Yönetim Kurulu Başkanı Recep Atakan, yaşananları "ömrümden gitti ama bitirdik" diye özetliyor.

Türkiye'nin en büyük sanayi bölgelerinden biri olan İskenderun, geçtiğimiz günlerde 2 milyar dolarlık dev bir demir çelik fabrikasına kavuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açtığı tesisle ilgili haberler, gazete sayfalarında ve televizyonlarda yer aldı. Böylesine büyük bir yatırımı 3 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayıp, 2 bin 500'ü doğrudan toplam 10 bin kişiye de istihdam sağlayan Atakaş Şirketler Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Recep Atakaş, sessizliğini SABAH için bozdu. Dünyanın 4'üncü büyük çelik üreticisi MMK şirketi ile gerçekleştirdiği yatırımın öyküsünü anlatan Atakaş, "Ömrümden ömür gitti" diyor.

İskenderun, 350 bine yaklaşan nüfusu; hava, kara, deniz ve demiryolu ulaşım ağlarına yakınlığı ile Türkiye'nin en büyük sanayi bölgelerinden biri. İlçedeki dev fabrikanın altında ise sadece demir-çelik değil, kömür alanında da yatırımları bulunan ve 2008'de TBMM Üstün Hizmet Madalyası'na layık görülmüş, vergi rekortmeni işadamı Recep Atakaş'ın imzası var. 58 yaşındaki Recep Atakaş'ın babası yıllar önce Samsun Bafra'dan göç edip Hatay Kırıkhan'a yerleşmiş. Kendisi ve kardeşleri doğma büyüme Hataylı. Ticarete ilgisi babasının yanında başlamış. "10 yaşından beri ticaretin içindeyim" diyor. Bursa Uludağ Üniversitesi Türkçe öğretmenliği bölümünden mezun olmuş ama içindeki ticaret aşkı ağır basınca, bir tek gün dahi öğretmenlik yapmamış. Recep Atakaş, o günleri şöyle anlatıyor: "Tek düşüncem ticaret yapmaktı. Liseyi bitirir bitirmez İskenderun'daydım. Hem okudum, hem çalıştım. Sermayem yoktu. Her şeye sıfırdan başladım. Profesyonel ticaret hayatına 1975'te girdim. Uzun yıllar demir-çelik ticareti ile uğraştım. 1990'da da kömür ithalatına başladık. 1993'te demir-çelik sanayisine atıldım. Çok çalıştım. Ticarete başladıktan birkaç ay sonra insanların güvenini kazandım."

TEKLİF RUSLAR'DAN
2 milyar dolara mal olan tesislerinin 2 bin 500 kişiye doğrudan, 10 bin kişiye de dolaylı istihdam sağlayacağını belirten Recep Atakaş, yatırım teklifinin 2007'de Rus MMK firmasından geldiğini kaydederek, o dönemde yaşananlarla ilgili şunları söylüyor: "Rusların 80 yıllık çelik üreticisi MMK şirketinin yetkilileri bizi Rusya'ya davet etti. Aramızda ticari bir ilişki yoktu. Bize Türkiye'de bir yatırım yapmak istediklerini ve bizimle yapmayı düşündüklerini söylediler. Nasıl bir yatırım olduğunu sorduk. Şu anda yaptığımız yatırımı söylediler. Bizi bizden iyi tanıdıklarını gördük. Hakkımızda detaylı araştırma yapmışlardı. 500 dönümlük arsa zaten bizimdi. 2007'de yatırım ortaklığı anlaşması imzaladık. 15 Mart 2008'de de temeli attık." Türkiye'de özel sektör eliyle sıfırdan yapılan tek kalemdeki en büyük demir-çelik yatırımı olan tesislerin inşasında çok büyük zorluklarla karşılaştıklarının altını çizen Atakaş şunları söylüyor: "Tesislerimiz 7 fabrikadan oluşuyor.

Ruslarla yarı yarıya ortağız. Başlangıçtaki yatırım 1.1 milyar dolar olarak hesaplanmıştı. Krediyi, Türkiye'deki bir bankadan karşılayacaktık. Ortaklarımız bir kısmının yurtdışından kullanılması konusunda ısrar edince krize yakalandık. Bu süreç 8-10 ay sürdü. Kredi çıkacak veya çıkmayacak diye düşünmek bizi çok sıkıntıya soktu. Ömrümüzden ömür aldı. Bütün öz kaynaklarımızı kullanarak devam ettik. Uzamasaydı yatırımımız daha önce bitmişti. Birçok sözleşmeler imzalanmıştı. Çok büyük sıkıntılar çektik. Buraya gelmak kolay olmadı. Ama sonunda başarmanın büyük mutluluğunu yaşadık. Açılışa Başbakan Erdoğan'ın gelmesi ve yaptığı konuşma tüm sıkıntılarımızı unutturdu. Montaj ve inşaat Türk mühendisleri, Türk işçileri tarafından yapıldı. Projemiz Londra'da birincilik ödülü aldı."

sabah