TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni ve sivil bir anayasa için 4 siyasi partinin söz verdiğini belirterek "Dönmek yok. Artık geldiğimiz dünyada düzgün siyaset yapacağız. Düzgün siyaset yapmanın yolu, herkesin verdiği sözde durmasıdır. Kim dönerse dönektir. Söz verdik, Oyunbozanlık yok. Bahane aramak yok. Ne yapıp yapıp, milletin arzu ettiği bir anayasayı yapmak durumundayız." dedi.

Türkiye Konuşuyor Vatandaş Toplantıları'nın 11'incisi Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi'nde gerçekleştirildi. Toplantıda bugüne kadarki en geniş halk katımı sağlandı. 750 Gaziantepli salonu tıklım tıklım doldurdu. Toplantıya, TBMM Başkanı Cemi Çiçek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun üyeleri, sendika genel başkanları ve yüzlerce Gaziantepli katıldı. Açılışta konuşan Anayasa Platformu Sözcüsü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (tobb) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, güçlü bir Türkiye için herkesin yüreğinin beraber attığını kaydetti. Türkiye'nin bugün dünyanın 17'nci büyük ekonomisi olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Ben her zaman bununla övünüyorum. Ama hedefimize bir şey koyduk. 2023 yılında kişi başına gelirin 10 bin 500 dolardan 25 bin dolara çıkmasını istiyoruz. Yani Türkiye'nin 74 milyon insanı, 11 yıl sonra 2,5 misli daha zengin olsun istiyoruz. Bunun olabilmesi için sistemi yeniden kurmamız lazım. Bunun da başı, binanın temeli anayasadan başlıyor." dedi.

DEMOKRASİYİ ASKIYA ALMA ÇABALARINI SONLANDIRMAMIZ GEREKİYOR

TBMM Başkanı Çiçek de cumhuriyet ve demokrasinin önemine vurgu yaptı, bunların olmaması halinde ülkenin, Suriye, Libya, Tunus ve Mısır gibi olamayacağını kimsenin garanti edemeyeceğinin altını çizdi. Bu kazanımların kıymetini bilmek, korumak, kökleştirmek gerektiğini vurgulayan Çiçek, bunun yolunun da yeni bir anayasadan geçtiğini hatırlattı. Çiçek, şöyle devam etti: "Geldiğimiz bu noktada, 2012 Türkiye'sinde cumhuriyet bizim kazanımımızdır. Demokrasi kazanımımızdır. Devletin de cumhuriyetin de demokrasinin de sahibi sizsiniz. Bunu koruyacak kollayacak olan da sizsiniz. Artık geldiğimiz noktada kimsenin bu değerleri korumak için kollamak için, askıya almak için, Türkiye'nin çağdaşlaşma mücadelesini tıkamak adına demokrasiye askıya alma çabalarını sonlandırmamız gerekiyor. Bunları hatırlatmak için biz bu toplantılara katılıyoruz."

BU YOLDAN DÖNMEK YOK

Türkiye'nin iyi bir istikamet tayin ettiğini söyleyen Çiçek, "Bu yoldan dönmek yok. Dönersek kaybederiz. Dönersek, acımasız rekabet dünyasında Türkiye çok şey kaybeder. O nedenle Türkiye, geleceğini teminat altına alabilme, birliğini, beraberliğini, kalkınmasını, gelişmesini, huzurunu temin etmek istiyorsa, ilkeleri, öncelikleri, dengeleri, felsefesi itibariyle Türkiye'nin ihtiyacına cevap verecek çağdaş, bir anayasayı yapmak durumundadır. Bunun için, çok doğru bir kararla, 4 siyasi partimiz sizlere söz verdi. Dönmek yok. Artık geldiğimiz dünyada düzgün siyaset yapacağız. Düzgün siyaset yapmanın yolu, herkesin verdiği sözde durmasıdır. Kim dönerse dönektir. Söz verdik. Oyunbozanlık yok. Bahane aramak yok. Ne yapıp yapıp, milletin arzu ettiği bir anayasayı yapmak durumundayız." diye konuştu.

SİYASETİN İMAJI İYİ DEĞİL, MECLİSİM ADINA UTANIYORUM

Konuşmasında siyasetin imajının çok da iyi olmadığını ifade eden Cemil Çiçek, şunları kaydetti: "Bir arkadaşımız mektup yazdı, gönderdi. Maalesef siyaset deyince, kavga, çekişme, hakaret geliyor. Bunlardan utanıyorum. Meclisim adına utanıyorum. Kimse bunları siyaset üslubu haline getirmemeli. Siyaset de prim bu yoldan kazanılmıyor. Düzgün bir üslup, kaba olmayan, yaralayıcı olmayan, insanlara birlik ve beraberliği, saygıyı ve sevgiyi örneklendiren anlayıştan geçiyor. Onun için bu dönemin parlamentosu güzel işler yapmak mecburiyetinde."

Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacını 4 partinin tespit ettiğini aktaran Çiçek, "Sizlerin talepleri var. Huzurunuzda bulunan bu kuruluşların, 30 yıldır talepleri var. Tecrübemiz ve Allah'a şükür birikimimiz de var. Şimdi tam da yeni bir anayasa yapmanın zamanıdır. Biz söz verdik, borçluyuz. Millet olarak siz de alacaklısınız. Alacağınızı iyi takip edin. Borçlu olanlardan iyi takip edin. Bunun için evvela katılacaksınız. Sizin burada söyleyeceklerinizi komisyon ne ölçüde anayasa metni haline getirdi izleyeceksiniz. Sonra değerlendireceksiniz. Sonra da eğer düzgün işler yapmazsak bunun da karşılığını vereceksiniz. Yapmama gibi bir lüksünüz yok. Bu bir ihtiyaçtır. Yeni bir anayasa Türkiye için mecburiyet haline geldi. Bir hafta 10 gündür Türkiye'de yargılamalar yapılıyor. Neden dolayı? 'Siz anayasal düzeni zorla değiştirdiniz. Antidemokratik yol ve yöntemlerle meclisin faaliyetini durdurdunuz. Benim seçtiğim hükümeti al aşağı ettiniz. 5 kişi bir araya gelerek Türkiye'de yeni bir dönem açtınız. 'Bu hukuka aykırı, anayasaya aykırı, evrensel hukuk kurallarına aykırı' dediniz. Şimdi bir taraftan bunları söylüyoruz. Bir taraftan bunların yargılamalarını yapacağız. Ama öbür taraftan da böyle bir yol ve yöntemle yapılmış anayasayla Türkiye yoluna devam edecek. Bu doğru olur mu? Bunu kime izah edersiniz. Bu çelişkiyi, tezatı, dünyada, içerde ve dışarıda izah imkanı var mı? Onun için 4 siyasi partimizin, hepimizin bu dönem yeni bir anayasayı yapması mecburiyet haline gelmiştir." şeklinde konuştu.

YENİ ANAYASAYI YAPAMAZSAK SİYASET KURUMU CİDDİ İTİBAR KAYBEDER

Yeni anayasanın yapılamaması durumunda olacakları sıralayan TBMM Başkanı Çiçek, konuşmasını şöyle tamamladı: "Siyaset kurumu kim olursa olsun ciddi itibar kaybeder. 'Hani sorunlarımızı bir araya gelip çözecektik? Hani bir araya geldiniz çözecektiniz, çözemediniz' derseniz güven kaybolur. Türkiye'nin bütün sorunlarının en evvel görüşüleceği yer TBMM'dir. 'İyi ya bir araya geldiniz, Niye yeni bir anayasa yapamadınız? 1982 anayasasını antidemokratik yöntemlerle darbe sonrası yaptık. 1961 anayasasını antidemokratik yolla askeri darbe sonrası yaptık. Hani onları beğenmiyordunuz? Bir onlar kadar olamadınız' dersiniz, demelisiniz ve bu Meclis'in yeni bir anayasa yapmak gibi ciddi bir sorumluluğu var. Kimse bir yere kaçamaz. Belki en tehlikelisi, hoş olmayanı, bu şikayet ettiğiniz anayasa ile en az bir 30 yıl daha Türkiye bunları tartışarak yoluna devam edemez. Neleri kaybettiğimizi bizler biliyoruz. Soğanın acısını yiyen bilmez, doğrayan bilir derler. 30 yıldır bu anayasadan kaynaklanan sorunlarla Türkiye'nin neler kaybettiğini biliyoruz. Türkiye çağdaşlaşma ve modernleşme yoluna bir 30 yıl daha devam edemez. Onun için ne yapıp yapıp Türkiye'nin 2012 yılını bir anayasa yılı yapmak durumundayız. Burada en evvel bir yumuşamaya, kardeşliğe, el sıkmaya, kucaklaşmaya ihtiyaç car."