Çok ince olabilir misiniz? Karşınıza geçip üç dondurma arka arkaya yiyen ama bır gram bile kilo almayanlara mutlaka rastlamışsınızdır. Araştırmacılar, çok zayıf insanların da, çok kilolu insanlar kadar fazla, genç yaşta kilodan kaynaklanan rahatsızlıklar çektiklerini ortaya koyuyorlar. Kilonun yarattiği sağlık sorunlarının önünü alabilmek için hastalar dlyet yapıyorlar, araştırmacılar da bu duruma çare olabilecek ilaçların peşine düşüyorlar. Bu ilaçların en başında yeme arzusunu azaltan, iştah gidericiler bulunuyor. Önünüzde, masanın üzerindeki tabakta, çok iyi pişirilmiş bir parça et üzerinde az eritilmiş peynir, domates, soğan ve marulla süslenmiş bir yemek. Yüzünüzde bir gülümseme beliriyor. Tabağa doğru uzanıyorsunuz ve...

Bir dakika! Gerçekten bu tabak dolusu yemeğin kalçanıza ve göbeğinize yerleşmesini istiyor musunuz? Karşınızda geleneksel olarak iki seçenek var, yemezsiniz ya da yiyip daha çok egzersiz yaparsınız. İki sağlıklı yaşam stratejisi; ancak batı ülkelerindeki şişmanlığı ortadan kaldiramıyor. Şimdi tüm bunlar değişiyor, farınasötik şirketleri ilk kez, insan vücudunun kilo kontrol mekanizmasinın ayrıntılı olarak anlaşılması üzerine temellendirilmiş yeni kuşak ilaçları tasarlıyorlar. "Insanlar her zaman yedikleri şeylere dikkat etmek zorunda kalıyorlar, fakat gelecekte bu onlara yardımcı olacak daha güçlü ilaçları almalarını sağlayabileceğiz." diyor St. Lııke's Roosevalt Hastahanesi şişmanlık araştırma merkezi yöneticisi Xavier Pi Sunyer. Bu ilaçlar ilk aşamada çok şişmanlar için amaçlanrmş ve peynirli burger ile olan ilişkinizi değiştirme gücüne sahip. Bunun nasıl olduğunu görmek için, 1ııırgeri son yolculuğunda izleyelim, Peynirli burgeri ne kadar çok arzuladiğınız, midenizden, bağırsaklarınızdan, kan dolaşımından ve yağ tlepozitlerinden gelen sinyal karmaşasının, beynin parçası olan çilek büyüklüğündeki hipotolamusa varmasıyla bağlantilıdır. Kan şekeri seviyesi düşerken sonra hipotolamus, beynin bilinçli düşünceyi sağlayan bölümlerine fısıldar; "Yel" Başka ipuçlarına da bağlı olarak (yemek vaktine ne kadar kaldığı, peynirli burgerin ne kadar harika koktuğu ve kendinizi diyetinizi bozduğunuz için ne kadar suçlu hissettiğiniz) ya açlığınızın sesini dinlersiniz ya da ona hiç yüz vermezsiniz. Eğer bu sesi umursamazsanız bir süre için ses yok olur, fakat aynı ses bağırarak yine geri dönecektir. Ve şimdiye kadar sizinle iç sesinizin arasını bozmak pek kolay olmadı.

ABD'de bulunan, çok bilinen iştahlı gidericiler fenilpropanolarınin hidroklorit gibi zayıflamiş arnfetaminlerdir. Bu ilaçlar da, bir nörotransmitterdir ve beyinde dopaminin artmasına yol açar.Böylece yemeğin sağladıgı duyma hissini güçIendirerek açlık hissini gölgeler. Bu tür ilaçların, amfetarninlerde bulunan yan etkileri yok ama çok da etkili oldukları söylenemez ayrıca diğer sırasında kaybedilen birkaç kilo tekrar geri kazanılabiliyor. Bu sonuçlardan sonra, kilo araştırmacıları dikkatlerini doparninden başka bir nörotransmirtere yöneltirler. Serotonin Serrıtoniin vücutta salgılanmasını arttiran ilaçlar arasında, insanın kendini iyi hissetmesini sağlayan Prozac türü ilaçlar da bulunuyor. Amerika'da Gıda ve Ilaç İdaresi'nin (FDA) son 20 yıldır diyet hap olarak ilan ettiği ilk ilaç dcxfenflurarnin de serotoninin salgılanmasını arttıran ilaçlardan biridir. "Dexfen" Avrupa'da yıllardan beri bulunmaktadır. Aınfetamirderden farklı olarak, seroconin arttırıcı ilaçlar karşınızdaki peynirli burgeri yemenizi önlemiyor. Yiyorsunuz ancak çabuk tokluk hissettiğiniz için tabaktaki yemeğin bir kısmını bırakıyorsunuz. Klinik deneylerde bu kimyasal kısıtlamalar şişman insanlarda 10 kg'a kadar bir kilo kaybına yol açıyor. (Değişik tanımlamalar söz konusu, ancak genel olarak bir kişi ideal kilosunun daha fazla kiloya sahipse şişman kabul ediliyor.)