Çocuklar anne babalarının projelerini gerçekleştirmek için doğuyor!Anne baba yaklaşım tarzları her geçen gün yeni bir isim alıyor. Şu günlerde moda "Proje Çocuk" ve "Mükemmeliyetçi Anne Babalar". Proje çocukları mükemmeliyetçi anne babalar yetiştirmektedir.

Modern anne babaların yeni modası "proje çocuk yetiştirmektir".

Peki, neden proje çocuk diyoruz?

Çünkü anne babalar kendi çocukluğunda başaramadıkları arzularını, hayallerini çocuğa aktarıyor ve onu bu beklentilerini karşılayacak bir proje gibi görüyorlar. Bu projelerini gerçekleştirmek için çocuklarının adına karar alıyor ve çocuğa kendi istedikleri yolda ilerlemeleri için baskı yapıyorlar. Henüz hamilelik döneminde çocuğun hangi okula gideceği, hangi sanat etkinliklerine yöneleceği, ne olacağı belirleniyor. Çocuk anne babalarının gerçekleşmemiş arzularını yerine getirecek bir görevli gibi doğuyor.

Anne Baba; "Bu suçu işlemeyin!

Çocuğunuz sizin yarım bıraktığınız projenizi, hayalinizi gerçekleştirmek için bu dünya gelmedi. Çocuğunuzun adına kararlar almaktan vazgeçin ve onun kişiliğine ve ilgi alanlarına uygun olmayan bir program geliştirip ona devam etmesini beklemeyin. Unutmayın böyle yapmanız çocuk haklarına aykırı ve büyük bir suç işliyorsunuz. Bunun telafisi de mümkün değil. Çocuğunuz bu şekilde büyüdüğünde ilerde çocukluğunu geri veremezsiniz. Lütfen zamanında çocuğunuzun çocukluğunu geri verin ve bu suçu işlemeyin.

Anne Baba; "Ben çocuk olmak istemiyorum!"

Çocuk için görev doğar doğmaz başlıyor. Anne baba şartlarını zorlayarak çocuğun önüne inanılmaz fırsatlar sunuyor. Çocuğu en iyi oyun gruplarına, anaokullarına gönderiyor. Özel sanat dersleri aldırıyorlar.

Anaokulları da anne babaların bu talebi karşısında oyun okulu olduğunu unutup, eğitim vermeye kalkıyorlar. Böylece çocuk özgürce oynamak yerine anaokulunda çok çeşitli sanatsal branş dersleriyle karışıyor. Çocukların 0- 6 yaşta ihtiyaçları yaşıtlarıyla özgürce oynamaktır. Fakat anaokullarının yoğun disiplinli eğitim programlarından dolayı çocuk kendini ilkokulda hissediyor.

Anaokulu dönemi bitip ilkokul dönemi başlayınca da ilerde en yüksek puanları alabileceği okullar tercih ediliyor. Okulların kendi programı yetmiyor gibi anne babalar geleceğe iyi hazırlansın diye okul sonrası da çocuğun programını dolduruyorlar. Hafta içi okuldan sonra, hafta sonu ise tüm gün çocuk bir etkinlikten bir etkinliğe koşturuyor ve kendilerini kaybediyor.

Burada anne babalar gaddar bir patrondan farksız. İnsan Hakları ve Çocuk Haklarına göre çocukların yaşına uygun olmayan yoğun işlerde çalışmasının çocuk haklarına aykırıdır. Anne babaların yaptığı bundan farksızdır. Çünkü çocuk para kazanmak için değil ama anne babalarının ağır beklentilerini karşılamak için çalışıyor ve çocukluklarını yaşayamıyor.

Anne Baba; "Bu kadar beklenti altında eziliyorum".

Anne babalar çocuklarına yaşlarına uygun olmayan programa dahil ederek en büyük suçu işliyor. Lütfen sevgili anne babalar şimdi kendi çocukluğunuza dönün 1 dakika gözlerinizi kapatın ve çocukluğunuzda bir gününüzü nasıl geçirdiğinizi hatırlayın.

Eminim çoğunuzun yarım gün okuldan sonra akşam kadar arkadaşlarınızla dilediğiniz gibi oynadığınız, hatta yaz akşamları saat dokuzdan önce eve girmediğiniz aklınıza gelecektir. Hafta sonu ise tamamen size ait olduğunu hatırladınız.
Peki, şu dönemde siz çocuk olmak ister miydiniz?

Zaten çocuklar evde ve okulda 4 duvar arasına mahkum edilmiş. Çocuklar sabah çıkıyor akşamüstü eve dönüyorlar. Okuldan döndükten sonra da başka bir kursa gidecek halleri kalmıyor.

Hafta içinin yorgunluğunu hafta sonu çıkaracakken, hafta sonu da anne babanın istediği programa çocuğun katılması istemiyor ve çocuğun enerjisi kalmıyor. Bu şartlar altında çocuk mutlu olmaz, fiziksel gelişimi dahi yavaşlar. Çocuklar bol bol oynayarak büyür.

Çocuğunuzu projeniz görmemeniz dileğiyle,

Pedagog Psk.Dan. Sevil Yavuz