Yıllardır benim bir prensibim vardır. Çalıştığım gazetelerde eğer maçı yorumlayacaksam 90 dakikanın bitimini beklerim. Bunu beklememin skorla ilgisi yoktur. Bir takım ilk yarıyı 2-0 önde bitirir ikinci yarıyı 3-2 kaybeder önemli değil. İlk yarıyı 2-0'a göre yazarım, maç dönünce de 3-2'yi yazarım. Sebeplerini de söylerim. Bu mantığımın en son örneğini dün gece yaşadım. Hakem 90+3 verdi. 90+1 Fenerbahçe korner atıyor. Top geliyor. Osmanlı ceza alanı içinde Mehmet Topal çok bariz şekilde topu koluyla önüne alıyor ve golü yapıyor. Bunu isteyerek ve bilerek yapıyor. Şimdi dönelim 3 gün önceye. Perşembe akşamı Kayseri'de ATV'de Kayseri-Fenerbahçe maçını yorumluyorum. Ve bir pozisyonda diyorum ki: Pozisyonda Mehmet Topal varsa Topal futbol namına, centilmenlik adına, ahlak adına ters iş yapmaz.
 
Mehmet varsa orada doğru işler vardır" diyorum. Nitekim pozisyonun tekrarı ekrana geliyor ve söylediklerim doğru.
Gerçekten çok üzüldüm
 
Şimdi gelelim dün geceki maça.
 
Fenerbahçe hiçbir şey oynamıyor.
 
Osmanlı daha derli toplu. Maç sabaha kadar oynansa ya Osmanlı kazanır, ya berabere biter. 90+1'de kornerden gelen topu Mehmet Topal koluyla bariz şekilde düzeltiyor ve golü yapıyor. Ey Mehmet Topal şu ana kadar bütün yaptıklarını bir tek kalemde çizdin. Senin yerinde olsaydım hakem golü verdikten sonra "Hocam ben bunu kolumda düzeltip attım" derdim. Türk futbol tarihinde ölümsüzleşirdin. Ama sana bir şey söyleyeyim mi Mehmet Topal. Bugüne kadar sana bütün söylediklerimi geri alıyorum. Bundan sonra sana hiçbir saygımın kalmadığını söylüyorum. Yazık ettin be Mehmet. İnan bu yazıyı yazarken çok üzgünüm. Böyle golleri milyon tane futbolcu atıyor. Ama böyle golü attıktan sonra kaç kişi adam gibi "Ben kolumla düzettim attım" diyor. Bak Mehmet,top çarpsa da önüne düşse yine bir şey demeyeceğim. Resmen düzeltip atıyorsun. Sen futbolcusun.
 
Ailen var. Aileni aldığın parayla geçindiriyorsun.
 
Rakibinin de aileleri var.
 
Onlar da buradan ekmek yiyorlar.
 
Özür dilesen de nafile 
 
Bu bir pozisyon hırsızlığı değildir. Bu bir emek hırsızlığıdır. Bunu mecazi manada yazıyorum. Çünkü bu tip kelimeleri yazmayı da sevmiyorum ama mecburum.
 
Çünkü dün gece yalnız rakibin emeğini değil hakemlerin de emeğini aldın götürdün. Bir tek cümlem var sana: Yazıklar olsun! Bir daha sana Mehmet diye de hitap etmeyeceğim.
 
Topal diye hitap edeceğim. İnan bunları yazarken çok üzgünüm. Bunları yazmak istemezdim. Çünkü örnektin. Bir çuval inciri berbat ettin. Yazıklar olsun sana.
 
3 puan her zaman gelir. Ama bu yaptığın olay bir daha geri gelmez. Bundan sonra özür dilesen de nafile. Onu orada dileyecektin ve hakeme söyleyecektin.
 
Böyle 3 puan olmaz 
 
Maçı yazmak istemiyorum çünkü bir emek hırsızlığıyla karşı karşıya kalındı dün akşam. Şimdi bin tane yorum yapacaklar.
 
4-3-3 diyecekler, 4-2-3-1 diyecekler.
Diyecekoğlu diyecekler. Yazıklar olsun böyle 3 puana. Benim yazacağım maç yorumu bu kadar!