Günümüzde 250 milyon insanın çölleşmeden direkt olarak etkileniyor ve dünya nüfusunun bir milyardan daha fazlası ise çölleşme riski altında bulunuyor. Son 25 yılda yaşanan olumsuzluklar, özellikle Afrika’nın bazı ülkelerinde görülen kıtlıklar ve açlıktan ölümler nedeniyle, kalkınmış ülkelerce öncelikle bu kıtadaki kuraklık ve çoraklık sorununa el atılmış durumda.
Haziran 1992 tarihinde Rio de Jenerio’da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda alınan kararlar çerçevesinde kurulan Hükümetlerarası Müzakere Komitesince “Çölleşme İle Mücadele Sözleşmesi” hazırlanmış ve 17 Haziran 1994 tarihinde kabul edildi. Türkiye'deki akarsuların taşıdığı yüzer haldeki malzeme miktarı, dünyada taşınan katı madenin 1/50'sine denk düşüyor. Türkiye’de bu güne kadar 867 bin 828 hektar erozyon kontrolü çalışması yapıldı. Yeşil alanların daralması, toprağın ve su kaynaklarının kirlenmesi ve bozulması, nüfus artışı, orman yangınları, su ve rüzgar erozyonu, çarpık kentleşme çölleşmenin ana sebepleri olarak biliniyor.
AYDIN'DA EROZYONLA MÜCADELE ÇALIŞMALARI
Çölleşmeyi önleyebilmek için su ve toprağı koruyan kanunların hazırlanması ve toplum bilincinin yerleştirmesi gerektiği ifade ediliyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Aydın’daki birimleri tarafından, çölleşme ile mücadele çalışmaları kapsamında birçok faaliyetleri bulunuyor. Aydın’ın içme sularının geldiği Şehir Deresi’nde 5 bin 500 dekar alanda erozyon kontrolü çalışmaları yapılarak hem toprak taşınmasının önüne geçildi hem de içme suyunun kirlenmesi önlenerek miktarı ve kalitesi arttırıldı. Ayrıca Aydın’da erozyon kontrolü çalışmalarının yanı sıra 41 bin hektar alanda ağaçlandırma tesis ve 2 bin 576 hektar alanda da özel ağaçlandırma çalışması yapıldı.