Aydın İlinin bulunduğu alan Kuvayı Milliye sürecinin en canlı yaşandığı coğrafyadır. İlk direniş hareketleri asker-sivil bu coğrafyada gelişip hayat bulmuştur. Aydın İli tüm kent, kasaba ve köyleriyle Kurtuluş Savaşı sürecine önemli katkılarda bulunmuştur. Adı adeta direnişin simgeleri efeleriyle özdeşleşen kent, özgürlüğüne duyarlı yapısı ve kimliğiyle Kurtuluş Savaşı boyunca varlığını hem teslimiyetçi İstanbul Hükümeti’ne, hem de işgal güçlerine kabul ettirmiştir. Aydın’da başlayan yerel direniş kıvılcımı kısa sürede Anadolu’ya yayılarak işgallere karşı mücadele ateşini körüklemiştir. Bu onurlu mücadele nice kahramanlık hikâyesi, nice destansı olayları yaratmıştır. İlk direniş olarak kabul edilen Malgaç Baskınından birkaç gün sonra Erbeyli Baskını gerçekleştirilmiş, bu baskınlar işgalci emperyalistlere pabucun pahalı olduğunu göstermiştir.

I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti, İtilaf Devletleri tarafından tarih sahnesinden bütünüyle silinmek istendi. Batılı devletler kendi aralarında yaptıkları gizli antlaşmalarla Ege Bölgesini, savaşa sonradan katılan Yunanistan’a verdiler. Yunanlılar 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıktılar. Üç koldan Anadolu’ya yürüyen Yunanlıların Güney kanadının hedefi Aydın’dı. Bunun için önce 22 Mayıs’ta Selçuk’u, 26 Mayıs’ta Germencik’i ve İncirliova’yı, 27 Mayıs’ta da Aydın’ı işgal ettiler.

Aydın ve Nazilli’yi işgal eden Yunan Kuvvetleri, Anadolu'da başlayan işgale karşı hareketlerden çok tedirgindir. Muğla gönüllü müfreze kumandanı Bakırköylü Teğmen Kadri Bey, Yunan müfrezelerinin mevcutlarını, bunların nerede yatıp nerede kaldıklarını tespit etmiş, bunlar arasında baskına en elverişli yerin Erbeyli İstasyonu olduğunu tespit etmiş, hazırlıklar başlamıştır. Teğmen Kadri 17 Haziran 2019’da Çine’ye gelmiş ve 57’nci Tümen kendi emrine bir ağır makineli tüfek vererek, 19 Haziran 1919’da kendisini Aydın güneyindeki Menderes köprübaşı müfrezesi yanına gönderilmiştir.  Köprübaşındaki müfreze Binbaşı Hakkı Şükrü’nün komutasında olup 200 kadar mevcuda sahipti.

Binbaşı Hacı Şükrü Teğmen Kadri emrine yeterli kuvvet vererek Yunanlıların Aydın’ın batısında demiryolu üzerinde bulunan dağınık kuvvetlerinden birinin üzerine bir gece baskını düzenlenerek imhasını istemiştir. Teğmen Kadri yaptığı keşif sonrasında Erbeyli Köyü’nden 1-2 km. uzakta bulunan Erbeyli İstasyonu’ndaki hangara yerleşen 20 kişilik Yunan müfrezesi bulunduğunu tespit etmiştir.

Teğmen Kadri 20-21 Haziran 1919 gecesi, emrindeki bir ağır makineli tüfek ve yetmiş kişilik kuvvetle, Erbeyli İstasyonu yakınındaki, Yunan askerlerinin bulunduğu hangarlara hücum ederek, düşmanla şiddetli bir çatışmaya girmiştir.

İlk baskın bombasını Çineli 55 yaşındaki bir kahraman atar. Bir müddet sonra Teğmen Kadri müfrezesinin arkasında da silahlar patlamaya başlar. Yunan birliği neye uğradığını şaşırıp şaşkına dönmüştür. Oradaki işgal kuvvetlerinin bir kısmının Erbeyli köyünün içinde oturduğunu tespit edemediklerinden dolayı silah sesleri üzerine yetişip Teğmen Kadri güçlerini arkadan iki ateş arasına almışlardır. Makineli tüfeği kullanan onbaşı ilk ateş esnasında vurulup şehit düşer. Birisi Çineli kahraman bombacı olmak üzere erlerden birkaçı yaralanır. Ortalık aydınlanmadan çekilmenin daha hayırlı olacağını düşünen müfreze kumandanı Teğmen Kadri, Makineli tüfek subayı ve erleri kuzeye dağ yönüne, diğerlerini de güneye ovaya gitmek suretiyle askeri gücünü ikiye bölmeyi uygun bulur. Müfreze kumandanı ile beraber ova istikametini tutanlar, Osmanbükü Gemisi ile Menderes Nehrini geçerek Çakmar çiftliğine ulaşırlar. Üç saat devam eden çatışma sonunda, Türk kuvvetlerinden 7 şehit ve birkaç yaralıya karşılık Yunanlıların 80 ölü ve 40 yaralısı vardır.

erbeyli.jpg

Bu baskının ardından Yunan işgal kuvvetleri intikam peşine düşerek Erbeyli çevresindeki Türklerden 72 kişiyi şehit etmişlerdir. Bununla da yetinmeyen Yunanlılar yaralı ve ölüleri trenle Aydın'a getirip Türk halkına ibret olsun diye göstermişlerdir. Ancak Aydın halkının, bu karşı koyma hareketleri işgal süresince devam etmiş, işgal kuvvetlerine karşı her fırsatta saldırılar düzenlemişlerdir.

Erbeyli baskınında şehit düşenlerin hatırasına, 21.06.1919'da bir anıt yaptırılmıştır. Anıt üzerinde “Arkadaş Anayurda saldıranlara ilk kurşun atan yiğitleri unutma, o yiğitler ki bu koşuğu okuyarak yurda canlarını armağan ettiler; Öz Türk olan düşmanına baş eğmez Özgürlüksüz Türk'e ülke gerekmez” yazmaktadır.

Gece aydınlık ve sıcak

Ve kağnılarda tahta yataklarında

Koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.

N. Hikmet Ran (Kuvayı milliye Destanı)

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!