İSTANBUL AA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın geçen hafta rektörlerle başlattığı görüşmenin ikincisi Dolmabahçe"deki Başbakanlık Çalışma Ofisi"nde dün yapıldı. Erdoğan toplantıda yaptığı konuşmada, WikiLeaks"de yayımlanan “Erdoğan"ın İsviçre"de 8 hesabı var” iddialarının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu"nun “İsviçre"den belge alsın” şeklindeki açıklamasını ve son dönemde yumurtalı protestolarıyla gündeme gelen gençleri de eleştirdi.
Toplantıda, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan da hazır bulundu. 74 üniversite rektörünün katıldığı buluşma, yaklaşık 5.5 saat sürdü. Toplantıya Erdoğan"ın kızı Sümeyye Erdoğan da katıldı.
Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, Wikileaks"de yayımlanan “Erdoğan"ın İsviçre"de 8 hesabı var” iddiaları üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu"nun “İsviçre"den belge alsın, kamuoyuna açıklasın” şeklindeki açıklamasını eleştirerek, şunları söyledi:
“Böyle bir ortamda, meseleyi hiç analiz etmeden, düşünmeden, üzerinde tartışmadan ilk çıkan iddia ve iftiralara sarılmak, sığ, çapsız, vizyonsuz ve ufuksuz bir siyasetin göstergesinden başka bir şey olamaz. Devlet ciddiyetine sahip, vizyonu olan, dış politika diye bir derdi olan hiç kimse özellikle de hiçbir siyasetçi ortaya çıkan iddialara sevinç çığlığıyla sarılıp bunlardan medet ummaz ve başbakanına "İsviçre"den bunun belgesini al gel" demez. Olmayan şeyin belgesi olmaz, hukuktaki tabirle müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Biz, muhalefet de, medya da dahil, ülkenin bütün kurumlarının güçlü bir vizyonla, geniş bir ufukla geleceğe bakmalarını, Türkiye kadar büyük düşünmelerini istiyor, bunun mücadelesini veriyoruz.”

"Kimse kan istemiyor"
Üniversitelerdeki gelişmelerden söz eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün bunlar olurken, korku senaryoları gerçeğe dönüşmüyor, birliğimiz, bütünlüğümüz zedelenmiyor, kardeşliğimiz incinmiyor tam tersine heyecan artıyor, coşku artıyor, umut artıyor. İnanın, 73 milyon artık kan ve gözyaşı görmek değil, mürekkep görmek istiyor. Artık bu ülkenin tüm evlatları bilgisayarının başında internet ağıyla tüm dünya ile görüşme, konuşma yapsın istiyoruz. Parmaklara barut kokusu değil, istiyoruz ki mürekkep bulaşsın.
Biz böyle bir geleceğe inandık, böyle bir geleceği kurmak için yola çıktık değerli hocalarım... Sanatçılarımız, sporcularımız, yazarlarımız, aydınlarımız, medyamız bu meseleyi aşmak için samimi şekilde elini taşın altına koyuyor ama öncü siz olacaksınız, rehber siz olacaksınız. Herkesten ziyade, geleceğin şekillenmesinde en büyük katkıyı sizler sağlayacaksınız. Bizim de bu ülkenin de gençlerinin hayallerini gerçeğe dönüştürmek sizlerin elinde.”



Nikâhta buluştular
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu"nun kızı Merve Eroğlu ile İhsan Uşun"un nikahında şahitlik yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş"ın kıydığı nikâh Sütlüce"deki Haliç Kongre Merkezinde gerçekleşti.
İSTANBUL Milliyet





"HERHALDE PARALARI VAR"
Erdoğan, geçen haftaki toplantı sırasında bazı gençlerin yaptığı eylemi de şöyle eleştirdi: “Herhalde paraları var, bol bol yumurta alıp bu yumurtaları buraya doğru sallamışlar, atmışlar. Bu bir özgürlük arayışı değildir, yol kesmek bir özgürlük arayışı değildir. Bunun platformları var, bunun merkezleri var. Oralarda bunları konuşmak suretiyle ararsınız. Bir panele, sempozyuma gelip orada ayakkabı atmak hiçbir zaman özgürlük arayışı değildir. Orada konuşmacılara, düşüncelerini ifade edenlere yumurtayla saldırmak bir özgürlük anlayışı değildir.”



WIKILEAKS ELEŞTİRİSİ
Niyetleri sorgulanıyor
Erdoğan toplumun önünde gidemeyen, toplumla paralel ilerlemeyen, hatta toplumun gerisinde kalan kurumların, Türkiye"ye de millete yük, ülkenin ayağına adeta bir pranga olduğunu kadederek, şunları söyledi:
“Çok güncel bir konu üzerinden örnek vermek istiyorum: Amerika Birleşik Devletleri Hariciyesi"nin gizli yazışmaları bir süredir ortalığa saçılıyor. ABD"li diplomatların, dedikodu, magazin, iddia ve iftiralardan oluşan gayri ciddi yazışmaları internet yoluyla tüm dünyaya yayılıyor. Bu yazışmalar yayınlanmaya başlandığı andan itibaren, devlet ciddiyeti içinde gelişmelerin izlenmesi, etekteki taşların tamamen dökülmesinin beklenmesini ifade ettik. Çünkü yapılanın ne olduğunu tam olarak görmek istedik. Gerçekten yaşanmış olayların, bir kısım devlet sırlarının ifşa edilmesi mi var, yoksa bu işin arkasında bir niyet, bir gaye, farklı bir hedef mi var? Bu yolla acaba belli ülkeler arasındaki ilişkiler etkinlenmeye mi çalışılıyor? Şu anda bu yazışmaların içeriğinden ziyade artık bunları kendilerine göre bir yorumla yayınlayanların özellikle niyetleri sorgulanıyor. Kullandıkları semboller, yöntem, hedef, gaye tartışılıyor.”

GÜNEYDOĞU VE TERÖR SORUNU
Başörtüsü kadar konuşulsa manzara çok farklı olurdu
Erdoğan yaklaşık 30 yıldır devam eden terör olaylarının on binlerce cana, milyarca lira kaynağa mal olduğunu anlatarak, terör saldırılarının yanlış analizler ve yanlış politikalar sonucunda, Türkiye"nin bütünlüğüne zarar verecek boyutlara ulaştığını belirterek şöyle devam etti: “Üniversiteler, siyasete, şekil sorunlarına, ideolojik tartışmalara, yasaklara ayırdığı mesaiyi, eğer bu soruna ayırmış olsaydı, bugün Türkiye çok farklı bir yerde olurdu. Üniversiteler, başörtüsü meselesini konuştuğu kadar; Türkiye"nin demokratikleşmesini, Kürt meselesini, Doğu, Güneydoğu meselesini, iç göç meselesini, tarımsal verimliliği konuşmuş olsalardı, bölgenin ekonomik kalkınmasına, toplumun sorunlarına eğilmiş olsalardı, eminim ki bugün manzara çok daha değişik olurdu.”