Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi Zeynep Nur İncekara'nın avukatı Fatma BenliİSTANBUL (İHA)
Derste şapka taktığı için sınıftan çıkarıldıktan sonra yaptığı başvuruyla YÖK'ün, "disiplin suçu işleyen öğrencilerin dersten çıkarılamayacakları" yönünde karar almasını sağlayan üniversiteli Zeynep Nur İncekara'nın avukatı İHA'ya konuştu. Avukat Fatma Benli, "YÖK ilk defa var olan hukuki durumu kabul etmiş oldu" dedi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi Zeynep Nur İncekara'nın avukatı Fatma Benli, YÖK'ün İstanbul Üniversitesi'ne gönderdiği yazıyla ilgili olarak İHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Zeynep'in şapka taktığı için öğretim görevlisi tarafından dersten çıkarıldığını anlatan Benli, öğretim görevlisinin bir öğrencisini dersten çıkarmaya yetkisi olmadığını vurguladı.

Avukat Fatma Benli, YÖK ve Başbakanlık İnsan Hakları Kurul Başkanlığı'na konuyla ilgili müracaat ettiklerini hatırlatarak, "Zeynep'in eğitim hakkını kullanmak istediğini, onun üzerine yapılan bu ihlalin sona erdirilmesi gerektiğini söyledik. YÖK, basına yansıyan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla, hem İstanbul Üniversitesi rektörlüğüne, hem de Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu Başkanlığı'na bir yazı gönderdi. Bu cevapta dedi ki; 'Bir öğretim görevlisi öğrencisini dersten çıkartamaz, böyle bir yetkisi yoktur.' Aslında bu öğretim görevlisinin suç işlediğini gösterir" şeklinde konuştu.

Avukat Fatma Benli, öğrencilere, şapka ve başörtüsüyle ilgili soruşturma açılmasına imkan olmadığını ifade ederek, "Çünkü Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nde başörtüsü ya da kıyafetle ilgili herhangi bir disiplin suçu söz konusu değil. Hatta şapkaya ilişkin memurların şapka kullanmasına ilişkin devrim yasası var. Herhangi bir şekilde öğrencisinin şapka kullanması yasaklanamaz. Başörtüsüyle bulunması da engellenemez. Çünkü bununla disiplin yönetmeliğinde herhangi bir düzenleme yok. YÖK'ün şuanda göndermiş olduğu yazı mevcut hukuki durumun ifade edilmiş olmasıdır. Sadece daha önce ifade etmiyorlardı, şuanda açıkça beyan ediyorlar" diye konuştu.

Bu kararın emsal teşkil edebileceğini de belirten Benli, diğer üniversitelerde de öğrencilerin dersten çıkartılmaları ya da kampüs kapısında sorunla karşılaşmaları halinde YÖK veya Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu Başkanlığı'na müracaat edebileceklerini söyledi. Bu tarz bir durumla karşılaşan öğrencilerin, öğretim görevlileri ya da rektörlerin suç işlediğini beyan edip, eğitim haklarını kullanmak için çaba gösterebileceklerinin altını çizen Avukat Fatma Benli, üniversiteli Zeynep'in de YÖK'ün kararı doğrultusunda okula devam etme arzusunda olduğunu söyledi.

Avukat Fatma Benli, müvekkili Zeynep Nur İncekara'nın, YÖK'ün kararı doğrultusunda sıkıntı yaşamayacağını umut ettiklerini belirterek, "Ancak özellikle bu dönem basının ciddi derecede ilgisinin olmasından dolayı olayın saptırılması onun eğitim hayatında biraz kesintiye sebebiyet veriyor. Aslında Zeynep'in yapmak istediği tek şey eğitim hakkını kullanmaktı. Nasıl ki kendisiyle aynı şekilde sınava girip de kazanan aynı sınıfta oturan arkadaşları ne yapıyorsa o da aynı şekilde eğitimine devam etmek istedi.

Hakkını aramak için dilekçelerde bulundu. Ancak birden bire Zeynep'in ismi ön plana çıkartıldı. Halbuki burada ön plana çıkartılması gereken şey Türkiye'de o fiili ayrımcılığın ortadan kaldırılması gerektiği" açıklamasında bulundu.

Başörtüsü yasaklandığında Türkiye'de herhangi bir kanuni değişiklik ve Anayasa Mahkemesi kararı olmadığını anlatan Benli, açıklamalarını şöyle sürdürdü;

"Sadece 1998'de biz 28 Şubat sürecini yaşıyorduk ve rektörlerin talimat vermesiyle öğrenciler kapıdan içeriğe alınmamaya başlamıştı. Aslında YÖK'ün bu yazısı da o fiili ayrımcılığı, o keyfi durumun tam tersine çevrilebileceğini gösteriyor. Yeni bir düzenlemeye gerek yok sadece rektörler güvenlik görevlilerine talimat verseler, öğrencileri kapı önünde durdurup, onları değişmek zorunda bırakmasalar sorun ortadan kalkacak. Yani bu durum sadece Zeynep'in şahsında olan bir olay değil, üniversitelerde eğitim görmek isteyen bütün öğrencilerle alakalı bir durum."

Üniversiteler başörtüsü yasağının kalkacağı yönünde ciddi bir umut taşıdığını da kaydeden Benli, muhalefetin de bu konunun üzerine eğilmesiyle yasağın kaldırılmaya başlandığını söyledi. "Aslında bu beklediğimiz bir karardı" diyen Benli, "Zeynep ve diğer arkadaşları öğretim görevlilerinin kendilerini dışarı çıkartamayacaklarını biliyorlardı. Ama bunun YÖK tarafından bildirilmesi onlara büyük bir mutluluk verdi" dedi.

Fatma Benli, yaptıkları ilk başvuru ve YÖK'ün bu başvuruya verdiği cevap arasında geçen 5-6 aylık sürede Zeynep'in kısmen okula devam ettiğini ifade ederek, "Sorun yaşamış olduğu öğretim görevlileri olabilir. Onlar içinde müracaat etmişizdir ama genel olarak devam etti. Bu sırada başını açmadı" açıklamasında bulundu.

"Engellenmezse okula devam edecek" diyen Benli, YÖK'ün bu yönde daha önce verdiği bir karar olmadığının da altını çizdi. Benli, YÖK ilk defa var olan hukuki durumu kabul etmiş olduğunu belirterek, "Bu karar tek başına bir şeyleri değiştirebilir mi?" sorusuna şöyle karşılık verdi;

"Elbette bu karar neticesinde öğretim görevlileri öğrencilerini derse alabilirler. Bu karar sonrasında rektörler kapıdaki güvenlik görevlilerine talimat vererek yasağın kaldırılmasını sağlayabilirler. Sonuçta başörtüsü yasağı, yeni bir yasa çıktıktan sonra başlayan bir uygulama değildir. Sadece 28 Şubat sürecinde oluşmuş bir şeydir."