Türkiye Yayıncılar Birliği, Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun edebiyat eserleri hakkında art arda verdiği olumsuz raporlara her gün yeni birisini eklediğini belirtti.

Ankara - Türkiye Yayıncılar Birliği, Kurul'un kararlarının edebi ve sanatsal üretime ket vuracağını, oto sansüre yol açacağını, düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyeceğini belirterek, bunların ''vahim girişimler'' olarak değerlendirildiğini bildirdi.

Türkiye Yayıncılar Birliğinden yapılan yazılı açıklamada, Başbakanlık Küçükleri Muzir Neşriyattan Koruma Kurulu'nun yeni bir kararla ''Size'' ve ''Harakiri'' dergilere 18 yaş sınırlaması getirildiği hatırlatıldı.

Kurul kararı uyarınca, Türkiye'de ilk kez bir mizah dergisinin ''küçüklere zararlıdır'' damgasıyla poşet içine konulacağı belirtilen açıklamada, ''Bu raporla bu dergiler açık sergilerde satılamayacak, vitrine konulamayacak, afiş asılmayacak, küçüklere gösterilmeyecek ve hiçbir surette okullara sokulamayacak'' ifadelerine yer verildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:

''Nisan ayında, eserleri daha önce Türkçe'de defalarca yayımlanmış Dünyaca ünlü Amerikan yazarı William S. Burroughs'un 'Yumuşak Makine' adlı kitabı için müstehcen olduğu gerekçesiyle açılan davayla ilgili Kurul bir ilke imza atarak kitabı edebi açıdan da değerlendirdi ve edebiyat eseri olarak kabul etmedi. Aynı kurul geçtiğimiz hafta yine Dünyaca ünlü bir başka Amerikan yazarı Palahniuk'un 'Ölüm Pornosu' adlı romanı için benzer bir rapor verdi. 'Ölüm Pornosu' raporda edebi eser olmadığı belirtildiği için çevirmeni ve yayıncısı müstehcenlik suçlamasıyla yargılanacak.

Kurul verdiği raporlarla yapılan yayınların küçüklere yönelik olmadığını ve edebiyat ve sanat eserleri olduklarını göz önüne almadan bu yazarların, çevirmenlerinin ve yayıncılarının ilgili yasa maddesiyle yargılanıp hapis cezası alabilmeleri için gerekli yolu açmış oluyor. Her iki eserin çevirmenleri ve yayıncılarıyla, iki derginin sorumluları Türk Ceza Yasası'nın müstehcenlikle ilgili 226. Maddesi uyarınca 3 yıla kadar hapis ve ağır para cezası istemiyle yargılanabilecekler. Gerçek demokrasinin karşıt fikirlerin serbestçe ifade edildiği, insanların beğenmeseler dahi bu görüşleri hoşgörüyle karşıladıkları bir rejim olduğuna inanıyoruz. Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun bu kararlarını edebi ve sanatsal üretime ket vuracak, oto sansüre yol açacak, düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyecek çok vahim girişimler olarak değerlendiriyoruz.

Yayıncılıkla ilgili tüm devlet kurumlarının ve yayıncılık sektörünün temsilcilerinin katılımıyla toplanan 5. Ulusal Yayıncılık Kongresi'nde alınan ''...yürürlükten kaldırılan 765 sayılı Türk Ceza Kanununa göre ve özel kanunlarına dayalı olarak kurulan Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu ve mevzuatı yürürlükten kaldırılmalıdır'' kararının bir an önce yerine getirilmesini talep ediyoruz.''