“Terör örgütünün propagandasını yapmak” suçlamasıyla haklarında çeşitli mahkemelerce dava açılan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile Grup Başkanvekili Selehattin Demirtaş ile Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, “talimatla ifade vermeme” eylemlerini sürdürmeye dün de devam ettiler.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, önümüzdeki duruşmaya gelmesi için Türk hakkında “davetiye” çıkarırken, Demirtaş ile Ayna hakkında “yakalama” kararı verdi. Demirtaş ve Ayna, önümüzdeki duruşmayşa polis zoruyla getirilecekler.

DURUŞMAYA GELMEDİLER

Aynı mahkemece “suçu ve suçluyu övdüğü” iddiası ile dün talimatla ifadesi alınmak istenen DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk ve avukatı da duruşmaya gelmedi. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, her iki duruşmada da Demirtaş ve Ayna hakkında “PKK terör örgütünün propagandasını yapmak” suçlamasıyla başka illerde dava açıldığını anımsattı.

Bilgili, mahkemelerin, Demirtaş ve Ayna'nın sorgu ve savunmasının alınması için Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazdığına işaret etti.

ANAYASA'NIN 14. MADDESİ

Bilgili, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2007/9370 esas, 2008/617 karar ve 15 Ekim 2008 tarihli kararlarında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın 7/2. maddesinde tanımlanan “terör örgütünün propagandasını yapmak” suçunun, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 14. maddesinde öngörülen “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik suçlardan olduğu” belirtildiğinden, usulüne uygun tebligat yapıldığı halde duruşmaya gelmeyen sanık Demirtaş ve Ayna'nın, duruşmada zorla hazır edilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, duruşmayı 29 Aralık 2009'a bıraktı.

Mahkemeye gİtmeyeceĞİz

DTP Milletvekili Emine Ayna mahkemenin verdiği karara tepki göstererek, bunun hukuki bir skandal olduğunu söyledi. Ayna, "Dokunulmazlık varken mahkemenin sürüp gidiyor olması bir hukuki skandaldır. Süreçte çarpık bir işleyiş var. Dokunulmazlıklar varsa bu bütün milletvekilleri için de Başbakan için de geçerli olmalı. Benim elime tebligat geçti ancak bu çarpıklığı teşhir etmek için 29 Aralık'ta mahkemeye gitmeyeceğim.


Kelepçe takılacağını sanmıyorum

Selahattin Demirtaş: Bu tip zorla getirme kararlarında polis ya da jandarma bir gün önceden evinize veya işyerinize gelerek 'yarın duruşmaya gelin' çağrısı yapar. Manevi bir baskı uygular. Mahkemeye gitmeye çağırır. Normal vatandaşlar için bile prosedür böyledir. Ben kelepçe takılarak götürülmek gibi bir durumun sözkonusu olacağını sanmıyorum.


Karar: Güven bunalımı olur

Aysel Tuğluk: Bu yaşananlar devletin Kürt sorununa çözümsüz yaklaşımının bir sonucudur.

Karşımızda hukuk olduğun düşünmüyorum, yargının siyasallaşmasıyla ilgili bir durum söz konusudur. 367 krizi de benzer bir mantığın sonucudur. Çözümde rol oynayabilecek bir partinin vekillerine baskılar devam ederse, bunalım yaşanabilir.


Mahkeme kararının muhattabı TBMM'dir

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını değerlendiren DTP lideri Ahmet Türk, kararın tamamen hukuksuz olduğunu ve eğer zorla götürürlerse kaybedenin Türkiye olacağını söyledi. Kararın Anayasa'nın 14. maddesiyle de ilgisi olduğu gerekçesini kabul etmeyen Türk, “Biz bugüne kadar düşüncelerimizi özgürce ifade etmeye çalıştık. Bütün söylemlerimizde Türkiye'nin bütünlüğü içinde sorunların çözümünü gündeme getirdik. Bu nedenle 14. maddeye göre yorumlanması doğru değildir. 14. maddeye göre, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü aleyhine işlenen suçlarla ilgili fiili bir durum varsa, bu konu gündeme geli”dedi. Türk, sorunun çözümü için TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonları'nın bugün ortak toplanıp, iki milletvekili hakkındaki zorla mahkemeye getirilme kararını görüşmesi gerektiğini söyledi. Türk, Mahkeme kararıyla ilgili muhatabın Meclis olduğunu söyledi./yeni şafak