Bosna-Hersek'in Zvornik kentinde 1992 yılında 1 günde 700 Boşnak'ın katledilmesinden sorumlu 2 kişi için, önceki gün Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da savaş suçları mahkemesince verilen 6 ve 15 yıl hapis cezası, kurbanların yakınlarını isyan ettirdi.

Bosna'nın doğusunda bulunan Sırbistan sınırındaki Zvornik'te 1 Haziran 1992 yılında 700 Müslüman Boşnak'ı, "insanlık dışı muameleye tabi tuttuktan sonra" tutuklayıp öldürmekle suçlanan, Sırbistan vatandaşı ve savaş zamanında Zvornik Belediye Başkanı olan Branko Grujic ile o dönemde bölgedeki Çetnik birliklerinin komutanı Branko Popoviç'in Belgrad'da yargılandıkları dava önceki gün karara bağlandı. Mahkeme, katliamın baş sorumlularından Branko Grujic'e 6 yıl, Popoviç'e 15 yıl hapis cezası verdi.

Mahkemenin kararı, katliamda yakınlarını kaybeden ailelerin ve Bosna-Hersek'teki çeşitli sivil toplum örgütlerinin tepkisine neden oldu.

Kayıp Zvornikliler Derneği Genel Sekreteri Hakiya İsmayiloviç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savaşın başlarında Zvornik'te evlerinden toplanan ve kapatıldıkları toplama kamplarında 1 Haziran 1992'de Grujic ve Popoviç'in emriyle katledilen 700 kişiden 430'unun cesedine dahi ulaşamadıklarını belirtti.

Mahkemenin kararını anlamakta güçlük çektiğini belirten İsmayiloviç, "Bu dünyada adalet varsa bu karar adalet adına büyük bir utançtır. Bu kadar kişinin ölümü için böyle küçük ceza verilmesi bizi şaşkına çevirdi. Suçlulara verilen ceza kadar yıllarımızı mahkeme salonlarında harcadık. Bu süreç beş yıl devam etti" dedi.

Kendisinin de toplama kamplarında işkenceler gördüğünü ve o kamplardan sağ çıkmayı başaran ender kişilerden olduğunu belirten İsmayiloviç şunları kaydetti:

"Bu kişiler 700'den fazla çocuk, genç ve yaşlı erkek öldürdü. Bu 2 kişiyle karşılaşıp da sağ kalan Boşnak hatırlamıyorum. Grujiç ve Popoviç'i savaş yıllarında görüp de sağ kalan sadece 2 Boşnak şu anda hayatta."

-"BOSNA TARİHİNİN EN BÜYÜK KATLİAMLARINDAN BİRİNİ İŞLEDİLER"-

Bosna-Hersek'te 14 yıldır toplu mezarlarda sürdürdüğü çalışmalarla 20 binden fazla kurbanın cesedine ulaşmayı başaran Toplu Mezarları Araştırma Komisyonu Başkanı Amor Maşoviç de halen Zvornik kurbanlarının mezarlarını araştırdıklarını, ancak olayın faillerine verilen ceza karşısında şaşkına döndüklerini ifade etti.

Bosna-Hersek tarihinde yapılan en büyük katliamlardan birinin faillerine verilen bu cezayı anlamanın gerçekten zor olduğunu belirten Maşoviç şöyle konuştu:

"Mahkemeyi böyle küçük cezayı vermeye iten sebebi gerçekten anlayamıyorum, çünkü bu iki kişi Bosna tarihinde hatırlanan en büyük katliamlardan birini yaptı. Deliller, belgeler, tanıklar, her şey ortadayken nasıl böyle bir ceza veriliyor? Bir günde 700'den fazla insanın öldürülmesi ve yarısından çoğunun cesedinin dahi bulunmaması, yakınların ailelerine 18 yıl sonra bile büyük acılar çektiren bir suç. Böyle bir mahkeme kararını kabul etmek çok zor."

Hukukçu olduğunu anımsatan Maşoviç, kararın temyizden döneceğine inanmak istediğini ifade ederek, "Bu kişilerin hak ettiği ceza ömür boyu hapistir. Ancak verilen kararla sanki kurbanların aileleriyle dalga geçiliyor" dedi.

-KATLİAMDA 2 OĞLU İLE 11 YAKININI KAYBEDEN ANNENİN GÖRÜŞLERİ-

Zvornik'teki katliamda 2 oğlu ile 11 yakınını kaybeden Fatima Mustaybaşiç de mahkemenin kararını AA muhabirine değerlendirirken gözyaşlarına hakim olamadı.

Duruşma günü ilerleyen yaşına rağmen mahkeme salonunda çocuklarının katilleriyle yüzleşmek için Belgrad'a gittiğini anlatan Mustaybaşiç, "Kararı duyunca şoke oldum. Kendimi bir nevi rezil olmuş hissettim. Bu süreci yürütenler hiç utanmıyor mu? Bu iki katil öyle ceza almalı ki, öldükten sonra cezaevinin mezarlığına gömülmelidir" diye konuştu.

Mustaybaşiç, "1 Haziran 1992 tarihini asla unutamayacağım. 17 yaşındaki Samir ve 19 yaşındaki Admir'imin Gruyiç'in askerleri tarafından götürüldüğünü gördüm. O günden sonra çocuklarımı bir daha göremedim" ifadesini kullandı.

Zvornik'teki katliamda 2 oğlunun yanı sıra 11 erkek yakınını da kaybettiğini belirten Mustaybaşiç, eşinin de çocuklarınını acısına dayanamayarak vefat ettiğini ve şu anda Zvornik'te yapayalnız yaşadığını kaydetti.

Zvornik'te bir zamanlar Boşnak nüfusunun Sırplarla eşit olduğunu, ancak şu anda birkaç aile dışında Boşnak nüfusu kalmadığını ifade eden Mustaybaşiç, "İnsanlarımı soykırıma tabi tutan, şehrimin demografik yapısını tamamen değiştiren bu katillere ne ceza verilirse azdır" dedi.

Bosna Hersek Toplama Kampları Esirleri Derneği Başkanı Murat Tahiroviç de Grujic ve Popoviç'in bir zamanlar Zvornik'te masum sivil Müslüman halka dehşet saçtığını, insanın aklının almayacağı tüm çirkinlikleri yaptığını belirterek, verilen cezayla adaletten ümitlerini kestiklerini söyledi.

-BRANKO GRUJİÇ VE BRANKO POPOVİÇ-

Branko Grujic 1992 yılında Sırp kontrolündeki Zvornik'in belediye başkanı olarak görev yaparken, Branko Popoviç de Zvornik'te yer alan Çetnik birliklerin komutanıydı. Zvornik'in "Karaciç" ve "Mladiç"i olarak adlandırılan bu kişiler, Bosna'daki savaşın hemen başlarında Zvornik'te yaşayan Boşnak nüfusunun 14 yaş üstü tüm erkeklerini toplama kamplarına götürerek çeşitli işkencelerden geçirdi. Grujiç ve Popoviç, 1 Haziran 1992 yılında çeşitli işkencelere tabi tuttukları 700 Boşnak'ın kurşuna dizilerek ölümünden sorumlu tutuluyordu. Katledilen 700 kurbandan şu ana kadar 270'inin cesedi toplu mezarlardan çıkarılarak kimlikleri belirlendi. Kurbanlardan 430'unun ise cesedine dahi ulaşılamadı.

Grujiç ve Popoviç, 2005 yılında Belgrad'da tutuklanmış ve yargılanmaya başlamıştı. Sırp savcılık makamı, önceki gün verilen kararla ilgili açıklamasında, cezaların savaş suçu zanlılarının sorumluluğu, kurbanların sayısı ve suçun gaddarlığıyla orantısız olduğunu belirterek, temyize gidileceğini belirtmişti.

-SREBRENİTSA SOYKIRIMININ SORUMLULARINDAN STUPAR DA SERBEST KALMIŞTI-


Bosna-Hersek'te 1992-1995 yılları arasında yaşanan, Birleşmiş Milletler'in raporlarına göre, çoğu sivil en az 100 bin Boşnak'ın öldürüldüğü, 12 bin 500'ünün halen kayıp olduğu, 50 bin kadının sistematik tecavüze maruz kaldığı savaşta, suçluların çoğu henüz yakalanamadı.

Eski Yugoslavya'da işlenen savaş suçları için çalışma yürüten Lahey'deki uluslararası mahkemede, bugüne kadar sadece 61 kişi Bosna'da işledikleri savaş suçlarından dolayı ceza aldı. Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gördüğü en büyük dram olan, BM ve Avrupa Parlamentosu'nun soykırım olarak kabul ettiği 8 bin erkeğin öldürüldüğü Srebrenitsa ile ilgili olarak ise Lahey'de bugüne kadar sadece 7 Bosnalı Sırp'a hapis cezası verildi, 9'unun duruşması devam ediyor. Uluslararası mahkemenin yükünün fazlalığı nedeniyle 2005'te Bosna-Hersek ve Sırbistan'da da savaş suçları mahkemesi kuruldu. Bosna-Hersek'teki mahkeme de yaklaşık 200 kişiye hapis cezası verdi.

Srebrenitsa soykırımının baş sorumlusu olarak aranan Ratko Mladiç 15 yıldır firarda bulunurken, 2008 yılında yakalanan ve Lahey'deki uluslararası mahkemece yargılanan, savaş sırasında Bosnalı Sırpların siyasi lideri Radovan Karaciç'in davası devam ediyor.

Karaciç'in Lahey'deki duruşmaları, Bosna-Hersek devlet televizyonu BHT'den canlı yayımlanıyor. Duruşmalarda Karaciç'in rahat tavrı ve duruşmaya tanık olarak gelenleri "yargıç" gibi sorgulaması, duruşmayı ekranlarından izleyen savaş mağduru insanları rahatsız ediyor.

Srebrenitsa soykırımının baş sorumlularından biri olarak gösterilen ve savaş döneminde bölgedeki Çetnik birliklerinin komutanı olan Miloş Stupar, 2008 yılında 6 yardımcısıyla birlikte 40 yıl hapis cezası almıştı. Ancak avukatlarının kararı temyize götürmesi sonucu Stupar, 6 Mayısta mahkemece serbest bırakılmıştı.

Srebrenitsa soykırımı sırasında Sırp özel komando birliklerinin üyesi ve yaklaşık 1000 kişinin ölümünden sorumlu olduğu iddiasıyla yargılanan Marko Boskiç ise 21 Temmuzda Bosna Savaş Suçları Mahkemesince 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

A.A.