Eski Türkiye'de her 10 yılda darbe yapmak bir alışkanlıktı,

Darbeler ya direk, silah zoruyla,

Ya da bildiri, yoluyla yapılırdı,

Milli iradeye karşı yapılırdı,

Sevmedikleri başbakanı astırılırlar,

Sevmedikleri milletin yaşam tarzına karışırlar,

O arada; malı götürürler, bankaların içini boşalttırırlardı.

15 Temmuz'a 103 gün var,

103 emekli amiral bir bildiri yayınlıyor,

Gece yarısından sonra,

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı,

Bu olay basit bir olay değil,

Bireysel olarak insanlar, her konuda görüşünü açıklayabilir,

Montrö konusunda konuşabilir,

Kanal İstanbul'a da karşı çıkabilir,

Ancak toplu olarak yapılan bu bildirim,

Bir darbe çağırışımdır,

Askeriyede toplu olarak, dilekçe bile verilemeyeceğini,

Bilen birilerinin bir araya gelmesi,

Masum bir hareket olarak adlandırılamaz.

Bu bildirinin,

Kandil ve Pennsylvania bağlantısı araştırılmalı,

Yurt dışı bağlantıları incelenmeli,

Yurt içindeki siyasi ilişkileri soruşturulmalı,

Hele hele Türkiye'mizin;

Mavi Marmara, Libya, Karabağ başarılarının ardından,

Terör örgütleri ile mücadele başarısı ortadayken,

Böyle bir bildirinin yayınlanması,

Asla basite alınamaz.

Olay daha çok sıcak,

Bu satırların yazıldığı sırada,

Bildiriye imza atan amirallerin,

Terör örgütünü öven,

Hangi siyasi partiye üye oldukları gösteren, secereleri;

Teker teker ortaya çıkmaya başladı.

Bildiriye ilk siyasi desteğin,

Akşener'in başdanışmanı,

CHP'den transfer, İzmir milletvekilinden gelmesi,

Oldukça manidar.