AA
 
İstanbul'a uçakla gelen Kılıçdaroğlu'nu partililer, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda konvoyla karşıladı. Burada seçim otobüsüne binen Kılıçdaroğlu, konvoy eşliğinde Ataşehir'e geldi.
 
Ataşehir Belediyesi Nazım Hikmet Parkı ve Nazım Hikmet Heykeli'nin açılış töreninde konuşan Kılıçdaroğlu, CHP'nin bir tabloyla karşı karşıya bırakıldığını belirterek, “Bir yemin krizi var. Aslında ortada bir yemin krizi yok. Bizim yeminle bir sorunumuz yok. Niye yemin krizi olsun? Ortada bir demokrasi krizi var. Bir özgürlük sorunu var ortada. Niye böyle görmüyoruz olayı?” diye konuştu.
 
Vatandaşların oy kullandığını, adayların milletvekili seçildiğini, seçilenlerin mazbatasını aldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
 
“Mahkum mu? Değil. Peki, Allah aşkına mahkum olmayan birisi, ceza almamış birisi halkın iradesine rağmen hangi gerekçeyle hapiste tutulur? Eğer halkın iradesi vesayet altındaysa eyvallah. Ama halkın iradesi vesayet altındaysa o mücadeleyi önce demokrasi mücadelesi veren CHP yapacaktır. Bazı medya organları da 'CHP boykotu' diyorlar. Ne boykotu Allah aşkına. Parlamentoya giriyoruz, oturuyoruz. Boykot yapmıyoruz. TBMM'yi yüceltmek istiyoruz. Halkın iradesine vurulan prangayı söküp atmak istiyoruz. Amacımız bu. Demokrasi eksiksiz olsun istiyoruz. Ayıplı demokrasi, özgürlük olmaz.”
 
“EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAYACAK” 
Özgürlüğün sadece kendileri için değil, bu ülkede yaşayan herkes için geçerli olan bir kavram olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Öyle yapmak zorundayız. Uluslararası anlaşmaları imzaladık. Anayasamızı onun için değiştirdik. 90'ıncı maddede de dedik ki 'uluslararası anlaşmalar iç hukukun üstündedir' dedik. Peki gereğini yaptık mı? Niye gereğini yapmıyoruz? Eşkıya dünyaya hükümdar olmayacak” diye konuştu.
 
İnsan hakları için mücadele ettiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
 
“Eğer siz kişinin en doğal hakkı olan seçme ve seçme hakkını elinden alırsanız bunun adı demokrasi olur mu? Bunun adı özgürlük olur mu? Vesayeti kabul etmiyoruz, halkın iradesinin üzerine konulan vesayeti kabul etmiyoruz. Onun için yola çıktık. Mücadelemiz de bunun için. Yani halk için, yani sizin için, yani sizlerin oyları için mücadelemizi yapıyoruz. Mücadele demokrasi mücadelesidir. Mücadelemizi yapacağız, kararlılıkla yapacağız. Kırmadan, dökmeden yapacağız. Halkın iradesine saygı duyarak yapacağız. Halk için mücadele ediyorsak halkın oylarına da saygı duyacağız. Hiç bir zaman, 'şu parti bu kadar, bu parti bu kadar oy aldı, bize oy veren yurttaşın oyları saygındır' demedik. Diğerlerine kızacağız, küseceğiz diye bir şey yok. Bu ülkede yaşıyorsak hangi siyasal partiye oy verilirse verilsin halkın oylarına saygı duyacağız. Bu CHP'nin temel görüşüdür, temel felsefesidir. Ve evrensel hukukunda temel kuralıdır. Biz bu kurallara her yerde ve her ortamda uymak zorundayız. Uyacağız ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim isteğimiz bu ülkede demokrasi ve özgürlük olsun. Sadece bizim için değil, çocuklarımız ve geleceğimiz için de bu çok önemli bir mücadeledir.”