Edinilen bilgiye göre olay, 13 Şubat 2019 tarihinde Osmaniye'nin Düziçi ilçesine bağlı Karagedik Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Karagedik köyünde yaşayan Mulla Ala (69) ve Hüsne Ala (67) çiftinden aynı mahallede yaşayan kızı Selver Ala haber alamayınca eve gitti. Kapıyı çalmasına ve telefonla aramasına rağmen kimse kapıyı ve telefonu açmadı. Genç kadın telefon sesinin de evden geldiğini duyunca evin altındaki ahıra girerek kontrol etti ancak ne annesine ne babasına bir türlü ulaşamadı. Bunun üzerine Selver Ala akrabalarına haber verdi.

Kapı da kilitli olduğu için Ala içeri giremedi. Eve gelen erkek akrabaları dut ağacından tırmanıp evin balkonundan açık olan kapıdan içeri girdi. Evi gezdiklerinde karı kocayı yatak odasında öldürülmüş halde buldu. Kadın yatak üzerinde kocası ise yerde kanlar içinde yatıyordu. Olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri çağrıldı. Sağlık ekipleri karı kocayı kontrol ettiğinde kadında 8 bıçak, erkekte ise 11 bıçak darbesi olduğunu, olayın bir gün önce akşam saat 22.00 sıralarında meydana geldiğini, karı kocanın bıçaklama sonucu kan kaybından öldüğünü tespit etti.

Bunun üzerine jandarma ekipleri evde çalışma başlatıp, parmak izi ve DNA örnekleri aldı. Evin giriş kapısının arkadan sürgü ile kilitli olduğu bir tek balkon kapısının açık olduğu, evden de hiçbir şeyin çalınmadığı sadece hayvan alım satımı yapan Mulla Ala'nın yaptığı senetlerin karıştırıldığı görüldü.

Bir gün sonra karı koca toprağa verildi. Jandarma ise o günden beri olayı çözmek için çalışma başlattı ancak yapılan çalışmalara rağmen karı kocanın katilleri bir türlü bulunamadı.

Ala çiftinin oğlu Mesut Ala, anne ve babasının katillerinin hala bulunamadığını ifade ederek şunları söyledi:
"Kardeşim eve geldiğinde kapı kilitliymiş annem ve babam telefonlarına cevap vermemeleri üzerine evin balkonundan içeri giriyorlar. Annem ve babam yatak odasında vahşice öldürülmüş bir şekilde buluyorlar. Üzerinden 5 ay geçmesine rağmen ne jandarma ne de savcılık konuyu çözmüş değil. Evden çalınan hiçbir şey yok, ziynet eşyaları ve parası olsun duruyordu. Babam hayvan ticareti yapıyordu, evde karıştırılan tek şey rahmetlinin senetleriydi. Biz o senetlerin alınmış olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca bu cinayeti işleyen kişinin babama borcu olduğunu ya da babamın ona borcu olabileceğini düşünüyoruz. Babam kime ne borcu var ya da alacağı var onun için ajanda tutardı ve senet yapardı. Evin giriş kapısı arkadan sürgülü yani girebilecek tek yer kalıyor orası da balkon kapısı. O balkona da çıkması için önce dut ağacına çıkacak daha sonra ahırın çatısı oradan da balkona. Jandarma bu işi yapanın tek kişi olmadığını söylüyor. Ben şuna eminim gelen kişi ya da kişileri babam veya annem tanıyordu. Anladığım kadarıyla jandarma bu işte yetersiz kalıyor biz polisin de bu işe müdahil olmasını istiyoruz."