Enerji Güvenliği Analisti Faruk Demir, Türkiye'nin enerjide yüzde 70'ler seviyesindeki dışa bağımlılık oranının 2011 yılında da devam edeceğini belirterek, ''2011 yılı Türkiye için bir başarılı gaz yılı olacaksa Irak gazını Türkiye ve Avrupa'ya taşıyacak kontratlar imzalanmalı ve işe koyulmalı'' dedi.

A.A muhabirinin sorularını yanıtlayan Faruk Demir, Türkiye'nin hızla büyüme ve daha fazla yeni yatırım seçeneklerini hayat geçirme konusunda yıldızı parlayan bir ülke olduğunu, büyüyen Türkiye ekonomisinin 2011 yılında ve sonraki yıllarda en önemli probleminin enerji fiyatlarını aşağı çekmek olacağını dile getirdi.

Tüketilen petrol ve doğalgazın ancak yüzde 3-5 oranının ulusal kaynaklardan karşılandığını bildiren Demir, Karadeniz'deki offshore çalışmaları ile Güneydoğu ve Akdeniz havzasındaki kara sondaj işlemlerinin ilerlemesinin petrol ve doğalgaz üretimi hakkındaki umutları arttırabileceğini söyledi.

Demir, Türkiye'nin nükleer ve kömür santrallerini inşa etmesi ve daha fazla petrol- doğalgaz üretimi yapabilmesinin önemini de vurguladı ve yakın bölgesindeki enerji kaynaklardan daha fazla ve gerçekçi bir şekilde faydalanması gerektiğini bildirdi.

Büyüme ve artan enerji talebine bağlı olarak Türkiye'nin enerji faturasının 2011 sonunda bütçe beklentilerinin üzerine çıkacağına işaret eden Demir, enerji maliyetleri ve taleplerin karşılanmasında Türkiye için asıl önemli şans olan transit ülke pozisyonunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Demir, Hazar ve Orta Doğu bölgesindeki doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasını öngören Nabucco Projesi için gerekli doğalgaz miktarının tedarik edilmesinin ve daha ucuz fiyat avantajına sahip olunması imkanının Türkiye için hala geçerli olduğuna işaret etti.

Geçmiş dönem kontratlarını yenileme konusunda Azerbaycan-Türkiye Gaz Protokolü'nün bir fırsat sunamadığını kabul eden Demir, Azeri Şahdeniz Faz II'de en erken 2012 yılında çıkması beklenen 13-14 milyar metreküp gazı için belki hala bir fırsat kapısı bulunduğunu söyledi.

-NABUCCO'DA SEÇENEK IRAK GAZINA YOĞUNLAŞMAK-

Demir, 2011 yılının Azeri gazının nihai olarak Yunanistan üzerinden İtalya'ya giden Türkiye-Yunanistan-İtalya Doğal Gaz Boru Hattı (ITGI) ya da Nabucco'ya verilmesi konusunda tartışmaları noktalayacağı bir yıl olacağını tahmin ettiğini söyledi.

Azerbaycan'ın Rus gaz devi Gazprom'un fiyat üzerindeki dominant gücüne karışmadan gaz oyununda etkili rol sahibi olabileceğini değerlendiren Demir, şöyle konuştu:

''Nabucco veya ITGI gibi bir proje yerine çok seçenekli ve az miktarda da olsa çok pazarlı bir yapı oluşturmak Azerbaycan için stratejik bir tercihe dönüştü. Nabucco için gaz fiyat avantajı Azeri gazı kanalıyla olmayacaksa ki öyle görünüyor, en iyi seçenek Irak gazına yoğunlaşmak olacak. 2011 yılı Türkiye için bir başarılı gaz yılı olacaksa Kuzey Irak gazını Türkiye ve Avrupa'ya taşıyacak kontratları imzalanmalı ve işe koyulmalı''

-İRAN GAZINI ALMANYA'YA TÜRK ŞİRKETİ TURANG MI TAŞIYACAK? -

Demir, Turang Taşımacılık isimli Türk şirketinin İran kaynaklı doğalgazın İran'ın Bazargan ilinden başlayıp, Türkiye topraklarından Almanya'ya kadar iletilmesi amacıyla faaliyete geçecek doğalgaz boru hattının Türkiye sınırları içinde kalan 1,720 kilometrelik kısmını inşa etmek için Petrol İşleri Genel Müdürlüğünden 30 yıllık geçerlilik süresi olan doğalgaz boru hattı taşıma belgesi aldığını hatırlattı.

İran'ın 2014 yılında devreye alınması gereken Nabucco'nun başlangıç gazı için halen öncelikli ve uygun adres olmadığını ifade eden Demir, bir Türk özel sektör şirketi Turang'ın söz konusu transit boru hattı projesi başarılı olduğu takdirde ise gelişmelerin farklı bir boyut kazanacağını ve enerji oyununda yepyeni bir sayfa açılacağını kaydetti.

Artan petrol fiyatlarını da değerlendiren Demir, İran ve bağlı bazı problemler etrafında Basra Körfezindeki jeopolitik risklerin ve deniz ticaret seviyesini arz-talep bağlamında etkileyecek olan Kuzey Kore-Sarı Deniz-Güney Çin Denizi gerilimlerinin petrol üzerinde çok ciddi fiyat baskısı oluşturabileceğine işaret etti.

Demir, 70-110 dolar arasında olan petrol varil fiyatının bu sınırları aşma ihtimali bulunduğunu, bununla birlikte fiyatların uzun bir süre böyle kalma ihtimalinin daha zayıf göründüğünü, fiyatların 2011 yılının ikinci yarısında 90-120 dolar bandına yerleşeceğini tahmin ettiğini söyledi.

Petrol üretiminin artışı ve talep fazlalığının oluşması noktasında Irak petrolünün etkili bir rol alabilmesinin ancak 2015 sonrası dönemde mümkün olacağına işaret eden Demir, şöyle konuştu:

''İran'ın petrol sevkiyatında yaşanacak kesintiler ve Basra'dan çıkış yapacak Irak petrolü üzerindeki sorunlar talep fazlalığı ihtimalini Suudi Arabistan'ın tavrına bağlı kılacak. İran'da enerji sektöründeki sübvansiyonların aşamalı olarak kaldırılması, yerine her bir vatandaşa ayda 405 bin riyal (40 dolar) para ödenmesi kararı, bütçe üzerindeki ambargo etkisinin artık giderek daha fazla etki göstermesinden kaynaklanıyor. Dağıtılacak parasal yardımın Devrim Muhafızlarına yakın kurum ve kuruluşlar eliyle olması ise bunun kontrollü bir siyasi-sosyal yardım anlamına geldiğini gösteriyor.''

A.A