Eğer kadınsanız, vücut ağırlığınızın yüzde 50'si, eğer erkekseniz yüzde 60'ı sudan oluşur. Bu suyun büyük kısmı (yaklaşık yüzde 40'ı) hücrelerin içerisindedir. Elbette vücudunuzun ihtiyaç duyduğu 40 küsur gerekli ham madde listesine bakıldığında su, listenin en üst sıralarında yer alır. Genel kabul gören gerçek, tüm hücrelerde sağlıklı olan su seviyesini koruyabilmek için günde birkaç bardak su içilmesi gerektiğidir. 

BÖBREKLER ÇALIŞIR 
Siz de fark etmişsinizdir; ne kadar çok su içerseniz, o suyu dışarı atmak için o kadar çok tuvalete gitmek zorunda kalırsınız. Sağlıklı böbrekler süzme harikasıdır ve bu yumruk büyüklüğündeki iki organ aşırı yüklemeye değil; su deponuzun yeterli miktarda dolu olduğunu garantilemeye odaklanmıştır. Eğer, bir maratonda koşar ve büyük miktarda su kaybederseniz; böbrekleriniz, sisteminize daha çok su girmesini sağlar. Tüm gün çay ya da soda içerseniz fazla su süzülür. Tüm diyet programlarında tavsiye edildiği gibi midenizi dolu hissetmek için, bütün gün yeterli miktarın çok üstünde su içerseniz, buzdolabına gitmek yerine sıklıkla tuvalete gitmek zorunda kalırsınız. Bu, her ne kadar sinir bozucu bir durum olsa da başka zararı yoktur. Böbrekleriniz ya da ter bezleriniz çalıştığında, vücut sadece hayati suyu değil elektrolit adı verilen maddeleri de kaybeder. Yüzünüze su püskürttüğünüzü düşünün. Püskürttüğünüz suyun buharlaşmasına izin verirseniz, lipitleri ve mineralleri de beraberinde götürür. Tuvalete her gittiğinizde, toksinleri atarsınız ancak önemli mineralleri de kaybedersiniz. 

AVANTAJLARI VAR 
Sekiz bardak su içmenin bazı sağlık avantajları olabilir. Bir çalışmada yer alan bulgulara göre, sekiz bardaktan daha fazla su içen erkeklerdeki idrar torbası kanseri riski, bu miktarın yarısı kadar içenlere oranla neredeyse yarı yarıyadır. Ancak birçoğumuz su içmekte güçlük çekeriz. Bazen dört bardak bile fazla gelebilir. İşte bu sebeple başka su kaynakları olduğunu unutmayın. Yiyeceklerde, meyve ve sebzelerde su mevcuttur. Üstelik bunları tükettiğinizde, sağlıklı antioksidan, lif ve besin maddelerini almış olursunuz. Süt ve meyve suyu gibi diğer sıvılar da su içerir. Çoğu sağlıklı insanın problemi, yeterli miktarda su içmemek değil, içilen suyun hücrelerde yeterince tutulamamasıdır. Suyun hücrelerde tutulmasını sağlamanın yollarından biri, besinlerinizden temel yağ asitleri ve glukosamin almaktır. Hücreleri çevreleyen lipit zarlar iyi bir durumda olur ise hücre içerisindeki suyun da muhafaza edilmesi sağlanmış olur. 

DERİNİZİ NEMLİ TUTABİLMEK İÇİN ÖZEL FORMÜLLERE DİKKAT EDİN
Hayal edilebilecek her türlü farklı cilt yapısına sahip binlerce erkek, kadın ve çocuk üzerindeki tedavilerim ve araştırmalarım sonucunda deri hücrelerinin nemli tutulması için aşağıdaki formülü geliştirdim. Buna göre hem yediğiniz gıdalarda, hem de kullandığınız ürünlerde bulunması gerekenler şunlardır: 
 Hücre zarına zarar vererek su kaybına neden olan serbest radikalleri savunmasız bırakmaya yarayacak antioksidanlar. 
 Su kaybının en büyük sebebi olan serbest radikallerin ortaya çıkmasına sebep olan enflamasyona azaltıcı anti-enflamatuar maddeler. 
 Çevreden suyu emerek cilt için bir depo görevi üstlenen doğal nemlendirici etkili maddeler. 
 Su tutucu molekülleri oluşturması için vücudu destekleyen yağ asitleri ve glukosamin takviyeleri. 

HÜCRELER SU İLE DONATILMALI
Bir süre yemek yemeden yaşayabiliriz ancak su olmadan çok uzun yaşamamız söz konusu olamaz. Vücuda sadece su sağlamanın yeterli olmadığını gördüm. Vücudumuzu yenilemek ve sağlığımızı geliştirmek için yapabileceğimiz en iyi adım, suyu muhafaza edebilmeyi sağlamaktır. Tedavilerimde, SPA merkezimde ve geliştirdiğim tüm ürünlerde öncelikli amacım; cildin bariyer fonksiyonunu korumasını ve hücrelerin su ile donatılmasını sağlamaktır.