İstanbul’da yaşayan 85 yaşındaki Hanife Kula, "kapak içi kapak" (VIV Yöntemi) ile açık kalp cerrahisi olmadan sağlığına kavuştu.

AA'nın haberine göre; hastaneden yapılan açıklamaya göre, uyanık bir şekilde açık kalp cerrahisi olmadan "kapak içi kapak" yöntemi ile tedavi edilen Kula, operasyonun ertesi günü hastaneden taburcu edildi.



Nefes darlığı, yürümekte zorluk ve çabuk yorulma şikayetiyle Kardiyoloji bölümüne başvuran Kula’nın muayenesini Prof. Dr. Bilal Boztosun gerçekleştirdi.

Tıbbi süreçle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Bilal Boztosun, "85 yaşında aktif bir şekilde hayatını sürdüren Hanife Kula, normal hayatını idare ettiremez hale gelmiş. Bu nedenle tekrar ameliyat olduğu merkeze gittiğinde kapağının yeniden daraldığı fark edilmiş. Yıllar önce yaşadığı şikayetleri tekrar yaşayan hastamız yaşı itibarıyla yeniden açık kalp kapak ameliyatı risk taşıyordu. Biz de kasıktan girerek kapak ameliyatını tavi yöntemiyle tamamen kapalı olarak yaptık. Bu yöntem ile yaptığımız kapak içi kapak operasyonlarında son derece iyi sonuçlar elde ediyoruz." ifadelerini kullandı.



Hanife Kula’nın 10 yıl önce açık cerrahi yöntemiyle başarılı bir kalp kapağı ameliyat geçirdiğini aktaran Boztosun, genelde bu kapak ameliyatlarında özellikle biyolojik kapaklarda kapak kullanım süresinin ortalama 10 yıl olduğunu bildirdi.

Bilal Boztosun, ilerleyen yıllarda hastanın kapak problemi yaşamaya başladığını ve aynı kalp kapağının tekrar daraldığını belirterek, "Bazen aynı kapakta yetersizlik dediğimiz kaçaklar başlıyor. Tabi yaşı itibari ile yeni bir açık kalp ameliyatı yani yeni bir kapak ameliyatı hasta için büyük bir riskti. Biz de eski kapağın içerisine anjiyo yöntemiyle dediğimiz bir yöntemle “kapak içi kapak” (VIV YÖNTEMİ) yani kapağın içerisine yeni bir kapak yerleştirdik." diye konuştu.

AMELİYATSIZ KAPAK İÇİ KAPAK DEĞİŞİMİNİN AVANTAJLARI

Ameliyatsız kapak içi kapak değişiminin avantajlarına değinen Boztosun, bu işlemle hastanın uyanık bir şekilde açık kalp cerrahisi olmadan yapıldığını ve işlem sonrası ertesi gün hastanın taburcu edilerek normal hayatına devam edebildiğini dile getirdi.

Biyolojik kapaklardaki en önemli kısıtlılıklara değinen Boztosun, "Hastanın yaşayacağı sıkıntıların nedeni biyolojik kapağın deformasyonu oluyor. Biyolojik kapaklar canlı bir organizmadan alınıyor. Bu yeni kapak zaman içerisinde kireçlenmeye başlıyor. Yani eski fizyolojik kapağın yerine takılan bu biyolojik kapak zaman içerisinde kireçlenmeye başlıyor. Bu kireçlenme başladığı zamanla kapak bozulmaya başlıyor." değerlendirmesinde bulundu.



Boztosun, biyolojik ve mekanik olan bu iki kalp kapağının farklarına ilişkin ise şunları kaydetti: "10 yıl çok iyi bir süre. Bazen biz bu kapakların 5 yılda bozulanını da görüyoruz. Hanife hanım çok iyi bir süre kullanmış. İlk ameliyatı da gayet başarılı olmuş. Fakat zamanla kapakta aşınma bozulmalar meydana gelmesi nedeniyle de yeni bir kapak yapılması gereğini duyduk. Kapak biyolojik olunca bozulmalar olabiliyor. Mekanik olsa böyle bir şey olmuyor. Ama mekanikte ki de en büyük sıkıntı ise sürekli kan sulandırıcı kullanmak gerekiyor. Kan sulandırıcının kendine ait veya kapaklarda başka sıkıntıları oluyor. Kapakta erken dönemde çok iyi sonuçlar elde ediyoruz ama uzun dönemde ise kapakta yeniden bozulmalar oluyor. Mekanik kapağın avantajı da ömür boyu ilaçları kullanırsanız rahat ediyorsunuz."

"KALP PROBLEMİM CİĞERE YANSIYORDU"

Başarılı bir operasyon geçiren Hanife Kula ise ilk ameliyatında biyolojik kapağı tercih ettiğini ifade ederek, ilk ameliyatında 10 sene önce biyolojik kapakçık diye bahsedilen kapakçıklardan kullanıldığını dile getirdi.

Bunun yanı sıra çok ağır bir astım hastalığına da sahip olduğunu aktaran Kula, "Solunum problemim çok yüksekti ama bu kalp kapakçığı ilk ameliyattan sonra bir düzelme göstermişti. Son 1 senede 4 kere hastaneye gittim. Sürekli kalp problemim ciğere yansıyordu, ciğer problemi kalbi bozuyordu. Böyle bir operasyon olduğunu bilmiyordum. Medipol’de Bilal Hocayla tanıştık. Geceleri uyuyamıyordum, solunumum sürekli içim günde 12 ila 13 saate kadar makineyle oksijen alıyordum." dedi.

"1 GÜN SONRA TABURCU OLDUM"

Kula, kısa sürede eski sağlığına kavuştuğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı. "Tavi olayından sonra da 1 gün hastane de kaldım 2. gün taburcu oldum. Eski haline döndü. Çok memnunuz. Tavi de olsa bu solunum yetmezliği yaşayan bir hastada olası ters giden bir durumda açık kalp ameliyatına dönme durumu olabiliyormuş. Yüksek riskli bir operasyon olabileceği söylemişlerdi. Tabi biz hocanın tecrübesine güvendik. Bir de bu farklı bir operasyondu. Kapak içi kapak yapıldı. Mevcut kapağın içerisine bir kapak uygulaması yapıldı. Şimdi eski aktif hayatıma geri döndüm."