Hükümetin, krize karşı üzerinde çalıştığı 5. paketin omurgasını oluşturan kefalet sistemi, 31 Aralık itibariyle bankalara borcunu ödeyemeyen ve 31 Mart"ta temerrüde düşmesi muhtemel binlerce firmaya "derin nefes" aldıracak. 2.5 milyar liralık formülle, 20 milyar liralık kredi dağıtılabilecek.


Kredi Garanti Fonu (KGF) yönetiminin önerdiği bu formül gerçekleşirse binlerce şirket, borcunu yeniden yapılandırabilecek, binlerce işçi işsiz kalmaktan kurtulacak. Hem de başlangıçta Hazine"den para çıkmayacak; "söz" çıkacak".

Sözü edilen bu mekanizma hem şirketlerin yeniden krediye ulaşımını sağlayacak hem de bankaların elinde biriken nakitler krediye dönüşecek. Bankalar, kriz ortamında verdikleri yeni krediler için Kredi Garanti Fonu"nun "kefaletini" alacak. Böylece kredilerin geri dönmeme riski, bankalarca bertaraf edilecek.

Defoyu kefalet düzeltecek!
Kredi garanti fonu sistemi, 5. tedbir paketinin ana gündem maddesi olacak. Hükümet, 2001 krizinden sonra uygulamaya giren ancak istenen sonucun alınamadığı İstanbul Yaklaşımı ve Anadolu Yaklaşımı"ndaki "defoyu" kefalet sistemiyle giderecek.

Kredi Garanti Fonu yönetimi, hükümetin isteği üzerine hazırladığı raporda, Hazine ile bir anlaşma yapmayı önerdi. 5 milyar liralık kefalet karşılığında kobi"lere 30 ila 35 milyar liralık kredi sağlanabileceği hesabı yapıldı. Bunun için Hazine"den ne nakit ne de tahvil isteyen fon yönetimi, sadece yapılacak anlaşmada Hazine"nin "geri dönmeyen kefaletleri üstlenmesi" taahhüdü vermesini istedi.

Garanti 2.5 milyar
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren"in açıklamasına göre, KGF"nin 5 milyarlık önerisi yerine 2.5 milyar liralık kefalet üzerinde çalışıyor. Bir yetkili, 2.5 milyar garanti ile 20 milyar liralık kredi verilebileceğini söyledi.

KGF"den bir yetkili, “Biz raporu hazırladık, verdik. Onlar ne yaptılar bilmiyoruz. Ancak her ne yapılacaksa, 31 Mart"tan önce açıklanmalı. Çünkü çok sayıda firma 31 Aralık itibariyle borçlarını ödeyemediler. 31 Mart"ta da 90 günlük, temerrüde düşme süresi dolacak” dedi.

“Şirketlerin büyük bölümü ne İstanbul ne de Anadolu Yaklaşımından yararlanabildiler. Çünkü o zaman teminatı sağlam olan bankalar, firmaların borçlarını yeniden yapılandırmak istemediler. Kaç şirket batmak zorunda kaldı. Ama bizim önerdiğimiz sistemle şirketin kullanacağı kredinin bir bölümüne Kredi Garanti Fonu olarak kefil oluyoruz. Dolayısıyla banka da risk almış olmuyor ve krediyi veriyor” diye konuştu.

Hürriyet