Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 11. Kalkınma Planı'nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik eleştirilere ilişkin, sistemin başarısız olduğunu kabul etmediklerini belirterek, sistemin gelişmesine yönelik çalışmaların, dinamik bir ülke olan Türkiye'de, birinci yılda olduğu gibi bininci yılda da sürdürülebileceğini vurguladı.

11. Kalkınma Planı'nın başarısız bir çalışma olmadığını anlatan Oktay, "Türkiye'nin yerine" ilişkin sorulara şu yanıtı verdi:

"Nerede olduğumuz son derece nettir. A'nın veya B'nin çıkarları doğrultusunda değil, 'Küresel sistemde neredeyiz?' sorusunun cevabı 'Yönümüz son derece nettir. Kendi çıkarlarımız, Türkiye'nin çıkarları, bulunduğu yer neredeyse, biz oradayız. Devlet aklı, bu çerçevede, bütün kurum ve kuruluşlarıyla çok net bir şekilde çalışmaktadır. Hem de son derece belirsiz ve değişken bir coğrafya ve dünyada son derece dinamik çalışan bir devlet aklı vardır. Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda da gereken adımlar zamanında atılmaktadır."



AA'nın haberine göre; Oktay, İhtisas Komisyonları Raporlarını, 11. Kalkınma Planı'nın yayınlanmasının ardından Meclise ileteceklerini bildirdi.

"11. Kalkınma Planı'nda, 10. Kalkınma Planı'nın değerlendirmesine yer verilmediği" eleştirilerini anımsatan Oktay, planda buna yönelik değerlendirmelere yer verildiğini, ayrıca tablolarda da buna yönelik karşılaştırmaların bulunduğunu aktardı.

Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"10. Kalkınma Planı dönemi boyunca sadece dolarla ifade edilen göstergelere ulaşılamamış, onun dışındaki göstergelerin önemli bir kısmında hedeflere ulaşılmıştır. Bu kapsamda büyüme hedeflerine yüzde 90 nispetinde ulaşılmıştır. Yıllık ortalama yüzde 5,5 büyüme hedefine yüzde 4,9 ile oldukça yaklaşılmıştır. Satın alma gücü paritesine göre kişi başına milli gelirimiz, 2013 yılındaki 23 bin 983 dolar seviyesinden 2018 sonunda 28 bin 205 dolar seviyesine ulaştırılmıştır. Yüzde 5,8 olan ortalama cari açık hedefimizi, yüzde 4,3 ile aşmış bulunuyoruz. Tarım ve sanayide büyüme hedeflerine yüzde 73, hizmetler sektöründe ise yüzde 97 oranında ulaşılmıştır. Yıllık ortalama 2,9 milyon olan istihdam hedefi yıllık ortalama 3,2 milyonla aşılmıştır."



15 YILLIK PERSPEKTİFİN TEMELLERİ

10. Kalkınma Planı döneminde yüzde 22,9 olan yıllık ortalama yurtiçi tasarruf hedefinin, yüzde 25,1 ile bugüne taşındığını anlatan Oktay, öte yandan yüzde 27,3 olan milli gelire oranla yıllık ortalama yatırım hedefinin de yüzde 29,5 ile aşıldığını kaydetti.

Oktay, 11. Kalkınma Planı'nı oluşturan 15 yıllık perspektife Plan'da yer verildiğine işaret ederek, 15 yıllık perspektifin temelleri olarak şunları sıraladı:

"Bu kapsamda hukukun üstünlüğü, demokrasi, temel hak ve hürriyetlerin güçlendirilmesi, hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim anlayışının pekiştirilmesi ve kurumsallaştırılması; uluslararası iş birliklerinin ve stratejik ortaklıkların güçlendirilmesi ve AB üyelik hedefinin sürdürülmesi; ekonomide istikrar ve sürdürülebilirlik; verimlilik temelli, sanayi ağırlıklı, ihracata dayalı nitelikli büyüme; aktif sanayi politikaları; imalat sanayinde yapısal dönüşüm ve sektörel odaklılık; tarım, turizm ve savunma sanayinin öncelikli gelişme alanı olması; beşeri ve sosyal yapının her bakımdan güçlendirilmesi, daha yeşil bir Türkiye ve medeniyet temelli şehirleşme; uluslararası ve çok taraflı kalkınma iş birliklerinin güçlendirilmesi 15 yıllık perspektifin temellerini oluşturmaktadır."



Fuat Oktay, 2033 yılına kadar sürecek 15 yıl boyunca nüfus projeksiyonları, yatırım ve üretim kapasitesi ile dış ticarete yönelik analizler çerçevesinde perspektifin oluşturulduğunu bildirdi.

Tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde katma değere katkının artarak süreceğini anlatan Oktay, bu katma değerde sanayinin payının arttığı bir yapısal dönüşümün öngörüldüğünü ve 5 yıllık somut hedeflerin de belirlendiğini kaydetti.



"VERGİSEL TEŞVİKLER UYGULANACAK"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, verimliliğin, "11. Kalkınma Planı'nda sadece teknoloji bağlamında ele alandığı" yönündeki eleştirilere ilişkin de "Verimlilik kazanımları için kamunun uygulayacağı politikaların planda öne çıkarıldığını ve rekabetçiliğin artırılmasının verimlilik artışı açısından temel bir unsur olarak plana dahil edildiğini" vurguladı.

Tasarruf oranın artırılmasına yönelik soru üzerine Oktay, şu yanıtı verdi:

"Plan dönemi sonunda yurt içi tasarrufların yüzde 30,3'e çıkarılması hedeflenmekte. Bunun 27,9 puanı özel kesimden, 2,4 puanı ise kamu kesimi tasarruflarından sağlanması hedeflenmektedir. Plan'daki tedbirler kapsamında kamu emeklilik sistemi dışındaki sistemlere katılım teşvik edilecek. Bireysel emeklilik sistemi katılımcı sayısı, sistemde kalış süresi ve fon tutarını artıracak şekilde geliştirilecektir. Ayrıca dayanıklı tüketim malları ile eğitim, tatil gibi harcama kalemleri için bankalarda özel birikim hesapları kullanılarak gerçekleştirilen harcamalarda ilgili ürünler için vergisel teşvikler uygulanacaktır. Vergi indirimleri gibi."



Oktay, öte yandan finansal okur yazarlığının artırılması, finansal sistem dışındaki araçların çeşitlendirilmesi, kamu kesimi gelir ve giderlerine yönelik tedbirlerin de tasarrufların artırılmasında önemli rol oynayacağını vurgulayarak, "Meslek esaslı tamamlayıcı emeklilik kurumlarının geliştirilmesi, ikinci ve sonraki konut alımlarının cazibesinin azaltılması, imar değer artışlarından kamunun pay alması, sermaye artırımlarında öz kaynak kullanımının özendirilmesi, özel birikim hesapları oluşturulması." diye konuştu.

"YATIRIM OFİSİ, TEK DURAK OFİS OLACAK"

Fuat Oktay, 24 milyar dolarlık yabancı sermaye girişine yönelik soruyu yanıtlarken, uluslararası doğrudan yatırımların daha fazla çekilebilmesi için proje bazlı teşvik sisteminde stratejik ürün, yüksek teknolojili ve ihracata yönelik yeni yatırımlara öncelik verileceğini söyledi.

Yatırım Ofisi'nin "tek durak ofis" olarak yetkilendirilmesinin sağlanacağını, yatırım süreçlerine ilişkin izin, onay ve lisans süreçlerine yönelik sektörel yatırım yol haritalarının hazırlanacağını anlatan Oktay, "Merkezi Yatırım Bilgi Sistemi kurulacak. Yerli şirketlerin uluslararası yatırımcılarla eşleştirilmesi sağlanarak iş birlikleri geliştirilecek. Teknoloji transferine dayalı yatırımlar, ilave olarak desteklenecektir. YOİKK çerçevesinde de sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yatırımların önü açılacaktır." dedi.



"İŞSİZLİK YÜZDE 9,9'A GERİLEYECEK"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, kamu-özel iş birliği projelerinin nasıl ilerleyeceğine yönelik soru üzerine artan altyapı yatırımlarını finanse etmek üzere harcama etkinliğinin, kamu kaynaklarının kullanımından daha yüksek olduğu durumlarda özel sektörün veya kurumsal yatırımcıların sahip olduğu kaynakların altyapı finansmanına yönlendirilmesi için alternatif finansman yöntemlerinin gelecek dönemde de yaygın şekilde kullanılacağını söyledi.

Kamu-özel iş birliği uygulamalarında kamunun üstlendiği yükümlülükler ve bütçe dengelerinin dikkate alınacağına değinen Oktay, "Kamu-özel iş birliği projeleri, kamu ve özel kesim arasındaki risk paylaşımı en uygun olacak şekilde yürütülecektir." diye konuştu.

Oktay, kamu-özel iş birliği yönteminin, bu amaç ve politikalar doğrultusunda mali açıdan verimli ve kamu kaynağı kullanımından daha etkin olduğu durumlarda kullanılacağını belirtti.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, işsizlik oranına yönelik eleştiri ve soruları anımsatarak, işsizlik oranının plan dönemi sonunda yüzde 9,9'a düşürülmesinin hedeflendiğini aktardı. 

Oktay, 11. Kalkınma Planı'nın görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada, "Plan'ın teknik analizden yoksun olduğu" yönündeki eleştirilere yanıt verdi.

Öncelikli sektörler belirlenirken, Türkiye'nin teknolojik dışa bağımlılığının azaltılması ve sanayide yapısal dönüşümün sağlanmasına yönelik sektörel önceliklendirme yaklaşımının benimsendiğini anlatan Oktay, analizler sonucunda odak sektörlerin, potansiyel güçleri nedeniyle ön plana çıktıklarını söyledi.

Oktay, oluşturulan büyüme patikası ile uyumlu, dış ticaret, istihdam, yatırım ve bütçe hedeflerinin oluşturulduğunu, bunlar arasındaki tutarlılık kontrolleri yapılarak ekonominin genel dengesine de planda ayrıca yer verildiğini kaydetti.

11. Kalkınma Planı'nda maliyetlerin hesaplandığını vurgulayan Oktay, "Planda yer verilen bütün tedbirlerin ve projelerin, kamu-özel iş birliği ile ilgili yapılacak harcamalar da dahil olmak üzere, cari ve sabit sermaye maliyetleri ile ilgili kuruluşlarla iş birliği içerisinde hesaplanmış ve bu maliyetlere bütçe dengesi çalışmalarında girdi olarak yer verilmiştir." ifadelerini kullandı.



KOBİ'LERİN ÖLÇEK BÜYÜTMESİNE YÖNELİK TEDBİRLER BELİRLENECEK

Plan'da mikroekonomi politikalarının yer almadığı iddialarının gerçeği yansıtmadığına değinen Oktay, somut politika ve tedbirlerin de geliştirildiğini kaydetti.

Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile ürün bazlı yapılacak çalışmalarla rekabetçi olunabilecek ürünlerin belirleneceğini anlatan Oktay, bu ürünlerin Ar-Ge'den başlayıp, ihracata kadar tüm süreçlerine yönelik entegre destek sağlanacağını ifade etti.

Fuat Oktay, mikro işletmeler ile büyük işletmeler arasındaki iş gücü verimlilik farklılıklarının yaklaşık 6 kat olduğunu, bu kapsamda KOBİ'lerin ölçek büyütmelerinin sağlanmasına yönelik politika ve tedbirlerin belirlendiğini bildirdi.

Milletvekillerinin, gelir adaletsizliğine yönelik planda tedbir alınmadığı yönündeki eleştirilerini anımsatan Oktay, 11. Kalkınma Planı'nda buna yönelik politika ve önlemlerin bulunduğunu vurguladı.



Oktay, rekabetçiliğin ve verimliliğin artırılmasında Ar-Ge'nin özellikle önem verilen bir alan olduğuna işaret ederek, "Ar-Ge harcamasının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payının da 2023 yılında yüzde 1,8'e çıkarılmasını hedeflemekteyiz." dedi.

"EĞİTİMDE İLERİCİ BİR YAKLAŞIM İÇİNDEYİZ"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye'de yoksulluk oranının düştüğünü vurgulayarak, "Ülkemizde son 10 yılda toplam sosyal yardımların Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payı, 2002'de yüzde 0,38 iken, 2018 yılında yüzde 1,15'e yükselmiştir. Sosyal yardımların toplam genel bütçe gelirleri içerisindeki payı ise 2002'de yüzde 1,21 iken, bu oran 2018 yılında yüzde 5,23'e yükselmiştir." ifadelerini kullandı.

Oktay, milletvekillerinin planda tarımsal göstergelere yer verilmediği yönündeki eleştirilerinin de gerçeği yansıtmadığını belirterek, planın tarıma ilişkin bölümünde 12 göstergenin bulunduğunu bildirdi.

Arazi toplulaştırma çalışmalarına ilişkin de Oktay, "Tescil işlemleri tamamlanan arazi toplulaştırma alanı 3,6 milyon hektardan 6,2 milyon hektara yükseltilecek." diye konuştu.



Eğitime yönelik eleştirileri de yanıtlayan Oktay, "Türkiye'nin gerici bir eğitim yaklaşımına sahip olduğu" şeklindeki sözlere, "Tam tersine biz eğitimde ilerici bir yaklaşım içindeyiz." karşılığını verdi.

Oktay, Türkiye'nin altyapıda çok ciddi atılım sergilediğini vurgulayarak, hükümetleri döneminde otoyoldan hızlı trene, elektrik kurulu gücünden havalimanlarına altyapı hizmetlerinde erişilen rakamları sıraladı.

Altyapıya yatırımın gelişmişliğin göstergesi olduğuna işaret eden Oktay, altyapısı olmayan bir ülkede eğitim, sanayi ve gelişmeden bahsedilemeyeceğini vurguladı.

Oktay, şunları söyledi:

"Biz altyapıda bu gelişmeyi sağladık. Hem de dünyanın parmak ısırdığı şekilde sağladık. Bunu sağlamakla da eğitimde geride kalmadık. 2023 vizyonumuz şudur: Milli Eğitim Bakanlığının gerici değil, uluslararası boyutta çok da ilerici bir yaklaşımı olduğunu görmeniz ve takdir etmeniz gerektiğini düşünüyorum. Milli Eğitim Bakanlığının yeni dönemde oynayacağı rol; talim ve terbiyeyi Türk milletinin toplumsal bütünleşmesinin ve ortak ülküye dayalı şimdi ve gelecek tasavvurunun inşasına öncülük etmekten ibarettir."



Eğitim sistemlerinin öğretmenlerin omuzlarında yükseldiğine ve öğretmenin niteliğini aşamayacağına değinen Oktay, demokrasi ve ekonomiyle bütünleşmiş bir eğitim anlayışının Türkiye'nin her alanda atılım hareketini başlatacağı platform olduğunu ifade etti.

Oktay, 2023 eğitim vizyonunun odak noktasının insan olduğunu vurgulayarak, çocukların öğrenmesiyle ilgili tüm aktörlerin iyileştirme çalışmalarında yer aldığı "Okul Gelişim Modeli" kurulacağını kaydetti.

"BİRAZ DAHA SOMUTLAŞTIRIYORUZ"

Oktay, 11. Kalkınma Planı'nın farklı bölümlerinde demokratikleşmeye özellikle atıfta bulunduklarını belirterek, planda yer alan demokratikleşmeye yönelik bölümleri sıraladı.

Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının katılımının önemine işaret eden Oktay, Yargı Reformu Stratejisi'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sunulduğunu anımsattı.

Oktay, "Aslında burada bunu biraz daha somutlaştırıyoruz. Baktığımızda bu yargı reformunda da kamuoyuna açıkladığımız, hem model olarak hem de amaç ve hedefler olarak da 9 amaçtan ve altındaki net hedeflerden oluşan net bir Yargı Reformu Stratejimiz. Yine toplum tarafından da tüm taraflardan da kabul gören bir yaklaşım. Yasama boyutuna bunu ne zaman geçireceğiz? Çok ciddi çalışmalarımız var. İnşallah yakında bunun da yasama boyutuna geçirileceğini göreceğiz. Aşama aşama orada da uygulamaya geçeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.



Fuat Oktay, planda sözü edilen Doğu Akdeniz bölgesindeki limana ilişkin soru üzerine de planda, Mersin'de yapılacak liman hakkındaki bilginin yer aldığı kaydetti.

11. Kalkınma Planı'nın hazırlanmasına katkı veren tüm paydaşlarla birlikte çalışmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Oktay, bugünkü müzakereler dahil yapılan tüm özverili çalışmalar için Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine, katkılarını esirgemeyen bütün partilere, milletvekillerine, sivil toplum kuruluşları, bürokrat ve teknokratlara teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 11. Kalkınma Planı'nın millete ve devlete hayırlı olması temennisinde bulundu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan, komisyonun 11. Kalkınma Planı'na ilişkin görüşmelerinin bugün devam edeceğini belirtti.