Kemik erimesinin özellikle kadınlarda daha çok görüldüğünü kaydeden Necmioğlu, bu durumun sakatlık ve ölüm dışında, ülke sağlık harcamalarına da önemli bir maliyete neden olacağını söyledi.

Yaşlılarda kalça kırıkları, azalmakta olan bilinç ve bağımsız yaşama kapasitesindeki düşkünlük özellikle ileri yaş gurubundaki insanların yaşamında büyük zorluklar oluşturduğunu bildiren Necmioğlu, kalça kırığındaki en önemli risk faktörlerini şöyle sıraladı:

''Kemik erimesi, hareket güçlüğü, denge ve yürüme güçlüğü, görme yeteneğinde azalma, genel sağlık problemleri ve uygun olmayan çevre koşulları olarak sıralanabilir.

Modern tıbbi yaklaşım ve etkin rehabilitasyona karşın, yaşlılarda gerçekleşen kalça kırığı sonrasında ölüm oranı kırıkların yaşandığı ilk 6 ayda yüzde 20'lere kadar çıkabiliyor.

Kalça kırığı yaşayan bu hastaların üçte ikisi de eski sağlıklı fonksiyonel ve sosyal durumuna dönemez, yüzde 40'ı koltuk değneği veya yürüteç kullanmak zorunda kalır, yüzde 60'ı ortalama bir yılda bağımsız olarak günlük yaşamlarına devam edebilir.''

Yaşlı bir hasta basit bir düşme veya tökezleme sonrasında yürüyemiyorsa kalça bölgesi kırığından şüphelenmesi gerektiğini hatırlatan Necmioğlu şöyle konuştu:

''Yapılan tetkikler sonucunda ortaya çıkan kalça kırığına mutlaka cerrahi yöntem uygulanmalıdır. Aksi takdirde cerrahi yöntem uygulanmayan hastalarda ölüm oranı yüzde 35'lere kadar çıkar.

Kalça bölgesi kırıklarının standart tedavisi, cerrahi olarak ortopedik implantlarla tutturulup veya kalça protezleri ile erken hareket ettirilmelidir. Kalça bölgesi kırığı sonrasında cerrah tercihte zorlanabilir.

Ancak tedavi yöntemi belirlenirken hastanın yaşından çok kemik kalitesi, aktivite durumu, beraberindeki sistemik medikal problemler ve beklenen yaş süresi göz önüne alınmalıdır.

Sonuç olarak kalçasında kırık olan ve yaşı 70-75'ten az olan hastalara cerrahi yöntem, 80 yaşın üzerinde olup kırık öncesi zor yürüyen ve ek sağlık problemleri olan hastalarda ise kalça protezi ilk tercih olmalıdır.''

Kalça bölgesi kırıkları fonksiyon kaybı açısından 4 omurga ile 20 el bileği kırığına eşdeğer etki yarattığına dikkati çeken Necmioğlu, şunları söyledi:

''Düşmeye karşı özellikle yaşlı nüfusun bilinçlendirilmesi ve korunması çok önemlidir. Kırıklardan korunmak için, tıbbi olarak kemiğin güçlendirilmesi gerekmektedir.

Medikal uygulamalar, kemik erimesini engelleyen ilaçlar, vitamin D, östrojen, kalsitonin ve paratroid hormonlar kalça mineral yapısını değişik ölçülerde güçlendirdiği bilinmektedir.''