Prof. Dr. Arıcı, yaptığı yazılı açıklamada, bu yıl "Dünya Tuza Dikkat Haftası"nın gündem başlığı olarak, tuzu azaltmanın inme riski üzerine olan etkilerinin seçildiğini belirterek, "Çünkü tuz, hem kan basıncını (tansiyonu) yükselten en önemli belirleyici hem de hipertansiyon ve inmeye yol açan nedenler arasında birinci sırada geliyor" ifadesini kullandı.

Tuzun, tansiyonu yükselterek inmeye neden olması dışında, inme riskini tansiyondan bağımsız olarak da, doğrudan arttırdığını belirten Arıcı, bu nedenle fazla tuz tüketiminin, çok sayıda kişinin inme geçirmesine yol açtığını bildirdi.

Prof. Dr. Arıcı, Türkiye'de Sağlık Bakanlığı önderliğinde "Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı" başlatılarak 2011-2015 yıllarını kapsayan bir eylem planı hazırlandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu programın ilk adımı, 4 Ocak 2012'de sofralarımıza gelen ekmeğin her 100 gramında 0.3 gram oranında tuz azaltılarak atıldı. Böylece günde 300 gram ekmek tüketen bir vatandaş, eskiye kıyasla ortalama 1 gram daha az tuz almış olacak. Tuz tüketiminin azaltılması, hipertansiyonun azalmasına, dolayısıyla inme ve kalp krizlerinin azalmasına yol açacak, böylece de hem halkımızın sağlığına, hem de ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır. Çünkü inme, gelişmiş ülkelerde ölüm nedenleri arasında 3. sırada yer alıyor."

Arıcı, günlük tuz tüketiminin 1 gram azaltılmasının, inmeye bağlı ölümlerde yüzde 5, kalp krizine bağlı ölümlerde de yüzde 3 oranında düşmeye neden olacağını anlatarak, tuzun 6 gram azaltılmasında ise inmeye bağlı ölümlerde yüzde 23, kalp krizine bağlı ölümlerde yüzde 16'lık bir azalma sağlayacağının öngörüldüğünü bildirdi.