PEKÇOK ŞEYİ YANLIŞ BİLİYORUZ

En yaygın olan inanışları araştıran iki doktor British Medical dergisinde yayınlanan makalelerinde bu önyargıları bilimsel gerekçelerle yalanladı. Bazı doktorların bile doğru kabul ettiği bu inanışlardan bazıları şöyle:

Herkes günde en az 8 bardak su içmeli: Bir yetişkin için günde 2.5 litre su almak yeterli. Bu miktarın tamamını doğrudan su olarak almak da şart değil. Çay, kahve gibi diğer içecekler ve yiyeceklerden alınan su da bu hesaba katılıyor. Aşırı derecede su içmenin zehirlenme ve tuz seviyesinin aşırı düşmesi gibi tehlikeli sonuçlara neden olabileceğini savunan Vreeman ve Carrol"a göre, bu inanış ambalajlı su satan şirketlerin etkisiyle ortaya çıkmış.
Beynimizin yalnızca yüzde 10"unu kullanıyoruz: Birçok insan üzerinde yapılan taramalarda beynin aktif kısımlarının yüzde 10"un üzerinde olduğu görüldü. Ayrıca beynin herhangi bir noktasına darbe alındığında kalıcı zararla oluşması da beynin sanılandan çok daha aktif olduğunu ortaya koyuyor. Yine de tamamını kullanabildiğimizi söyleyemeyiz.
Saç ve tırnaklar ölümden sonra uzamaya devam ediyor: Bu inanışı “korku romanlarının bilime etkisi” olarak niteleyen iki doktor, ölümün ardından kuruyan derinin saç ve tırnakların çevresinden çekildiğini ve sanki bu uzantıların büyümeye devam ettiği gibi bir izlenim oluşturduğunu savundu.
Kısık ışıkta kitap okumak gözleri bozar: Vreeman ve Carrol"a göre, bu inanışı doğrulayan bir şey yok. Kısık ışıkta okumak gözleri biraz daha yorsa da bozduğu söylenemez. Hatta daha kısık ışıkta gözleri daha iyi gören insanlar bile var.
Tıraş kılların daha hızlı uzamasına neden olur: Bu inanışın kaynağı 1928"de yapılan bir araştırma. Ancak bugünkü incelemelerde böyle bir şey olmadığı kanıtlandı. Traş sonrası kılların ucundaki kalınlaşma daha hızlı büyüyormuş gibi gösteriyor.
Hastanade cep telefonu kullanmak tehlikelidir: Hastanelerde cihazları olumsuz etkileyebilir diye cep telefonlarının kullanılmaması aslında daha büyük sorunlara neden oluyor. Yapılan deneylere göre, cep telefonunun bu cihazları etkileme oranı, bir metreden yakın bir mesafede tutulursa bile yüzde 4. Ancak iletişim eksikliği nedeniyle tıbbi hata yapılması ihtimali yüzde 20 artıyor.