Emniyet Teşkilatı’nın değişen güvenlik ihtiyacını karşılamak amacıyla personel, eğitim, araç-gereç, tesis, teknoloji ve gerekli her türlü alanda sürekli bir gelişme içerisinde olduğu belirtildi. Açıklamada, Emniyet Teşkilatı’nın yaklaşık 260 bin kişilik personeliyle görev ve hizmetlerini yerine getirirken, her gün milyonlarca vatandaşımızla iletişim içinde olmak zorunda olduğu hatırlatıldı. Açıklamada "Personelden yanlış davranış ve tutumlar içerisine girebileceklerin olabileceği değerlendirilmekle beraber; kurum olarak işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans ilkesi gereği, aykırı davranış gösterenler hakkında adli ve idari işlemler titizlikle yapılmakta, olaylar gerekli her durumda görevlendirilen Polis Başmüfettişleri veya Bakanlık Müfettişleri tarafından incelenmektedir" denildi.

"495 POLİS MESLEKTEN İHRAÇ EDİLDİ"

Emniyet Teşkilatı’nda, 2011 yılından bugüne kadar (1,5 yıl) toplam 15 bin 330 polis memuruna çeşitli konularda disiplin cezası verildi. Ayrıca son 1.5 yıl içerisinde işkence ve kötü muameleden dolayı meslekten çıkartılmayı gerektirecek bir suç işlenmemiş olmakla birlikte, diğer disiplin suçları ile ilgili toplam 495 polis memuru da meslekten ihraç edildi.

"EMNİYET MÜDÜRÜ AY HAKKINDA YARGITAY’CA ONANMIŞ CEZA YOK"

Adli ve idari soruşturmaların personelin terfi ve atamalarında ilgili kurullar tarafından göz önünde bulundurulduğu belirtildi. Yargı organları ve uluslararası mahkeme kararlarının Emniyet Teşkilatı açısından bağlayıcı olduğundan verilen hüküm çerçevesinde hareket edildiği açıklandı. İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcılığına atanan Emniyet Müdürü Sedat Selim Ay ile ilgili davaların ve idari soruşturmaların sonuçları kendisinin rütbe terfi almasına ve söz konusu makama atanmasına engel durum teşkil etmediği belirtildi. Açıklamada, "Emniyet Müdürü Ay hakkında Yargıtay’ca onanmış hiçbir ceza olmadığı gibi, haberlerde sunulan iddiaların aksine Türkiye, Emniyet Müdürünün fiilleri dolayısıyla AİHM’de ceza almamış; olayda adı geçen bayanın ifadelerinde veya doktor raporlarında hiçbir darp-cebir ve tecavüz iddiası veya belirtisi olmadığı halde, gözaltı işleminden dokuz ay sonra yapmış olduğu iftiralar nedeniyle yetersiz tahkikattan dolayı cezalandırılmıştır" denildi.

"TERÖR OPERASYONLARINA KATILDI"

Emniyet Müdürü Ay’ın İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde Komiser olarak 1996 ve 1997 yıllarında görev yapmakta iken; MLKP (Marksist Leninist Komünist Partisi) adlı silahlı terör örgütünün roketli, bombalı ve otomatik silahlarla Sultanbeyli Kaymakamlığı, Emniyet Müdürlükleri ve bazı siyasi parti binalarına yönelik gerçekleştirdiği saldırılar ile sivil vatandaşlara ve polise yönelik infaz eylemleri sonrası başlatılan operasyonlara katıldığı ve çok sayıda terör mensubunun silahları ve bombaları ile birlikte ele geçirilmesinde görev aldığı belirtildi.

1996 VE 97 YILLARINDAKİ OPERASYONLAR SONRASI AÇILAN DAVALAR

Açıklamanın devamında şöyle denildi : "1996 ve 97 yıllarında gerçekleştirilen operasyonlar sonrası açılan davaların; ’tecziyesine ve ertelenmesine’ dair karar bozularak zaman aşımı nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olmakla beraber, yerel mahkemelerin her iki tecziye kararı da Yargıtay’ca onanmamıştır. Söz konusu olay ile ilgili olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından (Başvuru no: 71908/01) verilen kararda: ’Her ne kadar başvuran şokta olması sebebiyle ne savcıya ne hakime ne de kendisini muayene eden doktora göz altında yaşadıklarını anlatabildiğini ifade etse de konuyla ilgili olarak yetkili makamlara bilgi vermek için yaklaşık 9 ay beklemesi ilginç bir durum arz etmektedir.’ …’AİHM, her türlü makul şüpheciliğin de ötesinde başvuranın yaşadığını iddia ettiği kötü muameleler nedeni ile AİHS‘nin 3. Maddesi’nin (işkence yasağı) ihlal edildiği sonucuna ulaşamamaktadır.’,…’AİHS‘nin 3. Maddesi’nin ihlal edilmediğine kanaat getiren AİHM, başvuran tarafından talep edilen maddi tazminatın reddedilmesinin uygun olacağının kanaatindedir’ denilmektedir. Ayrıca iddia edilen tecavüz olayı ile ilgili Fatih Cumhuriyet Başsavcılığınca 17.10.2000 tarih ve Hz: 1999/2078 sayılı takipsizlik kararı verilmiştir. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı müfettişlerinin 29.07.2002 Tarih ve 556 sayılı yazısı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının 19.09.2002 tarih ve 3561/02 sayılı inceleme raporunda; İddianın herhangi bir mesnede dayanmadığı,Örgütün baskı ve yönlendirmesi sonucu söz konusu iddiada bulunulduğu, Tecavüze uğramadıkları halde kamu görevlileri hakkında kasıtlı olarak bu iddialarda bulunulduğu ve benzeri sonuçlarla rapor tanzim edildiği sonucuna varılmıştır."

Açıklamanın son bölümünde ise vatandaşların huzur ve güvenliği için kanunlar çerçevesinde daha iyi hizmet sunmayı hedefleyen Emniyet Teşkilatı’nın yasalara aykırı davranışlarda bulunan personele kanunlar çerçevesinde gerekli yasal işlemleri yaptığı belirtildi. Tüm adli ve idari soruşturma ve kararları görmezden gelinerek yapılan mesnetsiz iddia, haber ve yorumlar nedeniyle bu açıklamanın yapılması zarureti hasıl olduğu bildirildi