ABD’nin NATO süreciyle 70 yıldır içimize yerleştirdiği FETÖ’cü Gladyo, 15 Temmuz 2016 gecesi Türk ordusu ve milletinin kahramanca direnişiyle yerle bir edildi. Bununla önü açılan Türkiye, 5 yılda 5 önemli hamle yaparak stratejik kazançlar sağladı. Bununla da bölgesel ittifakı ve Asya’daki yerini güçlendirdi.  


Bugün 15 Temmuz darbe girişiminin beşinci yılını yaşıyoruz. Bazı şeyler ilk günden anlaşılmaz. Üzerinden biraz zaman geçip geriye baktığınızda o günün ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlarsınız. İşte bunlardan birisi de 15 Temmuz 2016 darbe girişimi. ABD destekli FETÖ’cü Gladyo’nun gerçekleştirmek istediği darbe girişimi bastırılınca Türkiye’nin önü açıldı. Türkiye 5 yılda 5 önemli hamle yaptı. Bu hamleler bugün de sürüyor. Stratejik olarak Türkiye’yi adım adım Batı kampından koparıp, yükselen Asya kampına iten hareket, Türkiye’ye önemli kazanımlar sağladı. En önemlisi de daha bağımsız hareket ederek, bütünlüğüne yönelik ABD girişimlerinin engellenmesi oldu. İşte devrim niteliğindeki 5 büyük hamle:

FETÖ ÇETESİ EZİLDİ

Darbe girişiminin önlenmesiyle FETÖ’cü Gladyo yerle bir edildi. Başta TSK olmak üzere Emniyet, MİT, yargı ve bütün devlet kurumlarında bu örgütün adamlarına yönelik geniş kapsamlı temizlik başlatıldı. Siyasi cinayet ve tertipler durdu. Darbeye karışanlara yönelik yurt çapında 289 dava açıldı. Bugüne kadar bunların 288’si sonuçlandı. 1.634 kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis, 1.366 kişiye müebbet hapis, 1.890 kişiye değişen sürelerde hapis cezası olmak üzere 4 bin 890 kişi hakkında mahkûmiyet kararı verildi. Çoğunluğu er olmak üzere 2.870 kişi ise beraat etti. 894 kişi hakkında ise ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verildi.

Davalarda, 84 general ağırlaştırılmış müebbet hapis, 24 general müebbet hapis, 28 general süreli hapis cezası aldı. Böylece 136 general darbe girişiminden cezalandırılırken, 23 general hakkında ise beraat kararı verildi.

84’ü general, 1.119’u subay, 265’i astsubay, 52’si uzman çavuş, 4’ü polis memuru, 12’si er, 6’sı askeri öğrenci, 29’u sivil olmak üzere toplam 1.626 kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.

24’ü general, 535’i subay, 182’si astsubay, 175’i uzman çavuş, 12’si polis memuru, 91’i er, 352’si askeri öğrenci, 2’si sivil olmak üzere toplam 1.373 kişi de müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

28’i general, 769’u subay, 329’u astsubay, 435’i uzman çavuş, 154’ü polis memuru, 44’ü er, 30’u askeri öğrenci, 31’i sivil kişi, 1’i de mülki amir olmak üzere toplam 1.821 kişi de süreli hapis cezalarına mahkûm edildi.

287 darbe davasında 2 bin 193 kişi de beraat etti. Bunlardan 23’ü general, 449’u subay, 429’u astsubay, 607’si uzman çavuş, 32’si polis memuru, 1.260’ı er, 90’ı askeri öğrenci ve 23’ü de sivillerden oluşuyor.

Darbe girişimine 8 bin 800 kişinin katıldığı saptandı. Bunların 5 bin 600’ü FETÖ’cü subay ve astsubaylardan oluştuğu açıklandı. Darbeden sonra yapılan operasyonlarda ise TSK içinde 22 bin 386 FETÖ mensubu ortaya çıkarıldı. Bunlardan 20 bin 520’si gözaltına alındı, 7 bin 743’ü FETÖ’cü olduklarını itiraf etti.

Bugüne kadar çeşitli kurumlardan ihraç edilenlerin sayısı ise 130 bine yaklaştı.  Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TSK'da FETÖ ile mücadele kapsamında bugüne kadar 23 bin 364 kişinin temizlendiğini, bin 243 kişinin ise rütbesinin geri alındığını belirtti. TSK’da 367 bin 777 asker, 41 bin 405'i sivil olmak üzere toplam 409 bin 182 personel bulunuyor. TSK darbe sonrası hazırladığı raporda ise darbeye karışan FETÖ’cü subayların toplam subay sayısının yüzde 1,5’una tekabül ettiğini açıklamıştı. Bugüne kadar yargıdan da 5 bin kişi atıldı.

ABD’nin 70 yıldır NATO süreciyle Türk devletinin içine soktuğu ve bunlar üzerinden Türkiye’de darbe, cinayet, suikast, karışıklık çıkarma ekibi olan FETÖ’cü Gladyo, devlet içinden dağıtılmış ve etkisiz hale getirilmiş oldu. Türkiye’nin önü açıldı ve Türkiye ABD’ye karşı daha bağımsız hareket etmeye başladı.

PKK BÖLÜCÜLÜĞÜ CAN ÇEKİŞİYOR

PKK ile mücadelede devletin kararlı tutumu sürüyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar sık sık yaptığı açıklamalarda “PKK’yı bitirene kadar devam edeceğiz” vurgusu yaptı. Akar, 24 Temmuz 2015 atılımından bugüne yurt dışı operasyonlarda 18 bin 196 PKK/YPG militanının etkisiz hale getirildiğini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise yurt içinde 300’ün altında militanın kaldığını açıkladı. Örgütten kopmalar da tarihinin en yüksek seviyesine çıktı. Yıllık 5 bin 558 katılım rakamını görmüş olan PKK terör örgütüne, 2019’da 132 kişi katılmıştı, 2020’de bu sayı 53 oldu, yurt içinden bu sayı 2021 yılı için halen 2 kişidir. 53 kişinin katıldığı 2020’de ikna ile teslim olanların sayısı 243 oldu. Devletin kararlı tutumu neticesi PKK’nın vatandaşlarımız üzerindeki baskısı da azaldı. Rahatlayan halk PKK’nın kaçırdığı 8-10 ve 13-15 yaşındaki evlatlarının geri verilmesi için HDP önünde 3 Eylül 2019 gününden buyana eylem yapıyor. Eyleme katılan anne sayısı 233’e yükseldi. Bugüne kadar örgütten kaçıp annesine kavuşanların sayısı ise 25’e çıktı. Evlat nöbeti eylemine çevre illerden de katılım oldu. Ayrıca anneler yürüyüş yaparak HDP’nin kapatılmasını istediler. Bu çerçevede 2021 yılında HDP için Anayasa Mahkemesi tarafından kapatma davası açıldı. Örgütün üst düzey yöneticilerine yönelik sınır ötesinde MİT ve TSK’nın başlattığı operasyonlarda ise SİHA ve İHA’larla 50’ye yakın üst düzey terörist etkisiz hale getirildi. PKK yöneticisi Karayılan, bu durumdan duyduğu rahatsızlığı “yeter artık durun. Vurmayın” çağrılarıyla dile getirdi.

ABD PLANLARI BOZULDU

Türkiye, darbe girişimini bastırdıktan sonra Suriye’de ABD koridoruna yönelik üç büyük operasyon yaptı:

24 Ağustos 2016: "Fırat Kalkanı Harekâtı" başladı. Suriye'nin kuzeyindeki PKK/PYD kantonlara girildi. ABD'nin plânına çomak sokuldu.

20 Ocak 2018: TSK, Suriye'nin Afrin bölgesine “Zeytin Dalı Harekâtını başlattı. 28 Ocak günü stratejik Burseya Tepesi'ni aldı. Afrin'e ilerlemeye başladı. ABD kuvvetleri ciddi bir direniş göstermeden geri çekildi. Terör örgütü 500'ün üzerinde kayıp verdi.

9 Ekim 2019: Türkiye, Suriye'nin doğusuna "Barış Pınarı Harekâtı" askeri operasyonunu başlattı. PKK/PYD hedeflerinin havadan ve karadan bombalanmasıyla başladı. Operasyon 34 km güvenli bölge yaratılarak tamamlandı. ABD, kara gücü PKK/PYD'yi çekmek zorunda kaldı. 

Bu üç önemli operasyonla ABD’nin Türkiye’ye yönelik bölme girişimleri yerle bir edildi. Bölücü koridor girişimi bozuldu. ABD, ilk kez silahlı bir güç tarafından geriletildi. Suriye’nin doğusundaki petrol belgesine çekilmek zorunda kaldı. Türkiye, Rusya ve İran ile geliştirdiği Astana süreciyle Suriye’nin bütünlüğü için de önemli adımlar attı. Bu üçlü, bölgesel ittifaka gidiyor. Türkiye buralardan aldığı güçle Akdeniz’de atağa kalktı. 4 arama gemisiyle kararlılık gösterdi. Yine Libya ile deniz yetki anlaşması yaparak Akdeniz’e sınır taşı koydu. Bu hamle, Mısır ilişkilerinin düzelmesi konusunda da önemli bir adım oldu.

SAVUNMA SANAYİNDE BÜYÜK HAMLE

Türkiye son beş yıldır, Savunma Sanayimizin her gün yeni geliştirdiği ürünleri konuşuyor. FETÖ’cü Gladyo ezilince bu alanda da Türkiye’nin önü açıldı. Sinsi engellemeler durunca devletin de kararlılığıyla genç mühendislerimiz harikalar yaratıyor. Bu alanda yerlilik oranı yüzde 70’leri aştı. Özellikle İHA ve SİHA’larda büyük hamle yaptı. Karabağ zaferinden sonra bütün dünya bu alandaki başarılarımızı konuşuyor. Polonya ve Ukrayna gibi ülkeler almak için sıraya girdi.

Savunma Sanayimiz bugünlere 1975 yılındaki ilk adımla geldi. 14 Kasım 1975 tarihinde gözde kuruluşumuz ASELSAN kuruldu. TSK’nın elektronik malzeme ihtiyacını üretmeye başladı. Bu alanda dünyanın sayılı kurumu oldu. Her geçen gün ihracatı artıyor. 1973 yılında Türk Havacılık ve Uzay Sanayi TUSAŞ kuruldu. Bu kurum da ambargolar sonrası gelişti.

Bunu daha sonra, askeri araç ve özellikle uçaklarımız için lastik üretmek amacıyla PETLAS (1976), roket ve füze üretimi ve geliştirilmesi için ROKETSAN (1988), hava savunma ve sistemleri için HAVELSAN (1982), 1921 yılında Kurtuluş Savaşı içinde kurulan MKE ağır silah ve mühimmat üretimi için teknoloji ve üretim çeşitliliğini geliştirmesi, son olarak da savaş gemisi inşası için MİLGEM projeleri eklendi. Türkiye ayrıca denizaltı ve çıkarma gemisi de üretiyor. Yine bunların geliştirilmesi için de büyük yatırımlar yaptı. 1964 yılında çıkarma gemimiz yoktu. 10 yıl içinde 36 çıkarma gemisi üreterek 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başarıyla yürüttü. Türkiye bu çalışmaları bir koordinasyon çerçevesinde yürütmek için de 7 Kasım 1985 tarihinde Savunma Sanayii Başkanlığı’nı kurdu. Savunma Sanayi ürünlerimiz ihracat da ediliyor. İki kuruluşumuz dünyanın ilk onuna girdi.

MİLGEM ürünlerimize Pakistan ve Ukrayna talip olmaya başladı ve bu ülkelere savaş gemisi yapıyoruz. Çok önemli bir konu da MKE’nin milli piyade tüfeği geliştirmesi oldu. MPT-76 isimli tüfek 2014 yılında geliştirildi, 2016 yılında seri üretime geçti. 2019 yılında ise 35 bine yakın tüfek TSK’ya teslim edildi.

Türkiye Güney Kore ile kundağı motorlu obüsler üretti. İspanya ile CASA nakliye uçaklarını, İtalya ile Atak helikopterini üretiyor. Ayrıca füze sistemlerinde Çin ve Rusya ile işbirliği yapıyor. Yakında Katar ile ortak yatırımla yerli Altay tankını ve 2023 yılında milli savaş uçağını üretecek. Önemli bir gelişme de Gökbey helikopteri ve Hürkuş eğitim uçağı üretimi. Bunlar geleceğin hava araçlarının üretiminde en önemli adım olacak. Türkiye terörle mücadele amacıyla zırhı araç ve personel taşıyıcısı da üretiyor. Türkiye yaptığı hamlelerle savunma sanayinde her gün yeni bir ürün geliştiriyor. Bu alanda gelişen bilgi birikim ve teknolojik imkânlarla geleceğe güvenle bakıyor. Bu çalışmaları devlet ve millet de destekliyor. İşte ABD bu kurumların başına yaptırım uygulamaya başladı.

KARABAĞ’DA BÜYÜK ZAFER

Bütün dünya Korona ile mücadele ederken Azerbaycan, Türkiye’nin desteğiyle 30 yıldır Ermenistan’ın işgal ettiği Karabağ’daki topraklarını büyük bir hamleyle kurtardı. Ermenistan’ın ABD desteğiyle Bakû-Tiflis- Ceyhan Baro Hattına saldırmasıyla başlayan savaş 44 gün sürdü. Azerbaycan birlikleri 8 Kasım 2020 günü Şuşa’ya girerek zaferini ilan etti. 10 Kasım günü de Ermenistan teslim olduğunu açıkladı. Azeri ordusu 2 bin 783 şehit verilirken, saldırgan Ermenistan ise 10 binin üzerinde kayıp verdi. Savaşın en önemli sonucu Türkiye ile Azerbaycan’ın daha da birbirine yaklaşması ve dünyaya Türkiye’nin gücünü göstermesi oldu...

Ayrıca bu savaşta Rusya ve İran Azerbaycan’ı destekledi. İşgal altındaki vatan toprağının kurtarılmasına vurgu yaptılar. Savaşın ardından “6’lı Bölgesel İttifak” gündeme geldi. Batı’nın ses çıkaramadığı zafer, dünyada da büyük ses getirdi. En dikkat çeken ise Azerbaycan ordusunun İHA ve SİHA’ları etkin bir şekilde kullanarak Ermenistan ordusuna havadan ağır bir darbe indirmesi oldu. Türkiye’nin geliştirdiği SİHA’lar dünyanın da dikkatini çekti. Polonya ve Ukrayna gibi birçok ülke SİHA alımı için sıraya girdi. Dünya askeri çevreleri Türkiye’nin askeri konsepti değiştiren bu hamlesini konuşmaya başladı. Askeri uzmanlar SİHA’ların geleceğin önemli bir silahı olacağı konusunda birleştiler. Bu gelişme Türk Savunma Sanayiine de büyük bir moral ve destek oldu.   

AVRASYA YÖNELİŞİ

ABD baskılarından kurtulan Türkiye, başta Rusya olmak üzere Çin, İran, Pakistan, Türk Cumhuriyetleri gibi önemli ülkelerle ilişkilerini geliştirdi. Komşumuz Rusya ile ilişkiler stratejik boyuta taşındı. Suriye sorununda İran ile Astana Sürecini başlattı. Bölgesel sorunları bölgesel işbirlikleriyle çözmeye başladı. Suriye’nin toprak bütünlüğünü savundu, gerici terörün ezilmesi için işbirliği başlattı. Bununla da kalmadı ABD bölücülüğüne karşı Suriye’de üç önemli operasyonu gerçekleştirdi. Rusya ile S-400’ler üzerinden başlayan ilişkiler Karadeniz ve Akdeniz’de işbirliğine dönüştü. Rusya Akkuyu Nükleer Santral yapımını üstlendi. Doğal gaz üzerinden gelişen ekonomik ilişkiler turizm alanında da önemli bir aşamaya geldi. Türkiye Ruslar için vazgeçilmez ülke oldu.

Çin ile de Kuşak Yol Projesi kapsamında ekonomik ilişkiler gelişiyor. İstanbul’dan Pekin’e 12 günde yük trenleri karşılıklı mal taşımaya; Türk ve Çin ürünleri kısa yoldan birbirine ulaşmaya başladı. Bu yol, mesafeleri kısaltırken dostluk ve işbirliğini de artıracak.

Savunma sanayi ürünlerimizin önemli bir alıcısı da gönül komşumuz Pakistan oldu. Pakistan Büyükelçiliğinden bir heyet geçtiğimiz günlerde KKTC’yi ziyaret ederek tanıma konusunda önemli bir mesaj vermiş oldu. Pakistan ile Afganistan sorununda işbirliği kapısı da açıldı. Buna İran’ın da katılacağı belirtiliyor. Afganistan’da 40 yıllık işgalin acıları Çin’in de yardımıyla sarılabilir… Asya’nın sorunlu ülkesi kısa sürede toparlanabilir. Bu da Asya’ya huzur ve güven getirecek.  

İran ile ilişkiler de gelişiyor. Astana masasında yeni bir boyut kazanan ilişkiler Irak ve Suriye’deki terörün bitirilmesinde konusunda da işbirliğine dönüştü. İran’ı bizim yanımızda birleştiren önemli bir olay da Karabağ Savaşı oldu. Rusya ve İran işgal altındaki toprakların kurtarılmasına destek verdi. Bu destek 6’lı Platforma dönüşecek. Bu konuda bölge ülkeleri olumlu mesajlar verdi…

Türkiye’nin Akdeniz’de kararlı tutumu Libya ve Mısır’ı yanımıza çekti. Fransa ve ABD’yi geriletti. Avrupa’nın önemli ülkesi Almanya’yı da yanımıza çekti. Almanya. Rusya ve Türkiye ilişkilerinde ABD’den farklı bir çizgi izliyor. Baskılara boyun eğmiyor. Bu tutum Asya’da gelişen işbirliğini Avrupa’ya taşıyor. 

Bütün bu gelişmeleri Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Yeniden Asya” açılımıyla resmileştirdi. Çavuşoğlu 2019’un son günlerinde Büyükelçilerle yaptığı çalıştayda “21. yüzyıla Asya yön verecek” diyerek işi özetledi.   

ERCAN DOLAPÇI