Şehircilik Bakanlığı'nı kuracaklarını söyleyen Erdoğan, "İleriki günlerde ulusal plan açıklayacağız: Ulusal yerleşim planı." dedi. Öceki günkü Iğdır zilyaretine değinen Başbakan, "İçim kan ağlıyor. Giriyorsunuz şehre ahırın yanında vatandaşım oturuyor. Biz bu ahırları oradan kaldıralım diyoruz. Nasıl organize sanayi bölgeleri varsa, organize hayvancılık bölgeleri yapalım. Buralara hayvanlarımızı taşıyalım. O vatandaşımızın evini de yine şehir merkezinde yapalım. Şehrimiz modern yapısına kavuşsun." diye konuştu.
 
Başbakan Erdoğan, dün gece Show TV'deki Siyaset Meydanı'na katıldı. Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle:
 
Yeni anayasada halkın dili olacak: Bu anayasa halkın anayasası olacak. Halkın dili olacak. Ön hazırlıklarını STK'larla, halkımızla, ekonomistlerle hepsiyle beraber böyle bir çalışmayı başlattık. Hukukçular da buna devam ediyor. Bireyi öne alan devleti ise arka plana çeken bir anlayışla. Ana başlık olarak izah ediyorum; ileri demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin egemen olduğu ve halkın dilinin egemen olduğu ve şu andakinden daha kısa olabilecek bir anayasa özlemi içerisindeyiz.
 
SURİYE BİR HAMA KATLİAMI DAHA GÖRMEMELİ: Suriye'nin parçalanmasını, bölünmesini istemiyoruz. (Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed) ile başa baş görüşerek endişelerimizi dile getirdik. Yapacağım diyor, ama bir yerden engeller mi var? Esed olağanüstü hali kaldırdım dedi, güzel ama bunun fiilî uygulamasını yap. Nedir bu uygulama? İnsanlara kurşun sıkılmasın. Bir Hama katliamını Suriye bir daha görmemeli, yaşamamalı.
 
YGS'de kopya olsa, başarı oranı yükselirdi: Burada kopya var mı yok mu? ÖSYM Başkanı kesinlikle kopya yok dedi. Kopya yoksa problem de yok. Daha önceki imtihanlara baktık ki, özellikle alınan neticelerde eskiye göre başarı oranlarında düşüş var. YGS'deki iddialar matematik testiyle ilgili. 2010'da matematik testinden 2 bin 140, 2011 ise sadece bin 801 kişi tam yapmış. Bunlar kopya iddiasını bitiriyor. Süreci (ÖSYM Başkanı) iyi yönetememiştir. Bunu kabul ediyoruz.
 
Asker üzerinden siyaset yapmak doğru değil: Bedelli askerlik konusuna TSK'nın bakışı olumsuz. Türkiye'de dövizli askerlik ile bedelli askerliği birbirine karıştıranlar var. Bu konu siyaset malzemesi olarak kullanılmamalı. Şehit anneleri diyorlar ki, 'Ben fakirim, param yok.
 
Oğlumu askere göndereceğim. Parası olan göndermeyecek.' Bunların üzerinde enine boyuna çalışmak lazım. Bir yeri çözerken diğer tarafı yıkmamak lazım. Aynen şu anda şehit annelerinin Kılıçdaroğlu'nun yakasına yapıştığı gibi.
 
İstikrar adına bizim bu yüzde 10 barajına ihtiyacımız var: Yüzde 10 barajı AK Parti ile gelmedi.
 
AK Parti yüzde 10 barajına rağmen geldi. Türkiye'de tek başına iktidarlar başarılı olmuştur.
 
İstikrar adına bizim bu baraja ihtiyacımız var. Avrupa'da baraj yüzde 7, 5... Eyaletlerde ise yüzde 50 olan bile var. Fakat Türkiye'de yüzde 10 istikrar noktasında çok önemli. Demokratik açıdan herkes bu mücadelenin içine girebiliyor. İstediği kadar parti kurabiliyor. BDP niye sadece 'Kürtlerin partisiyim' diyor, neden 'Türkiye'nin partisiyim' diyemiyor?
 
Çılgın projeye 30 milyar dolar teklif geldi: İstanbul'un 'Kanal İstanbul' projesine ihtiyacı var.
 
Boğaz'ı tehditten kurtarmamız lazım. Aynı zamanda enerji, ulaşım projesi bu. 12 milyar dolar civarında maliyeti. Daha üstünde olur, aşağısı olmaz. Yap-işlet-devret sistemiyle yapılabilir.
 
Yerli bir kuruluş, '30 milyar dolar vermeye hazırım' dedi proje için.
 
 
zaman