde, Filistin Yönetimi'nin lağvedileceği yolundaki iddialara ilişkin, "Filistin Yönetimi'nin lağvedilmesi gündemde değil, ancak bütün alternatifler de açık" derken, istifasının da söz konusu olmadığını söyledi.

Mahmud Abbas, söyleşide, "Filistin Yönetimi'nin lağvedilmesi ve İsrail'in Batı Şeria ile Gazze Şeridi'nde yönetimi üstlenmesi ihtimalinin olup olmadığı yolundaki soruya şöyle cevap verdi.

"Filistin Yönetimi'nin lağvedilmesi konusu gündemde değildir. Bunu konuşmadık hiç. Ancak bütün alternatifler açıktır. Biz işgal altındayız, ama aynı zamanda işgal altında da değiliz. İşgal altındayız; İsrail herhangi bir sorumluluk taşımadan her yoldan bizi işgal etti. İsrail bu durumdan memnun. İsrail, tarihteki en ucuz işgale sahip. Yeme-içme, eğitim, kültür ve güvenlik konularında sorumluluk bizim. Güvenliği de unutmayın. Son 5 senede Batı Şeria'da bir tek olay olmamıştır. Ve biz bu güvenliği de İsrail Savunma Kuvvetlerinin istediği ve izin verdiği müddetçe yapıyoruz. İsrail ordusu, istediği zaman Ramallah'a, Nablus'a veya El Halil şehrine giriyor ve istediğini yapıyor. Her tarafta geçiş noktaları var. Siz (İsrail) herhangi bir sorumluluk almayan işgalcisiniz."

Abbas, doğrudan barış görüşmelerinin devam edebilmesi için Amerikan tarafının çabalarının sürdüğünü belirterek, "Başarılı olmalarını temenni ediyoruz. Bu çabaların sonunda bir anlaşmaya varılabilmesini temenni ediyoruz. Sayın (Binyamin) Netanyahu da yerleşim bölgelerinde inşaatlara son versin ki, derhal karşılıklı barış görüşmelerine başlayabilelim" diye konuştu.

-"İSRAİL'İN YAHUDİ KİMLİĞİ, BENİM MESELEM DEĞİL"-

Abbas, başta Netanyahu olmak üzere, İsrailli yetkililerin "İsrail'in bir Yahudi devleti olarak tanınması" yolundaki talepleriyle ilgili soruya da, Oslo anlaşmaları sırasında "Filistinlilerin, İsrail'in varoluş hakkını tanıdığını ve İsrail'in de Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Filistin halkının yasal temsilcisi olarak varoluş hakkını tanıdığını" hatırlatarak, şöyle dedi:

"İsrail her gün bize yeni bir şeyle geliyor. Bir sefer Yahudi devleti ile, bir başka sefer bir başka şeyle... Bunları bırakalım, yeter artık, biz İsrail devletini tanıyoruz. İsrail bir Yahudi devletidir. İstediği gibi bir ülke kurabilir, hakkıdır. Ama bu İsrail'in sorunudur. İsrail, Yahudi devleti olarak tanınmasını ne Ürdün'den ne de Mısır'dan talep etti, ne de dünyadaki herhangi bir ülkeden bunu istedi. Kısacası bu konuda istediğini yapabilir. Ve bu benim meselem değil."

Amerikan çabalarının sonuç vermemesi ihtimaliyle ilgili bir soruya da Abbas, "İsrail (Batı Şeria Yahudi yerleşimlerindeki) inşaatları durdursun. Ben görüşmelere hazırım" derken, İsrail'in Batı Şeria'da kendilerine inşaat yapacak alan bırakmadığının altını çizdi ve şöyle devam etti:

"Her zaman dedik ki, ilk tercih karşılıklı görüşmelerdir. Ama bu gerçekleşmezse BM Güvenlik Konseyi'ne başvurabiliriz. Alternatifler oldukça fazla. Amerikalılara 'Bizi tanıyın' diyebiliriz, Güvenlik Konseyi'nden bizi tanımalarını isteyebiliriz. Uluslararası yediemin talep edebiliriz. Sonuçta bir çözüme ulaşmalıyız, bütün alternatifler açıktır. Biz şu anda karşılıklı doğrudan görüşmeleri gerçekleştirmek için uğraşıyoruz. Bunu gerçekleştiremezsek, 2-3 ay sonra ne yapacağımızı kim bilebilir ki?.."

-"NETANYAHU, HÜKÜMETİNİN DÜŞECEĞİNDEN KORKUYOR"-

Abbas, Netanyahu ile en son Kudüs'teki ikametgahında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell ile birlikte görüştüklerini hatırlatarak, Netanyahu'ya "yerleşim bölgelerinde inşaatları durdur" dediğinde, Netanyahu'nun "Benim hükümetim düşer" yanıtını verdiğini aktardı.

Abbas, "O kendi hükümetini düşünüyor. Hükümet barıştan daha mı kıymetli? Çocuklarımızın geleceğinden önemli mi? Bunun hatalı bir tutum olduğunu düşünüyorum... Bir hükümet düşer, yerine başka bir hükümet gelir. Yarın sabah başka bir hükümet kuracak kadar çoğunluğu da var" diye devam etti.

Filistin Devlet Başkanı, barış görüşmelerinin sonlanmasının, Batı Şeria'da Hamas'ın güçlenmesine yarayıp yaramayacağı sorusuna da "Batı Şeria'ya kimse hakim olamaz. Ne Hamas ne de başka bir güç. Siyasi çarelerin ufukta kaybolmasıyla insanlarda umutsuzluk ve depresyon hali oluşacaktır. Ama şunu da açık yüreklilikle söyleyeyim, bu durumlarda aşırı uçların güçleneceği kesindir" karşılığını verdi.

Abbas, üçüncü bir intifada ihtimalini ise kabul etmeyerek, "İnşallah intifada falan olmayacak. Bütün insanlar normal bir yaşam istiyorlar. Hepsi barış umudu içindeler. Ama bu umut kapısı kapanınca umutsuzluk hali başgösterir. Onların umutsuzluğa girmesini istemiyorum. Sanırım İsrail de istemiyor. Çünkü umutsuzluk aşırılığı getirir ve bu, ılımlıları da değiştirir" dedi.

Son görüşmelerinde Netanyahu'ya "barış anlaşması imzalamak için tarihi bir fırsatı olduğunu" söylediğini de aktaran Abbas, sözlerini şöyle tamamladı: "Endişeliyim, bunu bu günlerde beceremezsek belki de bu fırsatı kaçıracağız ve kimbilir, bir daha yakalayabilir miyiz?"

A.A.