İsrail’in Kudüs şehrindeki Nazi izleme örgütü Simon Wiesenthal Merkezi’nin direktörü Efraim Zuroff, AFP’ye yaptığı açıklamada, Csatary’nin Budapeşte’de olduğunu teyit ettiklerini söyledi.

Zuroff, 10 ay kadar önce bir muhbirin 25 bin dolar karşılığında kendilerine Csatary’nin yeriyle ilgili bilgi verdiğini, kendilerinin de bu bilgiyi savcılıkla paylaştığını ifade etti.

Simon Wiesenthal Merkezi tarafından Budapeşte Savcılığı’na sunulan kanıtlar arasında, Csatary’nin 1941 yazında tamamı öldürülen 300 Yahudi’nin Kosice’den Ukrayna’nın Kamenetz-Podolsk şehrine gönderilmesinde oynadığı kilit rolü gösteren belgeler de bulunuyor.

“1 NUMARALI” ŞÜPHELİ
Csatary, Holokost sırasında yaptıkları nedeniyle “1 numaralı en çok aranan Nazi şüphelisi” olarak nitelendiriliyor.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Slovakya’nın Kosice şehrindeki Macar polis kuvvetlerinde üst düzey yönetici olarak görev yapan Csatary, civarda yaşayan binlerce Yahudi’nin Auschwitz toplama kampına gönderilmesinde rol oynamıştı.

Csatary’nin gettodaki Yahudilere gaddarca davrandığı, kadınları kırbaçladığı, kadınlara çıplak elleriyle kuyular kazdırdığı iddia edilmişti.

THE SUN TAKİPTE
İngiliz The Sun gazetesi, Simon Wiesenthal Merkezi’nin geçtiğimiz yıl Eylül ayında kamuoyuna sunduğu bilgiler üzerinden hareket ederek Csatary’i görüntülemeyi başardı. Gazetede dün Csatary’le ilgili bir haber de yayımlandı.

Habere göre The Sun muhabirleri Csatary’nin kapısına kadar gitti ve kendisine sorular sordu. Ancak 97 yaşındaki adam hiçbir suç işlemediğini öne sürerek, kapıyı gazetecilerin suratına kapattı.

The Sun daha önce de Simon Wiesenthal Merkezi’yle işbirliği yaparak Macar yetkililer üzerinde Csatary’nin yargılanması için baskı oluşturmaya çalışmıştı. Budapeşte Başsavcı Yardımcısı Jeno Varga, son gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada, “Soruşturma başlatıyoruz. Savcılığımız bize ulaşan belgeleri değerlendirecektir” dedi.

DAHA ÖNCE KANADA’DAYDI
1943 yılında Çek Cumhuriyeti’nde bir mahkeme Csatary’i gıyabında idam cezasına çarptırdı. Kanada’ya kaçan Csatary, burada 1995 yılına kadar sahte kimlikle yaşadı. Ancak gerçek kimliğinin ortaya çıkmasının ardından bu ülkeyi terk etti.

O günden sonra Csatary’nin yeri tespit edilememişti.