TÜRKİYE’nin üyelik müzakereleri bağlamında genişleme konusundaki inanılırlığı ve samimiyeti tartışmalı olan Avrupa Birliği şimdi yeni bir testle karşı karşıya. Uzun süredir genişleme sürecinde Türkiye’yi geri planda tutarak öne çıkardığı Batı Balkan ülkelerine kağıt üstünde her türlü desteği sunan AB, karar anı gelince bölünme sinyalleri vermeye başladı. Müzakerelerin teknik boyutundan sorumlu olan AB Komisyonu’nun, “Hazırlar” mesajı vermesine rağmen bazı ülkeler Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile müzakerelere başlanmasına direniyor.

Teknik nitelikli olması gereken süreçte, Türkiye örneğinde olduğu gibi, siyasi gerekçeleri öne çıkaran Almanya ve Fransa, AB Komisyonu’nun müzakerelere başlanması yönündeki telkinine sıcak bakmıyor. Bu iki ülkeye Danimarka ve Hollanda da destek veriyor. Aralarında İtalya, Polonya ve Avusturya gibi ülkelerin de yer aldığı 14 ülke ise hafta başında dışişleri bakanlarının yapacağı toplantıda ya da 20-21 Haziran’daki AB Zirvesi’nden müzakerelere başlama kararı çıkması gerektiği görüşünde.

‘TÜM ÜYELER HAZIR DEĞİL’

Bu ülkeler, bu yönde bir kararın AB’nin genişleme politikasının inanılırlığı için gerekli olduğuna dikkat çekiyorlar. Müzakerelere başlama zamanının geldiği mesajını net şekilde veren AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker gibi AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’un da kişisel görüşü bu doğrultuda. Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski ile Brüksel’de görüştükten sonra açıklama yapan Tusk, “Siz tüm beklentileri yerine getirdiniz. Ancak dürüst olmam gerekirse, tüm AB üyeleri önümüzdeki günlerde müzakerelerin açılmasına ilişkin karar almaya hazır değil” dedi. 

MACRON’DAN MERKEL’E DESTEK

ÖNÜMÜZDEKİ beş yılda Avrupa Birliği kurumlarını yönetecek isimlerin belirlenmesi için pazarlıklar sürerken Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in yerine geçmeye karar vermesi halinde Almanya Başbakanı Angela Merkel’i destekleyeceğini söyledi. İsviçre medyasına konuşan Macron, Merkel adına konuşamayacağını söyledikten sonra, “Eğer bunu isterse kendisine destek olurum. Tabii ki olurum çünkü her şeyden önce güçlü birine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Avrupa’nın yeni yüzlere, güçlü yüzlere ihtiyacı var” dedi. Macron yeni görev dağılımlarında kadın-erkek eşitliği sağlanmasından yana olan isimlerin başını çekiyor.