10 numaralı forma krizinde tercihi Lincoln'den yana kullanan yönetimin, kulübü zarara uğrattığını iddia eden golcü oyuncu, "O dönem bonservisim 7-8 milyon euro ediyordu. Hatta menajerim Hamburg ile görüşmüştü. Ama kadro dışı kalınca hem benden para kazanamadılar, hem de Lincoln'den yararlanamadılar." dedi.

Necati Ateş'in Zaman Gazetesi'nde yer alan röportajı şöyle:

Galatasaray'ın seni kadro dışı bırakması hayatını nasıl etkiledi?

Ben Galatasaray'dan çok basit bir olay yüzünden ayrıldım. O dönem bonservis bedelim 7-8 milyon Euro civarındaydı ve Galatasaray'ın beni satma şansı vardı. Hatta Hamburg'la menajerim görüşüyordu. Ancak bir anda kadro dışı kalmam, hakkımda birtakım dedikoduların çıkmasına sebep oldu. Bu oyuncu neden kadro dışı bırakıldı gibi. Bu yüzden maalesef istediğim transferleri yapamadım. Galatasaray hem benden alacağı bonservis bedelinden oldu hem de benim gibi bir futbolcudan yararlanamadı.

10 numaralı formanın senden alınıp, Cassio Lincoln'e verilmesini nasıl değerlendiriyorsun?, Yönetim burada hata yaptı mı?

Lincoln'ün yeteneklerine kimse laf söyleyemez. Ama her şey de yetenek değildir. Tercihi Lincoln'den yana kullanan yönetim, hem benden para kazanamadı, hem de ondan. Bir futbolcuda karakter de gerekir. İşte Lincoln'ün karakteri zayıftı. G.Saray taraftarı her zaman onu bağrına bastı. Peki Lincoln bu sevgiye nasıl karşılık verdi? Zaten bir oyuncu bir takıma gelirken '10 numaralı formayı isterim.' diyorsa karakterini ortaya koyar. Çünkü onun başka oyuncuya saygısı yok demektir. Yönetim de maalesef Lincoln'ün bir dediğini iki etmedi. Her türlü toleransı gösterdi. Real Madrid 94 milyon Euro'ya Ronaldo'yu transfer etti. Ronaldo ille de 7 numaralı formayı giyeceğim demedi.

Peki bu durumdan kim kârlı çıktı?

Maalesef kimse. Yöneticilik bence elindeki değeri harcamak değildir. Onu en iyi şekilde kullanmaktır. Galatasaraylı yöneticiler beni harcamayı tercih etti. Yaşanan olaylardan sonra iki kez telefonda özür diledim. Bunun üzerine kulübe çağırdılar beni. Ancak iki kez gitmeme rağmen karşımda muhatap bulamadım.

Galatasaray'ın sözleşmeli oyuncusu olmana rağmen neden hazırlık kamplarına götürülmüyorsun?

Ben her yıl yeniden Galatasaray'a dönmeyi umut ettim. Özellikle B.Belediyespor'da çok iyi bir performans sergilemiştim. Çok da iyi goller atmıştım. Ancak yöneticiler beni istemedi. Bu sezon da yine Galatasaray'a gelmek istedim. Ancak bu kez yöneticiler, Rijkaard'ın beni istemediğini söylediler. Rijkaard beni ne zaman gördü ki istemiyor anlamış değilim. Bugün Hollanda ve Almanya kampına birçok genç oyuncu götürüldü. Rijkaard bu oyuncuları gördü ve ona göre bir karar verecek. Ben de Galatasaray'ın sözleşmeli oyuncusuyum ama Rijkaard beni hiç görmeden, tanımadan takımda kalmamı istemiyor. Bunu anlamak inanın çok zor.

Federasyon'a yaptığın başvuru ne zaman sonuçlanır?

Türkiye bir hukuk devletidir. Yabancı oyuncu ve teknik adamların olduğu gibi yerli oyuncuların da birtakım hakları var. Galatasaray'la hâlâ bir yıllık sözleşmem var. Kulübüm eğer beni istemiyorsa o zaman hakkımı vermek zorunda. Geçmişten kalan alacaklarımla bu sezon mukavelemde yazılan şartları Galatasaray'dan talep ettim. Bunun için Federasyon'a gerekli müracaatımı yaptım. Aslında bunu kamuoyuna açıklamayacaktım. Ancak gazeteciler bunu Galatasaraylı yöneticilerden öğrenmişler ve beni aradılar. Onlar söyleyince ben de açıklamak zorunda kaldım. Sanıyorum ağustos ayının başında Federasyon gerekli kararı verir.

Galatasaray'dan neden antrenman sahası ve antrenör istemiyorsun? İdmanlarını nasıl yapıyorsun?

Ben şu anda Galatasaray'ın oyuncusuyum. İstesem kulübümüz bana hem antrenman sahası hem de antrenör vermek zorunda. Ancak ben kulübümü zor durumda bırakmamak için bunları istemiyorum. Şu anda antrenmanlarımı evimde yaptırdığım özel salonda yapıyorum. İnanın günde 6 kilometre koşuyorum. Şu ana kadar tam 8 kilo zayıfladım. Fizik ve kondisyon açısından kendimi devamlı hazır tutmaya çalışıyorum. Bugün maç olsa çıkar 90 dakika oynarım.

Şu anda resmî teklifler geliyor mu?

Yunanistan'dan iki takımdan resmî teklif aldım. Türkiye'den de 6-7 kulüple görüşüyorum. Ancak öncelikle ben Galatasaray'la olan sözleşmenin akıbetiyle uğraşıyorum. Çünkü benim hâlâ kulübümle bir yıllık sözleşmem var. Bu durumda takımlarla görüşmem bir şeyi değiştirmiyor.

Real Sociedad kulübü yöneticilerinin senin hakkında 'güreşçi' açıklaması yaptığı iddia edildi, nasıl değerlendiriyorsun?

R.Sociedad'ın sportif direktörü Loren'in benim için güreşçi olduğunu söylediği yazıldı. Ben kendisiyle konuştum. Tamamen tercüme hatası olduğunu söyledi. Benimle ilgili verdiği beyanatta ne kadar iyi mücadele ettiğimi 'savaşçı' anlamına gelecek bir şekilde söylemiş. Ancak o kelime buradaki gazetelerde 'güreşçi' olarak çıkmış. Türkiye'de yazılan bu haberler tabii İspanya'ya gitti. Kendisi beni aradı ve böyle bir şey söylemediğini, çok üzgün olduğunu belirtti.

Türkiye'de yabancı futbolcular el üstünde tutuluyor. İspanya'da futbol oynadın, orada durum nasıl?

İspanya'da kesinlikle yabancı oyunculara büyük ilgi göstermiyorlar. Kendi oyuncularına çok büyük değer veriyorlar. Hem yöneticiler hem de taraftarlar. Bunun yanında takımı için mücadele eden oyuncuların da hakkını teslim ediyorlar. Bir maçta 2-1 yenilmiştik. Ben çok iyi çalımlarla cezaalanına girip arkadaşıma gol attırdım. İnanın seyirciler beş dakika beni ayakta alkışladı. Düşünün Türkiye'de gol atsanız bu kadar alkış alamazsınız. Eşim bu sevgi karşısında gözyaşlarını tutamadı.

Ambulansta az daha kalp krizi geçirecektim

Galatasaray formasıyla unutamadığın gol ve maç var mı?

Teknik Direktör Hagi döneminde Ali Sami Yen'de Fenerbahçe'yi 1-0 yenmiştik. Maçın tek golünü atmıştım. İkinci yarının ortalarında Ümit Özat'la çarpıştım ve ambulansla hastaneye kaldırıldım. Ambulansta maçın kalan dakikalarını radyodan takip ediyordum. F.Bahçe beraberliği yakalamak için atak üstüne atak geliştiriyordu. Bir pozisyonda spiker F.Bahçe'nin çok sert bir şutunu gol gibi anlatınca az daha kalp krizi geçiriyordum. Taraftarlar hastaneye gelmiş, benim adıma şarkılar söylüyor. Dünyanın en mutlu insanı ben oldum.

Yönetim, yıldız oyuncularını neden böyle kötü gönderiyor?

Hasan Şaş'ın nasıl iyi bir G.Saraylı olduğunu biliyorum. Kazanmadığı kupa ve başarı kalmadı. Hakan Şükür gibi bir efsane bile kötü ayrıldı. Arif Erdem, Okan Buruk, Ergün Penbe, Bülent Korkmaz bir döneme damgasını vuran oyuncular. Maalesef küskün gitti. Böyle başarılı oyunculara daha fazla değer vermeliyiz.

Arda'nın özel yaşantısına dikkat etmesi gerekiyor

10 numaralı formayı alan Arda konusundaki düşüncelerin neler?

Arda henüz çok genç. 22 yaşında hem kaptan olmak hem de 10 numaralı formayı giymek sorumluluk ister. Bu yüzden Arda'nın sorumlulukları şimdi çok daha arttı. Bu sorumluluğu kaldıracağına inanıyorum. Ancak biraz özel yaşantısına dikkat etmesi gerekiyor. Yoksa büyük sıkıntılar yaşayabilir.

Sarı-Kırmızılı taraftarlardan nasıl tepkiler alıyorsun?

Sokakta gören herkes beni çok sevdiğini söylüyor. Onların bu ilgisi beni sevindiriyor. Demek ki Galatasaray'da oynadığım futbol ve attığım gollerle bir dönem onları mutlu etmişim. Şimdi karşılığını alıyorum.