Kayıtlı ekonomiye geçişi özendirmek için vergi oranlarında artırım talebinden vazgeçen IMF kamu gelirlerinin kalitesini artırmak yani vergi toplanacak alanların geliştirilmesini istiyor...

Türkiye, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yeni bir kavşakta. IMF ile sürdürülen pazarlıkların "klasik" yönleri kadar "ezber bozan" tarafları da söz konusu. Görüşmelerin ana ekseni şöyle:

1- Yapısal reform takvimi.
2- Mali disiplin önlemleri.
3- Enerji fiyatlandırması.
4- Vergi tabanını takviye planı.
5- Mahalli idarelere neşter.
6- Reel sektör borçlarının yeniden yapılandırılması.

IMF'nin "alışılmış" istek listesi, geleneksel yaklaşımı ile uyumlu. Ancak bu taleplerin karşılanabilmesi kuşkusuz yerel seçimlerin atlatılmasına bağlı. Mahalli idare borçlarının disipline edilmesi öncelikli konu. Ayrıca, il özel idareleri ve belediye gelirleri yasasının bu yıl mutlaka yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Böylece, yerel yönetimlere merkezi bütçe vergi gelirlerinden pay aktarılmasından ziyade kendi öz gelirlerine kavuşturulmaları hedefleniyor. Bunun anlamı, Emlak Vergisi'nin artırılması, otopark vergisi alınması, otel konaklama bedeline kent vergisi konulması demek...

Klasik IMF reçetesinde, ekonomideki yavaşlamaya paralel vergi gelirlerinde gözlenecek gerilemenin, yılın ikinci yarısında ilave harcama kısıcı paketle karşılanması da var. KİT'lerin ürettiği ürünlerin maliyet bazlı düzenlenmesi, yani zamların ertelenmemesi de... Gelelim, IMF'nin ezber bozan tutumuna...

Vergi oranlarında artırım talebinden artık vazgeçildiği anlaşılıyor. IMF'nin yeni terminolojisi, "kamu gelirlerinin kalitesini artırmak." Kayıtlı ekonomiye geçişi özendirmek, vergi toplanacak alanları geliştirmek. İkinci husus, KOBİ'lere "faiz sübvansiyonlu" kredi kullandırılması ile bankaların sermaye yeterliliğini zedelemeyecek biçimde "borç yapılandırması." IMF'nin, BDDK'yla daha fazla mesai yapması da bu gerçeği teyit ediyor.

Derin dalga ziyareti gölgede bıraktı

Ergenekon operasyonundaki "derin dalga", IMF Türkiye Masası'nın kritik ziyaretini bile gölgede bıraktı. Geçtiğimiz hafta komuta kademesinin 6 saati bulan zirvesine, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un sürpriz Başbakanlık ziyareti de eklenince, "Neler oluyor?" soruları birbirini izledi. Ürkek karakterli sermaye, cihet-i askeriyenin perspektifini merak etmeye başladı. Genelkurmay'ın duruşunu merak edenlere, Org. Başbuğ'un 17 Eylül'deki mesajlarını okumalarını öneririm.

Sabah