Maliye Bakanı Şimşek, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısını TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunuş konuşması sırasında, vergi politikası ve uygulamaları hakkında da bilgi verdi.

“Büyüme ve istihdam politikalarını destekleyici, makroekonomik politikalarla uyumlu, ekonomik krizlere karşı kırılganlıkları azaltıcı etkin ve basit bir vergilendirme sistemi oluşturmanın”, vergi politikasının temel amacı olduğunu kaydeden Şimşek, bu amaca ulaşabilmek için bir taraftan yatırım ortamının iyileştirilmesi, diğer taraftan da kayıtlı ekonomiye geçiş sürecinin hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Bunun da ancak anlaşılabilir ve saydam bir vergi mevzuatı, öngörülebilir bir vergi yükü, düşük oranlı-geniş tabanlı bir vergi sistemi ve etkin bir vergi idaresi ile sağlanabileceğini ifade eden Şimşek, kendilerinin de vergi politikalarını ülkenin ihtiyaçlarına göre sürekli geliştirdiğini anlattı.

Bu çerçevede küresel krizin etkilerini en aza indirmek amacıyla geçici süreyle bazı vergi indirimlerinin yürürlüğe konulduğunu, Varlık Barışı uygulamasında da süre uzatımına gidildiğini hatırlatan Şimşek, teşvik sisteminin de değiştirildiğini dile getirdi.

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ

Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile vergi oranının yüzde 30'dan yüzde 20'ye indirildiğine işaret eden Şimşek, kurum kazançları üzerindeki vergi yükünün yüzde 44'ten yüzde 34'e düşürülmesiyle, daha önce 30 OECD ülkesi arasında kurumlar vergisi yükü açısından 2. sırada bulunan Türkiye'nin bu düzenleme ile 25. sıraya kadar gerilediğini söyledi.

Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle de tarifedeki dilim sayısının önce 6'dan 5'e, sonra da 4'e indirildiğini, en yüksek vergi oranının ise yüzde 45'ten yüzde 35'e çekildiğini vurgulayan Şimşek, “Türkiye OECD ülkeleri içinde gelir vergisi oranı bakımından en üst dilime göre 2002 yılında en yüksek 9'uncu ülke iken, bugün yüzde 35 oran ile 19. sıraya geriledi. Gelir vergisi oranının en üst dilimi Fransa'da yüzde 40, Almanya'da yüzde 45 ve Belçika'da yüzde 50'dir” diye konuştu.

DOLAYLI VERGİLER

Bakan Şimşek, 2008 yılında toplam vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin payının yüzde 47,8 olarak gerçekleştiğini de belirtti ve Türkiye'deki dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının diğer ülkelerin çok üzerinde olmadığını ifade etti. Şimşek, bu oranın Meksika'da yüzde 56,3, İzlanda'da yüzde 42,3, Portekiz'de ise yüzde 40,6 düzeyinde bulunduğunu söyledi.

Sosyal güvenlik primleri hariç tutulduğunda ise dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payının yüzde 65'e çıktığını kaydeden Şimşek, bu hesaplamaya göre de sözkonusu oranın Meksika'da yüzde 66, Slovakya'da yüzde 65, Polonya ve Portekiz'de de yüzde 60 olduğunu anlattı.

YENİ GELİR VERGİSİ KANUNU

Sosyal mutabakat ve ortak akla uygun katılımcı yaklaşım ilkelerine dayalı adil bir gelir vergisi sistemi oluşturmak, ekonomide sürdürülebilir bir büyümeyi ve verimlilik artışını desteklemek amacıyla yeni bir Gelir Vergisi Kanunu hazırlığı yapıldığını da vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:

“Hazırlık çalışmaları son aşamaya gelmiş olup, yeni Gelir Vergisi Kanunu, gelişmiş ülke örnekleriyle paralel müesseseler içeren, serbest piyasa ekonomisiyle uyumlu, yatırımları ve istihdamı teşvik ederek sürdürülebilir ekonomik büyümeyi destekleyen, vergiye gönüllü uyumu artırarak kayıtlı ekonomiye geçiş sürecini hızlandıran, geniş tabanlı, etkin ve verimli bir vergi sistemini oluşturmaya yönelik olarak yalın, kolay anlaşılır ve kolay uygulanabilir bir kanun olacaktır.

Gelir Vergisi Kanunu Tasarısını kısa süre içinde TBMM'ye sunmayı hedefliyoruz. Yeni gelir vergisi reformuyla birlikte veraset vergisi kaldırılarak, ivazsız intikallerin gelir vergisi kapsamına dahil edilmesi öngörülmektedir.”

KAYIT DIŞI EKONOMİYLE MÜCADELE

Maliye Bakanı Şimşek, sunuş konuşmasında, kayıtdışı ekonomiyle mücadele çalışmaları hakkında da açıklamalarda bulundu.

Kayıtdışı ekonomiyle etkin şekilde mücadele etmek ve mükellef odaklı bir yaklaşımla artan mükellef beklentilerine en iyi şekilde cevap verebilmek amacıyla çeşitli tedbirler alındığını ifade eden Şimşek, 2008–2010 Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı'nın da uygulanmaya başlandığını hatırlattı.
Konut kredileri ve tapu bilgilerinden hareketle, satılan konutların gerçek değerinin beyan edilmesine dönük çalışma ile incelenecek kurumlar vergisi mükelleflerinin seçiminde kullanılmak üzere başlatılan “Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Projesi” çalışmasına devam edildiğini belirten Şimşek, vergiye
yönelik diğer uygulamaları da şöyle sıraladı:

“-KDV İadesi Risk Analizi Projesi kapsamında bütün KDV mükellefleri, yazılımı tamamlanan bilgisayar programı aracılığıyla hem vergisel uyum hem de sahte fatura düzenleme risklerini tespit anlamında puanlamaya tabi tutuldu.

-Kamu alacaklarının süratle tahsili, takip masraflarının ve idare ile ilgili kurumların iş yükünün azaltılması, zaman tasarrufu sağlanması ve haciz uygulamalarının elektronik ortamda yapılması amacıyla elektronik haciz (e-haciz) projesi geliştirildi. Çalışmaları tamamlanan 36 banka ve tüm vergi dairelerinde pilot olarak projenin uygulanmasına başlandı.

-Kredi Kartı ile Vergi Tahsilatı Projesi kapsamında, protokol yapılan bankalar aracılığıyla Ocak ayı içerisinde kredi kartı ile tahsilat uygulaması başlatıldı. Projenin kapsamının genişletilmesi konusunda çalışmalar devam etmektedir.

-Ülke çapında e-fatura uygulamasına imkan verecek e-Fatura Genel Tebliği ve ilgili teknik dokümanların 2009 yılı içinde yayınlanarak uygulamaya başlanması ve 2010 yılı içinde de uygulamanın geliştirilmesi planlanmaktadır.

-Veri Ambarının inceleme ve denetim çalışmalarına kaynak teşkil edecek yeni veriler ile güçlendirilmesi amacıyla çeşitli kurum ve kuruluşlardan alınacak bilgilerin altyapısı ile ilgili çalışmalar sürdürülmektedir.

-2010 yılında ülkemiz genelinde “Özelge Otomasyon Sistemi”ne geçilmesi planlanmaktadır.”

REFORMLARA DEVAM

Maliye Bakanı Şimşek, konuşmasının son bölümünde de önümüzdeki dönemde ülkemizin küresel ekonomide rekabet gücünü artıracak ve daha büyük bir küresel aktör haline gelmesini sağlayacak ekonomik ve mali politikaları izlemeye devam edeceklerini bildirdi.

Reformlara kararlılıkla devam edeceklerini belirten Şimşek, bu suretle Türkiye'nin yatırımlar için cazibe merkezi olma niteliğini sürdüreceğini kaydetti.
Küresel ekonomilerde krizlerin ve dalgalanmaların her zaman olabileceğine işaret eden Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Önemli olan önümüze çıkan her zorluğu kolayca bertaraf edebilecek şekilde hazırlıklı olmaktır. 2002 yılından beri uygulamakta olduğumuz reformlar sayesinde, bu krize sağlam temeller üzerinde girdik. İktidarımız döneminde gerçekleştirdiğimiz yapısal reformlar ve krize karşı aldığımız önlemler neticesinde, Türkiye'de toparlanmanın küresel ekonomiye göre daha erken başlayacağını düşünüyorum.

Önümüzdeki süreçte gelişmeleri yakından takip ederek mali disiplinden ve yapısal reformlardan taviz vermeden gerekli her türlü önlemi almaya devam edeceğiz. Bu koşullar altında bir yandan krize karşı önlemler alırken, diğer yandan geçtiğimiz yıllarda elde ettiğimiz kazanımları korumak gibi zorlu bir görevimiz var.
2010 yılı bütçesi, küresel krizin yarattığı tahribatı azaltacak, sürdürülebilir büyüme ve kalkınmayı sağlayacak, istikrarın ve refahın artırılmasını dikkate alan ve orta vadeli perspektifle hazırlanmış bir bütçedir.”

Toplantıda, milletvekillerine mesir macunu ile kuru üzüm ikram edildi./hürriyet