Eğitim Sen Didim Temsilcisi Elçi, AKP hükümetinin zam kervanının hiç durmadığını belirterek "Halkı yoksulluğa ve açlığa süre süre zamlara devam etti. Her yılbaşında olduğu gibi 2009 yılında da değişmez vergi artışı ve zamlar sürdü. 2009 yılı üstelik kriz yılı olmasına ve krizden halkın alım gücünün yükseltilmesinin yani talep artışının teşvik edilmesi ile çıkılabileceğini göz ardı ederek zamlara devam ettiler" dedi.

Hükümetin, bütçe açıklarını da yaptığı zamlarla halkın sırtından kapatmayı hedeflediğini belirten Elçi, şöyle konuştu: "2009 yılı halk açısından kriz yılı, başta bankalar olmak üzere şirketler için kar yılı oldu. Banka karları kriz olmayan önceki yıla göre yüzde 46 oranında arttı. Yoksulluk artışına paralel olarak "sadaka" ekonomisi de genişledi. 2009 yılı zamları, 14 Temmuz da akaryakıt zammı ile birlikte daha da hızlandı. Artmaya devam etmektedir. Petrole zam; tekstilden meyve sebzeye, servisten
ulaşıma kadar akaryakıtın girdi olarak kullanıldığı veya nakliye olarak etkilediği tüm malları etkilemiştir. Yapılan zamların yanında ücret artışları son derece anlamsız kalmıştır. Ücret ve maaşlar zamlarla erimiştir."

2010 yılı için hazırlanan bütçeyi de eleştiren Turgay Elçi, sözlerine şöyle devam etti: "2010 geçen yılları da aratacak ölçüde zam ve yoksulluk getirmektedir. 2010 bütçesinin temel mantığı halkı soyma, gelir ve karlardan alınan vergileri azaltma esasına göre oluşturulmuştur. Bütçede yatırım için 44 milyar ayrılmıştır. Yıl 2010 işsizlik resmi rakamlara göre yüzde 13 bu ne demek kayıp olan 10 yıl demektir. 2010 bütçesi 251 milyar 115 milyon TL olarak kabul edildi. Bütçe gelirlerinin yüzde 24,83 yani dörtte
biri faiz ödemelerine ayrılmıştır. Bütçe açığının oranı yüzde 20'dir. Bu da iğneden ipliğe zam demektir."

2010 yılında kalem kalem yapılan zamları açıklayan Elçi, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşte 2010 yılı zamları, KDV'de yüzde 19, ÖTV'de yüzde 31,6 artış her türlü mal ve hizmete zam demektir. Petrol ve doğalgaz ürünlerinde zam oranı yüzde 26,25. Tütün mamullerinde zam oranı yüzde 41,54, Tapu harçlarında zam oranı yüzde 23,58, Kamudan alınacak her türlü hizmet bedellerine zam oranı yüzde 28,68, 2008 yılında yüzde 63 oranında artan değerli kağıtlara 2010'da zam oranı yüzde 31,9 oldu."
Yol, tünel köprü zamlarının yüzde 53,8, KİT'lerden alınan hizmetlerdeki zam oranının yüzde 53,26 olduğunu anlatan Elçi, şöyle konuştu: "Devlet hastaneleri ve diğer döner sermaye hizmetlerinde zam oranı yüzde 32,98, trafik plaka ve basılı evrak zam oranı yüzde 19,98, bina ve arsa asgari değerleri artırılarak emlak vergilerine zam oranı yüzde 25 ila 250 arasıdır."

Doğalgaza AKP'nin geleneksel kış zammının şimdilik yüzde 15 olduğunu belirten Elçi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ankara'da ulaşım zammı yüzde 10 + maktu olarak 50 kuruş, ortalama yüzde 35, İstanbul'da ulaşım zammı oranı şimdiden yüzde 25, elektik zammı şimdilik vergi ve diğer fonlarla yüzde 2,75 , doğalgaz zammı ile tekrar artacak, kurslar ve özel okul zamları yüzde 25, ekmek zamları yüzde 15 civarında öngörülmekte ve fırıncıların insafına kalmış, Kentsel Dönüşüm Vergisi 2010'da uygulamaya konacak. Yol,
yeraltı treni, köprü, park okul, hastane gibi kamu yapışları yapılan çevrede bulunan arsa ve ev sahiplerinde "kentsel dönüşüm vergisi" adı altında yeni bir vergi alınacak. Kredi kartı ile borçlanarak harcayan tüketicilere "paran yoksa nasıl borçlandın" sorgusu ile birlikte yeni vergi salınacak, 2009 yılında Bankalar önceki yıla göre karlarını yüzde 49 artırmıştır. Kredi kartı ve tüketici kredisindeki kart aidatı, hesap işletim, dosya parası soygunu 2010 yılında da artarak sürecektir. Özellikle petrol,
doğalgaz ve elektrik fiyatlarının artışı tüm mal ve hizmet fiyatlarında zincirleme artışa neden olacak ve iğneden ipliğe her şeye zam gelecektir."

2010 bütçesi ile kamu çalışanlarına Ocakta yüzde 2,5 ve Temmuzda yüzde 2,5 olmak üzere ortalama yüzde 3,75 zam öngörüldüğünü anlatan Elçi, sözlerini şöyle tamamladı: "Bütçedeki genel vergi ve zam artışı yüzde 16,98'dir. Halk 2010 yılında reel olarak yüzde 13 daha yoksullaşacaktır. Yoksulluk kamu zam ve vergi artışının tüm mal ve hizmet piyasasına yansıması ile birlikte ülkede acından ölen sayısı da artacaktır. Kamu çalışanlarının maaş ve ücret giderlerin bütçedeki payı 2003 yılında yüzde 42 civarında iken 2010 yılında yüzde 21'e gerilemiştir. AKP döneminde kamuda çalışan emekçilerin ücretleri reel olarak yüzde 50 oranında azalmıştır. Bu nedenle AKP "Fak-Fuk Fon" aracılığı ile aç bıraktığı halka devlet kesesinden "sadaka" dağıtacaktır."/iha