5 ay içerisinde seçim oluyor…

İyi Parti, siyasi partiler yasası 36. maddeye göre seçime katılamıyor. İttifak etmek istediği partiler de ittifaka yanaşmıyor…

CHP, seçime HDP ile beraber giriyor…

Erdoğan, Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı başkanlık sisteminin ilk başkanı oluyor…

Trump 24 ay gibi bir süre içerisinde hakkın gazabına kavuşuyor…

Genel af çıkıyor…

Bedelli askerlik geliyor…

İmar affı geliyor…

Suriye ikiye bölünüyor…

Özlem Çerçioğlu, bir sonraki seçimlerde büyükşehir belediye başkanı adayı olmuyor…

Geleceği yalnızca Allah bilir, biz sadece öngörülerimizi paylaşıyoruz.

Bildiğim tek şey dünya küreselleşmeye doğru son hızla yol almaya devam ediyor, tüketen sormayan, sorgulamayan insan tipi gün geçtikçe daha da belirgin bir hal alıyor. Yanlış anlaşılmasın bu işlem sadece Türklere ya da Müslümanlara ya da Ortadoğu'ya uygulanan bir sistem değil tüm dünya bundan nasibini alıyor. Avrupa ve Amerika da ki halklar tamamen pasifize edildi. Bugün Avrupa ve Amerika halklarının neredeyse %90’ ı ateist, kapitalist ve bireyciliğin ön planda tutulduğu bir yapıya bürünmüş durumda.

Türkiye ve İslam coğrafyası açısından en çok korktuğum olay sistemin Müslüman devletleri ümmet fikrinden uzaklaştırıp ulus bilinciyle hareket eden devletler haline getirmesi. Zira bu bir felakettir.

Dünyaya adaleti getiren Türkler değil Müslüman Türklerdir. Şaman dinine mensup Moğolların lideri Hulagu Han ordusuyla o dönem İslam Devleti başkenti olan Bağdat'ı yakıp yıkmış ve kadın erkek çoluk çocuk demeden herkesi kılıçtan geçirmiştir. Böyle bir katliamı yapan kişi ile övünmek onu atası kabul etmek bir insana yakışmaz. Zira insan olmak adil ve merhametli olmayı gerektirir.

Güç elde etmek idealleri gerçekleştirmek için tüm yollar mubahtır kavramı insanı şeytanla yol arkadaşlığına iter. Şeytanın dostu olduysanız şunu unutmayın eninde sonunda kaybetmeye mahkûmsunuz. Geçici başarı ve menfaatler sizi sevindirmesin umutlandırmasın.

Herkesin doğrulardan bahsettiği bir dünyada, herkesin unuttuğu şey, mesele doğrulardan bahsetmek değil doğru olmaktır. Doğru olmak zordur. Nefis insanı sürekli yanlışa zorlar. Bir anda melek olmak kimseden beklenen bir şey değildir mutlaka. Ama içimizde iyi bir insan olma arzusunu yaşatmak hepimizin boynunun borcudur.

Hz. İsa’ya zina ettiği için öldürülmesi istenen bir kadın getirildiğinde, onu getiren halka hitaben şunu söylemişti; öldürülmesini istediğiniz bu kadına ilk taşı hiç günah işlememiş olanınız atsın dediğinde tüm kalabalık dağılmıştı, zira aralarında hiç günahsız kimse yoktu. Öncelikle bu dünyada yaşayan herkes kendisinin de kusurları olduğunu görüp bilse başkalarının kusurları ile uğraşmayı bir kenara bırakacaktır. Önceliği kendisini düzeltmek olacaktır, bu da beraberinde merhameti, adaleti ve hoşgörüyü getirecektir.

İslam da düstur neydi;

Kim bir kardeşinin kusurunu örterse Allah da onun bir kusurunu örter

Ama günümüze baktığımızda herkes birbirinin kusurunu hatasını yanlışını arar olmuş ve bunu yapmayı nerdeyse alışkanlık haline getirmiş. Genelde Dünya özelde Türkiye ve Aydın siyaseti, bürokrasisi ve sosyal hayatı da bu kötülükten nasibini fazlasıyla alır olmuş.

Gıybet dedikodu haramdır.

Kim bir leş yemekten hoşlanır, bilesiniz ki bir kimsenin gıybetini dedikodusunu yapmak o leşi yemekten daha iğrençtir.

Aydın ili; şikâyetin, dedikodunun, iftiranın, gıybetin en yoğun olduğu illerden bir tanesi.

Bürokraside en yoğun değişikliklerin olduğu illerden bir tanesi.

Zira gelen hiçbir yönetici, idareci, müdür, başhekim ,vali ,kaymakam, komutan beğenilmez ve ataması yapıldığı ilk günden itibaren eleştirilerin, iftiraların hedefi haline gelir, ta ki o görevden alınıp yada sürülüp yada başka bir yere gönderilene kadar sonra sıra yeni gelene gelir ve bu süreç bu şekilde devam eder gider.

Doğru olan tavır eğer o yöneticinin bir hatası kusuru varsa bunu görenlerin gidip onu uyarması ,yol göstermesi ,yanlışı varsa onu düzeltmesini sağlaması.

YAPMAYIN, ALLAH İÇİN YAPMAYIN…

Cehenneme girmek için bu kadar uğraşmayın. Biraz merhamet, biraz adalet, biraz hoşgörü…

Ama biliyorum her ne yaparsak yapalım, her ne söylersek söyleyelim insanların büyük bir kısmı kötülükten vazgeçmeyecek. Olsun…

Tek bir insan bile bu yazıyı okuyup, bir an için bile olsa kötülük yapmayı bırakacak olursa bizim amacımız hâsıl olacaktır.

Bu arada gündeme gelmesini istediğiniz konular olması durumunda [email protected] adresine yollayacağınız konulara her hafta imkân elverdiği ölçüde yer vermeye çalışacağız.

Kötülük, gıybet, dedikodu ve çirkinliklerden uzak günler geçirmeniz dileğiyle…

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA