Siyaset yelpazesi içinde yer alan siyasi partilerin hayattayken bıraktıkları genel başkanların akıbetinin pek parlak olmadığını biliyoruz.

Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal ile Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel'in emanetçi olarak bıraktıkları partiler, girdikleri her seçim sonrasında küçülerek tabela partileri arasında yerlerini aldılar.

Merhum Turgut Özal'ın kurduğu Anavatan Partisi, 1980 Askeri Darbesi sonrasında 1983 yılında kurulmuş ve büyük bir başarı hikayesi yazmıştı.

Merhum Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı olmasının ardından emanetçi genel başkanlardan Yıldırım Aktuna, daha sonra da Mesut Yılmaz ile bu başarı her seçim sonrasında erimiş ve bugün ise tabela partileri arasında yerini almıştır.

Merhum Süleyman Demirel'in siyasi yasakları kalkınca siyasete dönmesi ve genel başkanı olduğu DYP Partisi, Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasıyla emanetçi genel başkan Tansu Çiller ile girdiği her seçim sonrasında küçülerek tabela partileri arasındaki yerini almıştır.

Geçmiş dönem emanetçi genel başkanların aldıkları partileri başarıya ulaştıran genel başkan olmadığını da hatırlatmak isterim.

27 Nisan Cumartesi günü İYİ Parti olağanüstü seçimli kongresinde kurucu genel başkan olarak son kez kürsüye çıkıp konuşmasını yapan Meral Akşener, İYİ Parti içinden emanetçi genel başkan olmasını istediği İzmir Milletvekili Musavat Dervişoğlu 3. turda genel başkan seçildi.

Bundan sonra Meral Akşener'den emanet devraldığı İYİ Parti'ye katkısı ne olur, partiden ayrılıp gidenler ile kongre sonrası gidecek olanlara nasıl bir yaklaşım sergiler bekleyip göreceğiz.

2025 yılında olağan genel kurul öncesi ilçe ve il kongreleri yapılarak, 2024 yılında yapılan olağanüstü kongrenin rövanşı bu kongrelerde şekillenecektir.

Yeni seçilecek ilçe ve il başkanları ile yeni kurultay delegelerinin belirlenmesi, 2025 olağan kurultayının oldukça çekişmeli geçeceğini söyleyebilirim.

İYİ Parti'nin yeni genel başkanı ile olabilecek bir erken seçimde alacağı oy oranı, partinin ve kendisinin geleceğini şekillendirecektir.

Bir erken seçim olmaması halinde İYİ Parti'nin 2028 seçimlerine kadar önünde iki olağan kurultayın olacağını, bu yüzden genel merkez yönetiminin partiyi ne kadar dinamik ve başarılı yöneteceğini şimdiden öngörmek zor.

Parti içinde muhtemel bir muhalif grubun ortaya çıkması durumunda seçilen genel başkanı da zorlayacaktır.

Ülkede yaşanan sosyal ve ekonomik gelişmeler ile yeni bir Anayasa yapılabilmesi, muhalefet partilerinin vereceği en önemli sınavları olacaktır.

İYİ Parti'nin alacağı kararlar, göstereceği tutum yeni yönetim ve genel başkan için de partinin geleceği açısından 2024 ve 2025 yılında önemli bir sınav olacaktır.

İYİ Parti ya yeniden toparlanıp merkez sağın önemli bir partisi olacak ya da geçmiş deneyimler gibi tabela partisi olma yolunda hızla küçülecek.

Her zaman olduğu gibi takdir okuyucularındır.

Merkez sağda boşluk derinleşiyor Makale: Merkez sağda boşluk derinleşiyor