Akdeniz Üniversitesi Prof.Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakil Enstitüsü'ne, bu sabahtan itibaren çok sayıda yüz nakli müracaatı yapıldı. Gelen hastaların hepsi Uğur'un yüzünü çok beğendiklerini söyledi.

Yüz nakli için müracaat edenlerden 17 yaşındaki Gülbahar Kemer, Elazığ'da lise ikinci sınıf öğrencisi olduğunu, 3 günlükken yanında yatırıldığı sobadan sıçrayan kıvılcımların yüzündeki tülbenti yakması sonucu yüzünün yandığını söyledi. Daha önce irili ufaklı birkaç ameliyat geçirdiğini söyleyen Gülbahar Kemer şöyle dedi:

"Burnum Uğur'un burnu gibiydi. Ancak ameliyatlarım yarım kaldı. Sonra haberlerden izleyerek yüz nakli olmak istedim. Biz Uğur'un ameliyatının sonuçlarını görmek için bu güne kadar bekledik. Bir verici bulunursa hemen ameliyat olmak istiyorum. Uğur'un yeni halini gördüm. Eskisinden çok çok iyi olmuş. Çevrem ve arkadaşlarımla ilişkim çok iyi, hiç sorun yaşamıyorum. Onları seviyorum. Onlar da beni seviyor."

Gülbahar Kemer'in babası 64 yaşındaki Celal Kemer de, medyada yer alan nakil haberlerini takip ettiklerini belirterek şunları söyledi:

"Önce birkaç ameliyat geçiren kızımı yolda gören bir kadın, bizi Almanya'ya yönlendirdi. Bir üniversite hastanesine davet etti. Tüm masraflarımızın sivil toplum örgütleri tarafından üstlenilmesini teklif etti. Ancak kalamadık. Kızımın da son dönemde Akdeniz Üniversitesi'ndeki haberlere ilgi göstermesi bizi buraya getirmeye sevk etti."

Anne Mazlum Kemer ise kızının bir an önce uygun verici ile normal görüntüsüne kavuşmasını isteyerek, duyarlı vatandaşlardan anlayış beklediğini söyledi.

BİR SOBA MAĞDURU DAHA

3 yaşında sobadan sıçrayan ateş nedeniyle yüzü yanan 28 yaşındaki Mustafa Balta da, haberler üzerine Antalya'ya geldiğini kaydederek, "Artık olursa Allah razı olsun diyeceğim. Olmazsa da çok üzülmeyeceğim. İlk olarak Trabzon'da ameliyat olmuştum. Ancak daha kötü oldu. Buraya gelmemin nedeni daha güvenli olduğunu düşündüğüm için" diye konuştu.

MEŞALE BU HALE GETİRMİŞ

Bir başka yüz nakli bekleyen hasta 19 yaşındaki Erkan Kucur da bu sabah Malatya'dan yola çıkarak Antalya'ya geldi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi bahçesinde randevusunu bekleyen Kucur şunları anlattı:

"19 Mayıs kutlamalarında meşaleden yandım. Meşaleler yanarken benim elime vermemişlerdi. Yakından bakmaya karar verdim. Meşale tinere çok daldırılmış. Çakmak çakar çakmaz patladı. Zabıta panikle bana doğru fırlattı. Ben de kaçarken tiner bidonuna düştüm. O patlayınca da bu hale geldim. Uğur'un görüntülerini görünce bana da bir umut doğdu. Buraya onun için geldim. Daha önce böyle bir umudum yoktu. Türkiye'nin değişik yerlerine gittim. 6-7 ameliyat geçirdim."

Organ nakil enstitüsü görevlileri, son 1 ayda bağışlarda gözle görülür artış yaşandığını, bu güne kadar 24 kişinin yüz nakli için müracaat ettiğini belirtti.

'KENDİ KARAKTERİ YÜZÜNE YANSIYACAK'

Türkiye'nin ilk yüz nakli operasyonunu gerçekleştiren Prof.Dr. Ömer Özkan, Uğur Acar'ın verici Ahmet Kaya'ya benzediğini, ancak bunun zamanla değişerek kendi karakterini bulacağını söyledi. Prof. Dr. Özkan, Uğur Acar'ın Ahmet Kaya'dan farklı bir kişilik olduğunu, mimikler oluşmaya başladığında yüz karakterinin de şekilleneceğini belirtti. Uğur Acar'ın farklı iç dünyası ile yüzüne kendi karakterini yansıtacağını, yeni yüzün ne Uğur'a ne de Ahmet'e benzeyeceğini kaydeden Prof. Dr. Özkan, yaptığı tıraşla ilgili şunları söyledi;

"Bu tür ameliyatlarda tıraşı zaten kendimiz yapıyoruz. Uğur'un tıraşını da ben kendi ellerimle yaptım. Amacım yüze hiç zarar vermemekti. Hastada yüz sinirleri henüz faal olmadığı için hiçbirşey hissetmeyecekti. Damarlar zarar görmesin diye çok özen gösterdim. Uğur'un ayna ile ilk karşılaşması ve 'Bundan daha iyisi olmazdı' demesi, tamamen doğaçlamaydı. Bu zaten yüzümüzden görüntülere iyice yansımıştı."

Prof. Dr. Özkan, nakil yüzün şu an bir örtü gibi durduğunu belirterek, "2- 3 ay sonra mimikler olursa, insancıl hareketler yüze yansırsa gülme gibi, üzülme gibi, bu bizi daha da mutlu edecek" dedi.