Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP"nin değişim sonrası iktidar alternatifi bir parti olacağını düşündüğünü belirterek, "Şu ana kadar Kılıçdaroğlu"nun çizdiği tablo beni sükutu hayale uğrattı. Ben ondan şu andaki performansına göre ümitli değilim" dedi.

Etv"de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bülent Arınç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli"nin Anayasa Mahkemesi kararlarından çok memnun göründüğünü belirterek, "Oysa kendisinin de imzası bulunan ve AK Partililerle birlikte 411 milletvekilinin evet oyu verdiği maddeleri aynı Anayasa Mahkemesi şekil bakımından değil, özüne girerek iptal etmişti. Sayın Bahçeli"nin ben bundan şikayet ettiğini hatırlıyorum. Şimdi Sayın Bahçeli başka bir noktaya gelmiş demek ki" dedi.

Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi"nin kendisinin istediğini kaydeden Arınç, şöyle konuştu: "Ben meclis başkanıydım. Mustafa Bumin Anayasa Mahkemesi başkanıydı.

Bana dosyayla geldi. Aynı dosyayı hükümete, Adalet Bakanına götürdü, bugün bizim yaptığımız değişikliğin önemli bölümü Tülay Tuğcu"nun, Haşim Kılıç"ın, Mustafa Bumin"in de yapılması gerekli dediği değişiklikler. Şimdi sayıyı çıkarıyoruz, asıl - yedek ayrımı kalmadı, 3 tanesinin de meclis tarafından seçilmesini istiyoruz. Bu yapıya Sayın Bahçeli"nin de MHP"nin de neden itiraz ettiğini anlamak mümkün değil ve tabanın da bunu kabul edeceğini hiç düşünmüyorum."

-DİYARBAKIR BELEDİYE BAŞKANININ AÇIKLAMASI

Gazetecilerden gelen soru üzerine Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir"in bölgesinde sandığa gitme oranının yüzde 55 olması durumunda kendini sorgulayacağını açıklamasını da değerlendiren Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları söyledi: "Bu konuşma kendilerini ilgilendirir. Evet demek de hakkım hayır demek de hakkım. Hiçbir şekilde şantaj, baskı, korku vermeyiz. Biz yaparsak yanlış olur, muhalefet yaparsa da yanlış yapmış olur. Çok şükür Türk milleti bu konuda rüşdünü ispat etmiştir. 6 defa aday oldum seçilemedim, çünkü benim seçilemediğim partim barajı aşamadığı zamanda bile inanıyorum ki halkım en doğru kararı verdi.

Burada da en iyi kararı verecek halktır. Evet de çıkarsa hayır da çıkarsa başımızın üstünde. Bir başkası hayır derse onu ne küçümserim, ne kızarım. Ama BDP "Boykot yapın" vatandaşa "Sandığa gitmeyin" diyor. Bu demokrasilerin kabul edeceği bir şey değil. Pasif muhalefet bir taktik olabilir ama sana soruyoruz evet mi hayır mı sonucunda bir netice hasıl olacak ve ondan Türk halkı istifade edecek. Sen gitme diyorsun gitmemesi için de korku panik meydana getiriyorsun. Bu senin için de çok yanlış, halk için de çok yanlış. Biz bütün tedbirleri aldık.

Hiçbir şekilde şantaj, baskı ve korkuya taviz vermeyiz. İstiyoruz ki boykota katılmasınlar, istiyorlarsa hayır desinler, istiyorlarsa evet oyunu kullansınlar.

Diyelim ki bir bölgeden yüzde 50 sandığa gidilmemişse onun sonucunda yurt dışına bölge artık özerklik istiyor diye takdim edecekler. Ne kadar yakışıksız.

Sen bu ülkenin çocuğusun. Biz üniter yapı içindeyiz. Böyle oyunun içinde olacağına seçmen kitlene sandığa gidin vicdanınız nasıl elveriyorsa o şekilde oy kullanın dersiniz." Bakan Arınç, bölgedeki kırsal kesimlerde halkın sandık başına gitmekten çekinebileceğini, şehir merkezinde ise kimsenin tehditlere kulak asmayacağına inandığını ifade etti.

Sandığa giden vatandaşların Kürt olmamakla suçlandığını belirten Arınç, "Bu çirkinlikler onları söyleyenlerin üzerinde kalır inanıyorum ki her vatandaşımız hür iradesiyle sandığa gitmeli. Kim mahcup olacaksa ondan sonra düşünelim" dedi.

-KILIÇDAROĞLU"NUN GENEL BAŞKANLIĞI-

CHP"deki değişimi olumlu görenlerden olduğunu ifade eden Bülent Arınç, bugün CHP"nin basit suçlamalarla gündem değiştirdiğini savundu.

CHP"nin daha önce felaket tellallığı yaptığını söyleyen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "O dönemde CHP Türkiye"nin önünü açmıyordu. Her şey kötüydü, karanlıktı, çirkindi, biz onun siyaset anlayışına alışmıştık ama bu partinin önünü tıkıyordu.

Bir vesileyle partinin başından gitti birileri de Sayın Kılıçdaroğlu"nun genel başkan olmasını istedi ve CHP içinde bir değişim, dönüşüm gerçekleşti. CHP"deki bu değişiklik yeni bir hava, heyecan dinamizmdi. Gerçek kimliğiyle yani sosyal demokrat parti kimliği ile CHP özgürlükçü bir parti olursa halkçı bir parti olursa halkın önceliklerini benimserse Türkiye bundan istifade eder, CHP"yi de iktidar alternatifi haline getirirdi.

Şu ana kadar Sayın Kılıçdaroğlu"nun çizdiği tablo beni sükutu hayale uğrattı. Ben ondan şu andaki performansına göre ümitli değilim. Her gün ya havuzdan bahsediyor ya bir hırsızlıktan bahsediyor ya bir soygun. Hiçbir delil getirmeden basit suçlamalarla. Ertesi gün bir başka şeyin peşinde, ertesi gün ondan vazgeçmiş. 24 saatlik bir Kılıçdaroğlu var elimizde. Şimdi neyi savunuyorsunuz? Hangi konuda ne yapmak istiyorsunuz? Bu iktidara nasıl bir yol gösteriyorsunuz? Yollar, havayolu ulaşımı, üniversiteler, enerji sektörü, sağlık sektöründe yapılan çalışmalar, dış politika konusunda fevkalade güzel çalışmalar varken ne yaptı ki bunlar diye ortaya çıkıyor? Kardeşim hangi gezegenden düştün Türkiye"ye? Sadece kendisi dürüst, ahlaklı, onun dışındaki herkes hırsızlık yapmış. Güzel bir söz var elinde çekiç olan herkesi çivi gibi görür diye. Bir tek Kılıçdaroğlu var Türkiye"de. Maşallah iyi de torunlarını sigortalatmış bir adamsın, kendi çocuğunu 14 yaşındayken okulların açık olduğu zamanda sigorta yaptığın görülüyor SSK Genel Müdürlüğü yaptığın dönemde. SSK"yı batırdığın görülüyor. Hadi onlar 10 sene önceydi biz onları unutmuş olalım senin partinin belediye başkanlarından 7-8 tanesi ya cezaevinde ya mahkeme önünde. Yani sadece ben dürüstüm diye ortaya çıkarsanız, kendi hayatınızda da buna şahit olmanız gerekir." Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul"da çok güzel siteler yapıldı. Maddi imkanı olan bir insanın havuzlu sitede oturmasının ne mahsuru var? Biz herkesi gecekonduya mı sokacağız? Parti olarak hedefimiz bu mu olmalı? İnsanlar rahat ve mutluluk içinde yaşamalı.

Bunu söyleyen insan da zannedersiniz ki Ankara"da gecekonduda yaşıyor ama bak seninde havuzlu villan ortaya çıktı kooperatif de olsa havuzlu villan varmış, 7 tane evin varmış."