Bu mitingi BDP ile gizli sözleşmeler yaparak gerçekleştiriyor. 5 maddelik bir sözleşme yapıyorlar aralarında, hadi çık açıkla, niye açıklayamıyorsun? Neden?” dedi.
 
Erdoğan Konya ve Samsun’da özetle şunları söyledi:
 
Yasağa takıldı
 
-  Aslında ben bugün Hızlı Tren (YHT) ile gelmeyi planlamıştım ama takvimde bir yanlışlık yaptım. Maalesef seçim yasakları nedeniyle deneme sürüşlerini başlattım ancak bugün Konya’ya YHT ile gelemedim; ama YHT’nin bize nasıl sükse yaparak gittiğini gördüm.
 
-  Biz Afganistan’a sırtımızı dönersek milletin yüzüne bakamayız. Irak’a sırtımızı dönersek milletin yüzüne bakamayız. Filistin’e, Gazze’ye, Ramallah’a, Nablus’a sırtımızı dönersek Hazreti Mevlana’nın yüzüne bakamayız. Biz CHP dönemlerindeki dış politikayı biliriz. İnönü CHP’sinin Hitler’in doğum gününü kutlamaya heyet gönderdiğini, hem de İsrail’i ilk tanıyan hükümetlerden biri olduğunu da çok iyi biliriz.
 
Polislerim sabrediyor
 
-  Bu sabah bakıyorum bir televizyon kanalında Ankara’da polis panzerine tırmanan bir tane; kız mıdır, kadın mıdır bilemem. Panzer yetmiyor, hızını alamıyor, yerinde duran polisimize saldırıyor, polislerim de sabrediyor. Polisin kalkanına vuracak, panzerine saldıracak. Ne işe yarıyor bunlar, bunların görevi ne? Neymiş Hopa’nın hesabını sormaya geliyorlarmış.
 
Hakkı kötektir
 
-  Şu ana kadar Türkiye genelinde 150’den fazla seçim büromuz, aracımız il ve ilçe başkanlıklarımıza saldırı oldu. Seçim konvoylarına saldırdılar. Kastamonu’da hemşehriniz Recep Şahin’i şehit ettiler. İmam hatipli çocukları dahi hedef aldılar. Tuzağa düşmeyeceğiz. Şiddet diline teslim olmayacağız. Nefretin diline teslim olmayacağız. Ama ‘Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.’ Olay budur.
 
-  CHP Hakkâri’de miting yapıyor. Bu mitingi BDP ile gizli sözleşmeler yaparak gerçekleştiriyor. 5 maddelik bir sözleşme yapıyorlar aralarında, hadi çık açıkla, niye açıklayamıyorsun. Neden?
 
CHP’nin Hakkâri’de aldığı oy 157, karşısında 2 bin kişi filan var. Nereden geldi bu insanlar, nereden buldu bunları.
 
Milliyetçiyiz
 
-  Bize bundan dolayı milliyetçilik yapıyorlar diyen varsa; evet, biz milliyetçiyiz. Ama MHP’nin anladığı anlamda değil, biz kafatası milliyetçisi değiliz, toplumun kavimlere bölünmesini kabul etmiyoruz; ama insanlar çeşitli etnik yapılarda, çeşitli ırklarda kavimlerde yaşatılmışlardır, birbirleriyle iyi anlaşsınlar, kaynaşsınlar diye. Bu Allah’ın lütfu. Bunlara saygı
duymak gerekir.
 
Telefon bekledik
 
-  Kılıçdaroğlu Hopa olaylarından sonra ne diyor? ‘Rüzgar eken fırtına  biçer.’ Zerre kadar nezaket olsa, “Sayın Başbakan çok üzgünüz, geçmiş olsun”  derlerdi. Bir tanesi telefon açmadı.
 
Biz nezaketimizi bozmadık. Başlarına bir şey geldiyse aradık.
 
-  Bu hesap uzmanlığını şöyle yapıyor. Bunların eline bordro tuttururlar, onun dışında hesap yapamazlar. 20.9 aldı. Artı bir olursa ben işi yırttım diyor. 20.9, 21’le bu ülkede iktidar olunmaz ki, gel 30’ların, 40’ların, 50’lerin hesabını yap. Bunun hesap uzmanlığı oralara ulaşmıyor. Sayın Bahçeli, o sadece hakaret ediyor, o bol bol saldırıyor.
 
The Economist densiz
 
CHP Genel Başkanının İsrail’e verdiği selam karşılığını bulmuş. Uluslararası bir dergi The Economist bir yorum yayınlıyor. Doğrudan doğruya oyunuzu CHP’ye verin deniyor. Yahu bu nasıl bir pervasızlıktır, bu nasıl bir densizliktir. Neymiş, CHP demokrasinin teminatıymış. Anlaşılan bunlar sadece Türkiye’ye değil, CHP’ye de Fransızlar. Hesap başka, meğer CHP’nin yeni genel başkanı sadece ulusalcı bir proje değil, uluslararası bir projeymiş. Biz CHP’nin yeni Genel Başkanını Türkiye’deki çetelerin bir projesi biliyorduk. Sadece onların değil, küresel çetelerin de bir projesiymiş.  Bu yeni CHP’nin dış politikasını bilen var mı? Tel Aviv’e selam göndermekten başka dış politika adına sarf ettikleri tek cümle duydunuz mu? Önceki gün bir gazeteciye aynen şunları söyledi; Dayan Yorgo biz geliyoruz, diyor. Yunanistan’ın en büyük gazetesi de bununla dalga geçti. Dayan Yorgo, Kılıçdaroğlu geliyor diye başlık attı. Ağasının kılığına bakmaz, Hasan Dağı’na oduna gider.