Ege Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi Başkanı Metin Ölken, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yönetmeliği çerçevesinde laboratuvarda incelenmesi ve gereken önlemlerin alınması konusunun zeytinyağında da etkin olması gerektiğini söyledi. Tüketicinin zeytin yağı ürünlerinin taklit olduğunu anlamasının mümkün olmadığını anlatan Metin Ölken, şöyle konuştu: "Zeytin yağlarının belli bir kimyasal ve duyusal analizlerden geçmesi gerekiyor. Tüketici için söyleyebileceğimiz mutlak suretle

markalı ürün tercih etmeleri. Bizim şöyle bir sloganımız var. 'Markalı olmayanın saflığından şüphe edin' Kola şişesi,beyaz teneke gibi pazarlarda satılan ürünleri 'ben köylü malı alıyorum' düşüncesiyle tercih edilmesi tehlikeli."

Ölken, bu malların taklit sakıncası taşıdığını söyledi.Zeytin yağında fiyatın kriter olamayacağını bildiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi Başkanı Metin Ölken, şunları kaydetti: "Biz ne pahalının zeytinyağının süper kalite olduğunu söyleyebiliriz ya da uygun bir zeytinyağının kötü olduğunu söyleyebiliriz. Arz talep meselesidir. Firmaların kendi politikalarıdır.Zeytin yağı borsa ürünüdür.Bu yüzden fiyatları değişebiliyor.Onun için zeytinyağı fiyatının şu kadar altında diye söyleyebilirsek bugün

için mümkündür, 1 ay sonra bu rakam değişebilir. Raflarda 5 liralık ta var 15 liralıkta her fiyattan mal görebiliyoruz.Fakat 3 liraya zeytinyağı olmaz.6 liranın altındaki fiyatlarının gerçekçi olamayacağını düşünmeliyiz.Sokağa caddelere çıkın çok değişik indirim kampanyaları var. 4'te 1 fiyatına ürün satılıyor.Bu gıda da böyle,tekstilde de böyle.Fiyatla birebir bağlamamız doğru değil."

Ölken, Tarım Bakanlığı'nın zeytinyağı sahteciliğinin kontrollerini yapmasının önemli olduğunu ifade ederek fakat her şeyi devlete bırakmadan bir takım sivil örgütler ve derneklerle bunun kontrolünün sağlanabileceğini ve vatandaşında bu konuda duyarlı olması gerektiğini savundu. Kendilerine gelen şikayetlerden bir çoğunun yanlış olduğunu söyleyen Ölken, şu değerlendirmede bulundu: "Zeytinyağını dolaba koyacaksın donacak, donmazsa belli bir derecenin altında o iyi yağ. Bir takım tüketicilerden 'Yağım dondu

bir sorun var mıdır?' diye şikayetler alıyoruz. Bunlar doğru inanışlar değil. Bunun rengi çok açık diye şikayetler var. Bunlarla anlaşılması zor. Zeytin Eylül ayından Şubata kadar giden bir süreçtir. İşleniş şekline göre, hasatın rengi değişir. Bu kesin bir kriter değil. Bazısı tadından şikayet ediyor, en doğrusu belki de odur."

"Senelerdir halkımıza kusursuz yağ yediremedik" diyen Ege Zeytin ve Zeytinyağı Komitesi Başkanı Metin Ölken, iyi ya da kötü zeytinyağından ziyade kusurlu ve kusursuz zeytinyağı olabileceğini anlattı. Zeytinyağı sektöründe zehirli gıdalar ve boyalar diye bir sorunun yaşanamayacağını dile getiren Ölken, zeytinyağı sahteciliğinden en çok etkilenenlerin başında geldiğini şöyle anlattı: "Bizdeki kandırmacaya ve ticari ahlaksızlığa dayalı olaylar. Diğer bitkisel yağlarda da haksız kazanç elde etmek için,

insanların yaptığı şeylere şahit oluyoruz. Birim fiyatını yüksek olan zeytinyağları bu durumdan daha çok etkileniyor. Bu da bizim zeytinyağı oluyor. Bir taraftan halk ürküyor tüketimde. Bu büyük firmaların işine geliyor. Halk diğer markalara rağbet göstermedikçe bunlar kazanıyor. Çok fazla marka olduğu için işlerine geliyor. Pazarı büyütmemiz lazım. Onu büyütebilirsek büyük firmaların da küçük firmaların da kazanç payı artacak."