CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın aile sağlık sigortası ile ilgili yapılan hesap üzerine "Bunlar hesap yapmayı bilmiyor, hesap doğru değil, aile sağlık sigortasını CHP yapamaz" sözlerine, "Biz hesabımızı yaptık. Bunun hesabıyla kitabıyla ilgisi yok tek engel AKP"dir. Biz vermek istiyoruz AKP "hayır veremezsin" diyor. Hortumculara, kaçakçılara, yandaşlarına verirken kaynağı buluyor yoksul vatandaşa biz bunu vereceğiz dediğimiz zaman hayır veremezsiniz diyor. AKP"nin anlayışı budur" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, partisinin il binasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın, CHP"nin aile sağlık sigortası projesine yaptığı eleştirilere yanıt verdi. Yüksel, Başkabakan Erdoğan"ı hesap yapmayı bilmemekle suçlayarak, aile sağlık sigortasının 1971"de çıkan yasadaki 9 sigorta kanunundan biri olduğunu ve bunun Avrupa"da uygulandığını belirtti. Yüksel şunları söyledi:

"Biz AKP"nin 8 yıldır ağır bir şekilde yoksullaştırdığı ve 50 liralık 100 liralık ödentilerle kömürle makarnayla sömürdüğü bu kesimlere 600 ile 1250 lira arasında sosyal devlet ilkeleri ışığında bu parayı ödemek istiyoruz. 1971"de çıkmış bir yasadır bu. Sigortalar kanunda 9 sigortadan bir tanesidir. Bizim uydurduğumuz bir şey değildir, Avrupa"da uygulanan bir şeydir. Hesabını yaptık. Biz bu parayı yoksullarımıza vermek istiyoruz AKP de engel oluyor. Bunun hesabıyla kitabıyla ilgisi yok tek engel AKP"dir. Hortumculara, kaçakçılara, yandaşlarına verirken kaynağı buluyor yoksul vatandaşa biz bunu vereceğiz dediğimiz zaman "hayır veremezsiniz" diyor. AKP"nin anlayışı budur."

-"BAŞBAKAN TÜRKİYE"Yİ BÖLMEK Mİ İSTİYOR?"-

Alaattin Yüksel Başbakan Erdoğan"ın uzun yıllar yerel yönetimlerde belediye başkanlı ve son 8 yıldır da Başbakanlık görevini yapıyor olduğunu hatırlatarak, "Buna rağmen Türkiye"deki kamu yönetiminin ne olduğundan da habersizdir" dedi. Yüksel, Başbakan"ın "Eğer siz bunları yapabiliyorsanız kendi belediyelerizde uygulayın" dediğini hatırlatarak, şu açıklamayı yaptı:

"Aile sağlık sigortası ile ilgili de taşeron işçiliğin bitirilmesiyle ilgili de bizim açıklamalarımız CHP iktidarında gerekli yasal düzenlemeler yapıldıktan sonra uygulanabilecek şeylerdir. Yerel yönetimlerin güçlendirerek uygulanabilecek şeylerdir. Buna rağmen bizim İzmir belediyemiz taşeron işçilik konusunda o yerel yönetimlerin güçlendirilmesini ve CHP"yi beklemeden bunu başarmış bir belediyedir. Bizim geçmişte öğrencilik yıllarımızdaki sol siyaset yaparken adalet, eşitlik dediğimizde bu kafa bu anlayış o zaman da bize kendi mallarınızı paylaştırın diyorlardı. Başbakan 3 tane CHP"li belediyeyi sayıp "sadece orada uygulasana diyor" aynı kafa aynı yaklaşımla. Başbakan ne yapmak istiyor? Türkiye"yi bölmek mi istiyor? Sahil belediyeleri, CHP"li belediyeleri, başka belediyeler diye Türkiye"yi bölmek mi istiyor acaba? Bir başka sistemle mi idare edildiğimizi zannediyor Türkiye"de. İzmir olarak bölünmek istemiyoruz biz Türkiye ile birlikte olmak istiyoruz. Biz İzmir olarak üretiyoruz ürettiğimizden devlet bütçesine 19 milyar ödüyoruz, bunun karşılığında geriye 4 milyar alabiliyoruz. Başbakan bizi bölmeyi düşünüyorsaa aklından bunu geçiriyorsa kendi sisteminizi kendiniz kurun gibi bir anlayış içindeyse İzmir kendine fazlasıyla yeter ama İzmir ve diğer CHP"li belediyeler T.C. yasalarına göre yönetilmektedir."(