Ceza Muhakemesi Kanunu"nun (CMK) uzun tutukluluk sürelerini sınırlayan 102. maddesinin yürürlüğe girdiği 31 Aralık"tan önce, önünde herhangi bir dosya bulunmamasına rağmen toplantı yapan ve devlete karşı işlenen suçlarda tutukluluk süresinin azami sınırının 10 yıl olması gerektiği yönünde “istişari” diye nitelenen bir karar alan Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun, bu kararı alırken “toplumsal hassasiyeti” gözönünde bulundurduğu öğrenildi

Kararın varlığını doğrulamayan Yargıtay"daki toplantıda, devlete karşı işlenen suçlarda 10, diğer suçlarda 5 yıllık süre sınırı konulmaması halinde tahliye olacakların sayısının çok artacağı, bunun da infial yaratacağı değerlendirmesi yapıldı.
Karar öncesinde yapılan görüşmelerde, sürelerin bazı hukukçuların savunduğu gibi ağır ceza mahkemeleri için 3, devlete karşı işlenen suçlar için 6 yıl olarak belirlenmesi halinde çok sayıda tahliyenin olacağı bu durumun da toplumdaki bazı hassasiyetleri inciteceği görüşü de belirtildi.
Bu durumda Yargıtay"ın ağır eleştirilerin hedefi haline geleceğini söyleyen üyeler, sürelerin 5 yıl ve 10 yıl olarak uygulanmasının yerinde olacağı görüşünde birleşti.

179 dosya, 188 cinayet
102. madde doğrultusunda yapılan tahliyeler arasında en büyük tepkiyi, 188 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Hizbullah liderlerinin serbest bırakılması yarattı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Hizbullah"la birlikte yasanın yürürlüğe girmesinin ardından 179 tutuklu dosyasını incelemeye almıştı.


953
Adalet Bakanı Sadullah Ergin: Bugün itibarıyla tutuklu toplam 953 kişi civarında bu düzenlemeden istifade edebilecek gibi, ilk derece mahkemelerinden bu düzenlemeden yararlanan kişi sayısı 280 civarındadır. Radikal tedbirler alınmazsa bu rakam 2 bin olur, 3 bin olur, 2014"te daha fazla da artabilir. Burada tıkanıklık yüksek yargımızda.