Suça itilen Ersoy, konduğu İstanbul Çocuk Eğitim Evi’nden 28 Ocak 2019’da firar etti. Ersoy, 27 Haziran’da yakalanıp Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda K3 adlı çocuk koğuşuna yerleştirildi. 28 Haziran’da M.A. ve M.K. adlı çocuklarla kavga edince sık sık kontrolü yapılmak kaydıyla tek başına K4 adlı koğuşa nakledildi.

VEDA MEKTUBU YAZMIŞ

Kavgaya karışan çocuklardan M.K., nakledildiği koğuşta kendi evraklarına bakarken Ersoy’un yazdığı veda mektubunu buldu. “Sen, annem, gökyüzündeki yıldızlardan daha güzelsin” diye başlayan mektubunda Ersoy, gücünün tükendiğini ve canına kıyacağını belirterek, “Bana yazıklar olsun. Bacıma bir bisiklet bile alamadım. Sözde abi oldum. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Hepiniz hakkınızı helal edin” yazıyordu. Tutuklu çocuklar, G.B. adlı infaz koruma memuruna intihar notundan söz etti.

4 MEMURA DAVA AÇILDI

İddiaya göre G.B., “Olur mu lan öyle şey, s.. g...” dedi. Çocuklar Ersoy’un koğuşuna girilmesi için eşyaları kırdı; camlarla vücutlarını kesti. Bu sırada memurlar “Başmemur gelmeden giremeyiz” diye yanıt verdi. İfadelere göre Başmemur E.D., 7 dakika 18 saniye sonra gelince topluca koğuşa girildi. Ersoy’un intihar ettiği görüldü. Nabzı ve kalbi atan Ersoy, iki gün sonra hayatını kaybetti. 4 memura ‘görevi kötüye kullanmak’tan Eskişehir 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Avukat Ahmet Alparslan Çankaya, sanıkların ‘öldürmenin ihmali davranış ile gerçekleşmesi’ suçundan yargılanmaları gerektiğini savundu.