Türkiye"deki 20 bini aşkın sığınmacıya çalışma ve eğitim hakkı verilmiyor.

İstanbul Aksaray"da bir apartmanın bodrum katı... Üç odalı evde, 20"li yaşlarına henüz varmamış dokuz genç...

Hepsi doğdukları Afrika ülkesinden canlarını kurtarmak için Türkiye"ye gelmiş, hepsi geldikleri ülkedeki çatışmalarda anne babalarını kaybetmiş. Yunanistan"ın sınıra duvar örerek ya da tel çit çekerek kendisini "korumaya" çalıştığı insanlar arasında onlar da yer alıyor. Bu evde yaşayanlardan 19 yaşındaki R., 15 yaşındayken göğüslemeye başladığı süreci şöyle anlatıyor: “2006"da ülkede seçimler olmuştu. Sonra seçim adil değil diye, gösteriler yapıldı. Babam da politik gruplardan birinin lideriydi. 2008"deki çatışmalarda babam ve annem öldürüldü.” Bu süreçte dört kardeşi de öldürülen R. cezaevine kondu, işkence gördü. Sonra bir askerin yardımıyla cezaevinden kaçmayı başardı, kendisini aynı gün, adından başka hiçbir şey bilmediği bir ülkeye, Türkiye"ye alınmış bir uçak biletiyle havaalanında buldu.

Hukuk eğitimi alacaktı

Türkiye"ye geldikten sonra, önce İstanbul"da çocuklar için yapılmış bir sığınakta kaldı. Ülkesinde hukuk eğitimi almaya hazırlanan R., İstanbul"da herhangi bir eğitim alamadı. Ancak en azından yiyecek ve barınma problemi yaşamıyordu. 18 yaşına geldiğinde ise sığınağı terk etmek zorunda kaldı. Sokakta, kendisine zenci diyerek küfreden, zaman zaman şiddet uygulayan evsizlerle birlikte kalmak zorunda kaldı. Çalışma izni olmadığı için çalışamıyordu. Birleşmiş Miletler Mülteciler Yüksek Komiserliği"nden sadece ayda 100 TL alıyordu. Sigortasız işlerde çalışan arkadaşlarına, durumundan faydalanan işverenleri ya çok az para veriyor, ya da söz verdiği ücreti hiç ödemiyordu.