Zihin kavramı sadece düşünsel bir sistematik için kullanılan bir kavram yapısal olarak baktığımızda beyin sadece ve sadece bir et parçası fakat bu et parçasının sırrı henüz çözülmüş değil. Bugünden itibaren bizde bu sır çözme meselesine kendimizce biraz ışık tutmaya çalışacağız.

Hayat hiçte zannettiğiniz gibi gitmiyor olabilir

Zorda olduğunuzu ve çevrenizin gittikçe daraldığını hissediyor olabilirsiniz

Kendinizden daha şanssız birinin olmadığını ya da siz üzerinize düşeni yaptığınız halde şansınızın gülmediğini düşünüyor olabilirsiniz.

Etrafınızda insanlardan veya sistemden şikâyet eden kaç kişi tanıyorsunuz

Ya da en sevmediğim kısıtlı döngü oluşturan bizden adam olmaz lafını kaç kere duyuyorsunuz

Siz hayatınızı başkalarının yönettiği duygusuna kapıldığınız oluyor mu ?

Ah bir de şu olsaydı dediğiniz kaç eksiğiniz var?

Aslında istediğiniz yaşamdan ne kadar uzakta olduğunuzu hissettiğiniz anlar oluyor mu ya da geri dönmek istediğiniz?

Bazen çekip gitmek istiyorum diyor musunuz yada bunu şeytan fısıldıyordur size

Ya da bir cinnete bakar diyor musunuz her şey hani deli olunca hepsini çözeceğini düşünenler vardır

Bilim adamlarının en çok üstünde durduğu konular bunlar biliyor musunuz ? gerçek yaşam hangisi bizim gördüğümüz mü?

Ya da bizim düşündüğümüz mü?

Değişik bir şekilde sorarsak; gerçek hangisi?

Siz öyle olduğunu düşündüğünüz için mi öyle oluyor? Yoksa öyle olduğu için mi siz öyle düşünüyorsunuz? Kişisel gelişimin moda olması da etrafımızı yaşam koçlarının sarması da aslında tam da bu sorular yüzünden oldu. Çünkü herkesin verdiği yanıt “ ben öyle olduğunu düşünmeme rağmen öyle “ olmasına rağmen bunu etkileyebilecekleri noktasında kimse harekete geçmiyor ve herkes evet nerdeyse herkes kurulmuş bir robot gibi düşündüklerinin peşinden gidiyor.

Ümitsizliklerin başarısızlığın, mutsuz ilişkilerin, parasızlığı, kötü olmanın, kötü yönetilmenin altında yatan da aynen bu kısır duygudur.

 Her şeye ben karar veriyorum ama bu kararımı değiştirecek güçte değilim. Komik olduğu kadar da zor olan bir durum çünkü etrafımızda bundan çok var. Mesela atasözlerimize bile girmiştir bu nedir:

Can çıkmadan huy çıkmaz

Yani değişim diye bir şey yok

Yani ben başka bir şey istesem de bunun için karşımda kini ikna edemem, mesela başka bir meslek düşünüyorum ama bunu aileme söyleyemem ya da söylesem de onlar kabul etmez.

Aslında başka partiye oy veririm ama ben versem de onlar yine gelir

Aslında istediğim zaman başarılı olabilirim ama nasıl isterim ki hayat böyle

Her şey bizim elimiz de değil ki

Bu liste uzar gider

Geçen yazımda sormuştum siz hayatınızda tekrar eden olumsuzluklara bakın diye. Baktınız mı ? bir okurum mesaj atmış demiş ki “tam mutlu olacakken bir olumsuzluk oluyor” kendini tekrar eden bir inanç ne kadar da masum ve haklı duruyor değil mi?

Dedim ki ya öyle değilse… Hiç denedin mi? Tabi ki denedim dedi

Kaç defa denemişsindir yine de mutlu olmayı dedim… Çok dedi

Ne kadar çok 3-5-7-110-251 hangisi… O kadar değil dedi

Ben 3 ten fazla deneyeni görmedim lakin denemeler genelde hep aynı yönden oluyor. Ne demiş Einstein “Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç alamazsın”

Bugün bu yazıyı okuduktan sonra bir daha deneyin ama bu defa başka yönden başka türlü…

Tekrar eden alışkanlıktan kurtulmanın ilk yolu pozitif düşüncedir. Olacağını bekleyerek deneyin